Derin Duygular

39

İYİ OKUMALAR...

ERTUĞRUL' UN ANLATIMIYLA:

Odadan çıkıp doğruca telefonuma sarıldım ve Bozo' yu aradım. Biraz bekledikten sonra nihayet telefonu açtı ve konuşmaya başladık.

''Alo abi, günaydın.''

''Günaydın Bozo.''

''Nasılsın abi?''

''İyiyim, sen nasılsın?''

''Ben de iyiyim abi, teşekkür ederim.''

''Eee, keyfin, halin nasıl?''

''Allah' a şükür yerinde. İşte biz de Ali' nin bir adamını yakal- A-Abi, ben sana söylemeyi unuttum, biz Ali' nin bir adamını yakaladık.''

''Çok şükür anladın geri zekalı. Adres ver.''

Bozo' dan adresi aldıktan sonra telefonu kapattım ve Derin' in çıkmasını bekledim.

DERİN' İN ANLATIMIYLA:

''İyi günler Derin Hanım.''

''İyi günler.''

Odadan çıkıp kapıyı kapattım ve koridorda, sırtını duvara yaslamış ve elleri cebinde olan Ertuğrul' un yanına yürüdüm. Beni fark edince ellerini cebinden çıkarıp karşıma geçti ve ''Nasıl geçti ilk seansın?'' diye sordu.

''Çocukluk travmamın sonucu olarak beynimde yarattığım bir çeşit halüsinasyonmuş teyzem. Müdahale edilmezse şizofreniye dönüşebilirmiş. Hamile olduğum için ilaç tedavisi de alamıyorum. Haftada 1 kez terapiye gelecekmişim, ayrıyeten meditasyon yapmalıymışım, cart curt işte.''

''Tamam ben hemen bir hoca ayar-''

''Hayır. Asla meditasyonla felan uğraşamam ben. Her sabah kahvaltıdan sonra beynimi boşaltıp düşüncelerden arınırım. Nefes egzersizleri felan, ayarlarım ben işte. Profesyonel yardım almak istemiyorum.''

''Peki neden?''

''Ertuğrul ben artık daha fazla insan tanımak istemiyorum. Son bir yılda tanıdığım insanlardan bana hiçbir hayır gelmedi. Sözüm meclisten dışarı tabii.''

''Üstüme alınmıyorum o zaman.''

''Alınma tabi deli.'' deyip Ertuğrul' a sarıldım.

''Deli mi? Bu sıfatın kime yakıştığını sorgulamayalım bence.''

Kafamı kaldırıp, ''Ertuğrul ben deli değilim.'' dedim, düz bir tonla.

''Şaka yaptım.''

Yüzümü ekşitip, ''Ay çok komik. Gül gül öldüm resmen.'' dedim, Ertuğrul' u alaya alarak. Tam o anda Ertuğrul, burnumu işaret parmağı ile orta parmağının arasına alıp hafif bir şekilde sıktı. Onun bu hareketine karşılık gözlerimi kapatıp açtım ve gülümsedim. Daha sonra kollarımı ondan ayırıp onunla birlikte hastane çıkışına doğru ilerledim.

Hastaneden çıkıp doğruca Ertuğrul' un arabasına bindik ve yola çıktık. Ertuğrul, Ali' nin adamını yakaladıklarını, birazdan onların yanına gideceğini söyledi. Beni yalnız bırakmak istemediği için de malikaneye götüreceğini söyledi. Onu onaylayıp elimi karnıma koydum ve elimi gözlerimle takip ettim. Ardından kafamı kaldırıp camdan dışarıyı seyrettim.

ERTUĞRUL' UN ANLATIMIYLA:

Malikanenin girişinde arabayı park ettim ve Derin ile birlikte arabadan indik. Derin' e tutması için elimi uzattığımda önce elime baktı, ardından gülümseyerek tuttu. Birlikte bahçe kapısından eve girdiğimizde herkesin üzerinde bir telaş vardı. Evin hizmetçileri aşağıya bavullarla geliyor, annem, ablam ve Berat ile vedalaşıyordu. Derin ile birbirimize bakıp durumu kavramaya çalıştık. Ablamların evlerine döneceğini anlamama rağmen annemin yanına gidip ona sordum.