Derin Duygular

19

İYİ OKUMALAR...

🔮

Aynada gördüğüm yansıma karşısında refleks olarak tiz bir çığlık attım ve arkamı dönüp yansımayı gördüğüm yere baktım. Ama orada yoktu. Tekrar aynaya baktığımda gitmişti. Musluğu açıp yüzüme su çarptım ve elimi göğsüme koyup hızla nefes alıp verdim. Sanırım teyzem, Ertuğrul' a karşı bir şeyler hissetmeye başladığımı anlamış ve kendini, yaşadıklarını bana hatırlatmak için dönmüştü. Ama onu sadece ben görüyordum. Konuşmuyordu, hareket etmiyordu. Belki de kendi bilinçaltımda onu yaratan bendim. Kendimi ondan kurtulabilecek tek kişi de bendim.

Hızlıca peçetelikten birkaç peçete alıp ellerimi ve yüzümü kuruttum ve mendilleri çöpe atıp ellerimi yumruk yaparak minik ama hızlı adımlarla sinema salonuna yürüdüm. Ertuğrul beni salonun kapısının önünde bekliyordu. Yanına gidip ona göründüm. Bana bakıp, ''Güzelim, yüzün bembeyaz olmuş. İyi misin?'' diye sordu.

''İyiyim, ellerimi yıkarken aniden bir kadın tuvaletten çıktı. Boşluğuma gelmişti, korktum. Sonra zaten kadınla birlikte bana güldük.'' dedim, yalancı bir sırıtışla.

''Filmden dolayı da olabilir. İstersen başka film izleyelim.''

''Yok, başladık, bitirelim bari.''

''İyi, sen bilirsin. Hadi geç.'' dedi, elini belime koyup içeriye yönlendirerek. Salona girip koltuklarımıza oturduk. Film boyunca teyzemin hayalini düşündüm ve onu nasıl yarattığımı.

Film bitince salondan çıkıp doğruca eve gittik. Sude, bizim için mutfakta yemek hazırlıyordu. Ellerimizi yıkayıp sofraya oturduk ve karnımızı doyurduk. Ardından Ertuğrul, ''Haydi git, test yap.'' dedi, heyecanlı bir şekilde. Kafamı sallayıp salonda, fiskos sehpanın üzerinde duran kutuyu alıp yatak odasındaki banyoya gittim. İçinden bir tane hamilelik testi alıp uyguladım. Test elimde, ben bir o yana, bir bu yana gidip geliyor, çift çizgi çıkması için dualar ediyordum.

Daha sonra sonucun olduğu yeri elimle kapatıp son dualarımı ettim ve büyük bir umutla yavaşça elimi kaldırdım. Ama maalesef sonuç negatif, tek çizgiydi. Üzüntüyle klozetin kapağına oturup dizimi sallayarak olacakları düşündüm. Bir daha Ertuğrul' un koynuna girecektim, hem de onu sevmeden.

Testi çöpe atıp mutsuz bir yüz ifadesiyle banyodan çıktım. Ertuğrul yatağın önünde volta atarak beni bekliyordu. Banyodan çıktığımda, ''Eee, sonuç ne?'' dedi. Yüz ifademden anlamış olmalı ki, ''Olmadı değil mi?'' dedi. Kafamı iki kez olumsuz anlamda salladım.

O gece bir daha denedik. Test yaptım, ama maalesef sonuç yine değişmemişti.

Ertesi gün bir daha ve bir daha...

(Belki buraları da doldururum, ileride.)

4. denememizden sonra yine aynı umutsuzlukla test yaptım ama bu sefer sonuç pozitifti. Çift çizgi çıkmıştı. Ağzımı tutup şaşkınlıkla mutluluğu bir yaşamıştım. Ama emin olmak için 2 test daha yapmıştım. Karşımda 3 tane pozitif hamilelik testi duruyordu. Hepsini elime alıp yüzüme mutsuz bir ifade takındım ve banyodan dışarı çıktım. Ertuğrul yüzüme bakıp, ''Yine mı olmadı?'' dedi.

Gülümseyip elimdeki testleri ona doğru tuttum. O da tıpkı benim gibi sevinç ve mutluluğu bir yaşadı. Ben kucağına alıp döndürdü ve ''Ohh be, sonunda! Baba oluyorum!'' diye haykırdı. Sevinç kahkahası eşliğinde, ''Manyak!'' diye bağırdım. Beni yere bırakıp sımsıkı öptü ve geri çekilip baş parmağını dudağımda gezdirdi.