44

2.5K 114 52
                                    

İYİ OKUMALAR

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İYİ OKUMALAR...

🔮

''Ben şimdi gidiyorum. Ara ara gelip serumunu kontrol edeceğim, haberin olsun.''

Ali' ye cevap olarak başımı sallamıştım. Şaşkınlığımı örtmek için çabaladım. Ali gidince, ''Sude, senin burada ne işin var? Yoksa sen-'' Sude sözümü kesip, ''Hayır, sakın öyle bir şey düşünmeyin. Size yardım etmek için buradayım. Hatırlarsanız, beni son gördüğünüzde kuzenim beni ziyarete gelmişti, Muğla' dan. Yanımda birkaç gün kaldıktan sonra benim de buraya, iade-i ziyaret yapmamı istedi. Israr edince kabul ettim ben de. İyi ki de etmişim. Sizi benzinlikte gördüm, kuzenimle birlikte. Sonra takip ettik. Eve vardığınızda da iş arayan üniversite mezunu kız rolünü oynadım. Sonra beni işe aldı ve işte buradayım. Merak etmeyin, Bozo' nun da haberi var. Bu akşam arayacak ve sizinle konuşacak, tabi bir yolunu bulabilirsek.'' dedi.

''Sana güvenebilir miyim?''

''Evet, elbette. Ben şimdi burayı toparlayıp mutfağa gideceğim, dikkat çekmemek adına pek konuşmayalım. Beni sadece buradaki hizmetçilerden biri olarak görün lütfen.''

''Tamamdır. İyi ki varsın Sude.'' deyip ağlamaya başladım. Bunu gören Sude fısıldayarak, ''Efendim, ağlamayın lütfen. Kurtulacağız buradan.'' diyerek beni teselli etmeye çalıştı.

''Gözyaşlarımın nedeni esirliğim değil Sude, Ertuğrul. Ertuğrul, ö-öldü.''

''Ne?! Ertuğrul-'' Etrafı kolaçan edip sesini alçaltarak, ''Ertuğrul Bey öldü mü?! Ama nasıl?''

''Bu aşağılık herif öldürdü, hem de, hem de gözlerimin önünde! Üzerimdeki kan kimin sanıyorsun ha?''

Sude ellerini ağzına götürüp, ''Aman Allah' ım, bu nasıl olur?!'' dedi, şaşkınlıkla. Gözlerinin dolduğunu fark ettiğimde burnumu çekip, ''Tamam, hadi sen şunları al, git. S-Sakın ulu orta yerde ağlama, fark ederler. Ağlarken de yakalanma. Akşam mutfağa gelmeye çalışıp odama yemek getirmeni isteyeceğim senden. Geldiğinde telefonunu da getirirsin, çok kısa görüşürüz Bozo' yla. O-Onun haberi var mı?''

''Tamam efendim. Neyden haberi var mı?''

''E-Ertuğrul' un ölümünden.''

''Sanmıyorum Derin Hanım. Çünkü öğrenmiş olsaydı şuan onu kimse tutamazdı, ben bile.''

''Haklısın. O zaman biz söylemeyelim ona. Öğrenirse öğrenir, öğrenmezse de buraya gelince söyleriz.''

''Öyle yaparız. Ben gideyim, dikkat çekmeden.''

''Tamam, iyi ki geldin.''

Gülümseyip serum poşetlerini aldı ve mutfağa gitti. Başımı geriye atıp derince nefes alıp verdim. Göğsüm, düğüm atılmış gibi sıkılıyor, içim havasız bir oda gibi daralıyordu. Akıl sağlığımı yitireceğimi düşünüyordum ama biliyordum ki, böyle bir şey olmayacaktı. Benim aklım hep yerinde olacaktı, tıpkı acımın kalbimde olduğu gibi.

Derin DuygularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin