He, acayip iyiyim havuzun dibinde. Gelmek ister misin? Burada herkese yetecek kadar yer var. Yaklaşık 30 dakikadır havuzun dibindeyim ve hala gebermedim... Ölümsüz falan mıyım acaba... Bir de çok garip bir şekilde burada daha rahat düşünebiliyorum.
Dede:" Çıkabilirsin evlat, bence herkes inandı."
Yüzerek havuzun yüzeyine çıktım. Havuzun kenarına geldim ve onları dinlemeye başladım. Eğer dışarı çıkarsam üşüyecektim.
Jin:" Bu kızın ölmesi gerekiyordu..." Dede:" Su elementi sahibi. Su ona zarar vermez. Aksine yardım eder."
Jimin adındaki çocuk sakindi. Sessizce bana baktı ve konuşmaya başladı.
Jimin:" Ben o yangından bu yüzden mi sağ çıktım?" Dede:" Evet evlat..." He-Ran:" Hanuel, bence artık çık şu sudan..." Ben:" Bana havlu getir."
He-Ran bana bulduğu havluyu uzattı. Havuzdan çıktım ama sırılsıklam olmuştum...
Dede:" Evlat, gücünü yönetebilseydin kendini kurulayabilirdin..." Ben:" Bak dedeciğim, gerçekten hiç havamda değilim. Sinirlendirme beni!.." Dede:" Tamam evlat, şimdi siz uyuyun. Sabah konuşuruz."
Böylece Jimin gözlerini üzerimden çekti.
Jimin:" Nerede uyuyacağız?"
Dede hepimize odalarımızı gösterdi. Benim odam ile He-Ran'ın odası ile yan yana...:) Jimin'in odası benimkinin karşısında ve Jin'in odası'da He-Ran'ın odasının karşısında. Odama girdim. Oda tam benim tarzıma göre dekore edilmişti. Hatta bir dolapta böcek ilaçları bile vardı...hem de benim kullandığım marka... Kendimi direk yatağa attım. Islak olmam uyumam için engel oluşturmuyor...
Dede:" Islak köpek gibi yatarsan hasta olursun..."
Kafamı yastıktan kaldırıp onun yüzüne baktım. Ama gözlerimden alev çıkıyordu. Ben eve saat 22.00'da gittim. Ben uyuyacaktım... Dede vaya büyücü artık adı herneyse, gülümseyerek odamdan çıktı. Gıcık yaratık... Üzerime geceliklerimi giydim ve saçlarımı havlu ile sardım. Sonra kaldığım yerden uyumaya devam ettim.
●●●●●●●●●●●
Sabah saat 9 gibi kalktım. Gözlerimi gene bu lanet yerde açınca içim acıdı. Her şeyin bir rüya olmasını isterdim...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Montu boş verin.
Odamdan dışarıya çıktım ve He-Ran'ın odasına daldım. Evet, resmen daldım.
Ben:" Ooo, hala yatıyoruz..." He-Ran:" Hanuel, defol git..." Ben:" Olmaz, kalk hadi. Yoksa şu yaşlı bunak kızacak." He-Ran:" Bunaksa bunaklığını bilsin!" Ben:" KALK ve giyin. Kahvaltı edeceğiz. Belki dedeciğim bir kaç şey daha anlatır."
