11

18.6K 528 217
                                    

İYİ OKUMALAR...

Yarım saat geçti, bir saat geçti, iki saat, üç saat... Evden gelen sesler kesilmiş, herkes uyumuştu. Gece yarısı olmuştu. Ama ikimiz de uyuyamamıştık.

Ertuğrul yataktan kalkıp komodininin çekmecesini açtı ve sigara pakedi ile çakmağını çıkardı. Çekmeceyi kapatıp komodinin üzerinde duran kül tablasını da eline alıp boydan boya camla kaplı duvarın önünde duran sehpanın üstüne koydu ve sehpanın kenarlarındaki iki koltuktan birine oturdu.

Oda sadece ay ışığıyla aydınlandığı için ona baktığımı farketmiyordu bile. Yani en azından ben öyle zannediyordum. Pakedinden bir dal sigara çıkarıp dudaklarının arasına aldı. Elindeki çakmağıyla sigaranın ucunu tutuşturup nefesini çekerek işini kolaylaştırdı. Ağzına dolan dumanı dışarıya üfledi ve gözlerini cam duvardan dışarıya dikti.

Biraz dışarıya bakındıktan sonra kafasını çevirip bana baktı. Bana bakmasıyla gözlerimi kapattım ve numarama devam ettim. Zamanın böyle geçmeyeceğini, onun gözlerinin esiri olmaktan rahatsız olduğumu anlayınca, doğrulup ayaklarımı sarkıttım ve oturdum.

Hala bana bakıyordu.

''Canım çekti.'' dedim. Elindeki sigarayı işaret etti.

'' Evet, canım çekti.''

'' Kullanıyor musun sen?''

'' Evet.''

Elini pakete götürdüğünde yataktan kalkıp sehpanın yanındaki diğer koltuğa oturdum. Çıkardı bir dal sigarayı bana uzattı. Elime alıp diğer elimle de masanın üzerinde duran çakmağı avuçladım. Sigaranın ucunu, yanan çakmakla tutuşturup sigara paketinin üstüne koydum.

Elindeki sigarayı kül tablasına iki kez vurarak sigaranın ucunda biriken külü döktü. Tekrar ağzına götürüp nefesini çekti ve ciğerlerine dolan sigaranın arta kalan dumanını ağzından çıkararak konuştu.

''Kaç yıldır içiyorsun?''

'' Doğuştan beri pasif içiciydim, babam sağolsun. 4 yıldır kullanıyorum. 3 yıldır paket taşıyorum.''

'' Ama dün hiç içmedin. 3 yıldır paket kullanan birinin illa ki krizi tutar.''

'' Kendimi yönetebiliyorum. İstediğim zaman sigarayı bırakabilirim. Ama istemiyorum.''

'' Nasıl alıştın peki?''

'' Kötü arkadaşlarım vardı diyelim.''

''Hmm.''

''Hıı Hı.''

Konuyu değiştirmeye çalışarak tekrar konuştum.

'' Kardeşin Alpay, tıpkı sana benziyor.''

'' Evet, görünüş olarak çok benzeriz. Ama görünüşümüzün aksine, çok zıtızdır.''

''Mesela?''

''Mesela siyah ve beyaz gibi. O beyaz, ben ise siyah. O temizdir, saftır. Gücünü hiç kullanmaz. Kimseye zarar vermez. Öyle yaşar, gider. Ben ise kirli ve kötüyüm. Bana kötülüğü dokunan herkese bedelini ödetirim. İntikam alırım. Düşmanlarım çoktur. ''

''O günkü saldırıdan belliydi zaten, düşmanlarının çokluğu.''

'' Merak etme, onlar da bedel ödediler, ödettim.''

Safirlerini zümrütlerime dikmişti ve bir an olsun ayırmadan çok sert bir dille konuşuyordu. Her ne kadar tırssam da ona belli etmemeye çalışıyordum. Elimdeki sigarayı ağzıma götürüp derin bir nefes aldım ve kafamı cam duvara çevirip ağzımdaki dumanı üfledim.

Derin DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin