ASKIYA ALINDI, HAZİRANDA DEVAM EDECEK.
''Benimsin. istesen de, istemesen de..!''
Bu kitaptaki kişi ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Gerçek kişi ve kurumlarla hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
-Sema K.
1.12'20
🔮
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İYİ OKUMALAR...
🔮
Kendimi havuz boşluğuna bıraktım. Sırtım, ardından da tüm bedenim su ile buluşunca nefesimi olabildiğince tutmaya çalıştım. Öyle ya, her ne kadar ölmek istesek de son nefesimize kadar yaşamak için mücadele ediyoruz. Ah biz insanoğulları, ne kadar doyumsuzuz..
Suyun altında nefesimin son raddesine gelmişken, kulağıma dolan suyun yüzünden boğuk sesler duymuştum.
''Ölmek mi istiyorsun Derin, öl o zaman. Karışmıyorum. Sen ölene kadar burada bekleyeceğim ve ölünce de bedenini sudan çıkarıp bir çukura gömeceğim!''
Nefesimi daha fazla tutamamıştım. Ağzımı açıp nefes almaya çalıştığımda boğazıma dolan şeyin hava değil de su olduğunu görünce çırpınmaya çalıştım. Havuz benim boyumdan oldukça yüksek ve derindi. Kollarımı tıpkı bir kuş gibi çırpıyordum fakat fayda etmiyordu.
Hemen yanımda bir basınç hissetmiştim. Ali suya atlamıştı. Aniden belimi tuttuğunda çırpınmamı durdurup sadece kafamı yukarı kaldırdım ve doya doya nefes almaya çalıştım öksürüklerimin arasından.
Sırtım sert zeminle buluştuğunda ağrıyan akciğerlerime inat zorla öksürüyordum. Ağzıma gelen suyun bir kısmını dışarı atıyor, bir kısmını da yutuyordum. En sonunda derin bir nefes aldığımda rahatlamıştım. Alinin dudaklarıma eğildiğini gördüğümde yanağından tutup iterek, ''Suni teneffüse gerek yok. Ben iyiyim, maalesef.'' dedim, doğrulup oturarak. Ali çömeldiği yerden kalkıp, ''Ah, yürüyebilecek misin?'' dedi, ellerini iki yanına koyarak. Ayağı kalkmaya çalışırken tökezlemiştim. Bunu gören Ali, ellerini bel oyuntuma koyunca onu durdurdum ve yavaşça kalkmaya çalıştım.
Başarmıştım. Yavaşça yürüyüp içeri girdim. Ali' den destek alarak odaya çıktım ve üzerimi değiştirmek için elime kıyafet aldım. Ali' ye çıkmasını söylediğimde hiç itiraz etmeden odadan ayrıldı ve kapıyı kapattı. Yavaşça üzerimi değiştirmeye koyuldum. Hala öksürüyor, her bir öksürüğümde bronşçuklarımın ağrısını çok keskin bir şekilde hissediyordum.
Çok yorgundum. Üzerimi değiştirdikten sonra kendimi doğruca yatağa atmış dinleniyordum. Nefes alırken bile göğsüm bu denli ağrıyorken mışıl bir uyku uyumanın hayal olacağı belliydi.
Göğsümdeki yoğun ve derin acının hissi geçmeyince doğrulup ayaklarımı yatağın yanından sarkıttım ve elimi yumruk yapıp göğsüme vurarak öksürmeye başladım. Acının etkisi her yumruğumda geçiyor, sonra tekrardan geri geliyordu. Hal böyle olunca duraksayıp kollarımı dizlerime dayadım ve boş boş yere baktım, acı dolu nefesler almaya çalışırken.
Kısa süre sonra kapının kulpu çevrildi ve eşikte elinde tepsi, tepsinin üzerinde bir bardak suyla Sude gözüktü.
