40- Çocuk

1.3K 88 687
                                    

Dayanamıyorum ağlıyorum şimdiden ben...

Xiao Luhan, eskisi gibi uzamış ve tekrar eşi tarafından sevgi ile pembe renge boyanmış saçlarını karıştırırıp mırıldandı yetimhanenin girişinde beklerken.

"Şu kız çok tatlı"

Kapıdan içeriye doğru birkaç adım atarak sarışın olanı kendiyle birlikte çekiştirirken dört, beş yaşlarındaki kız çocuğunu işaret ederek bir kez daha ciyakladı mutlulukla.

"Hadi o olsun o olsun!"

Oh Sehun çaresizlik ile gülümsedi sadece ve eşini sakinleştirmek adına iki elini havaya kaldırarak salladı birkaç kere.

"Sakin ol karıcım daha içeri girmedik bile..."

Pembe saçlı anında arkasına dönüp uzun olana bakarken parlak alyansının takılı olduğu elini kaldırdı ve düşünmeden sertçe vurdu Sehun'un sağ omzuna. Uzun olan kahkaha atmaya başlayarak onun elini tutup küçük bedeni kendine çekerken, onun kafasını göğsüne yasladı ve pamuk saçlara birkaç öpücük bıraktı.

Onun saçlarını o kadar çok özlemişti ki, yavaş yavaş boyamıştı uzamaya başlayınca. Onun en çok saçlarını sevmişti işte. Bir de kalbini...

Ve şimdi yetimhanenin girişinde beklerlerken, planları bu sefer sadece ziyaret etmek değildi işte.

Küçük olan yumuşayarak ellerini eşinin beline doladı ve bir çocuk gibi mızmızlanırken ufak, tatlı mırıltılar çıkardı. Çocuk istiyordu, sanki Oh Sehun yetmiyormuş gibi. Ah...

Ve el ele tutuşarak içeri girdiklerinde, Luhan gözüne kestirdiği kız çocuğuna doğru ilerlerken gülümsedi hafifçe, bu kızı istiyordu. Oh Sehun aynı zamanda ağır adımlarla eşinden ayrılarak diğer çocukların yanına ilerlemeye başlarken yerde gördüğü topu eline aldı.

Oh Sehun bir erkek çocuğu istemesine rağmen Luhan bir kız çocuğu istiyordu, evlat edinmeye karar vermeleri uzun sürmüştü evet, ama ailesi olmayan masum bir çocuğa aile olmak, en fazla ne kadar kötü olabilirdi ki?

                           ......................

"Baba, baba sonra ne oldu?"

Kim Jongin üzerindeki kumaş pantolonu bir eliyle silkeledi ve Fransa'nın soğuk havasına rağmen yanan sıcak şömineye doğru uzattı ellerini. Ah bu çocuk ne kadar da meraklıydı böyle.

"Yeter artık çocuk, anlatmaktan yoruldum"

Küçük çocuk koşar adımlarla paytak paytak yürüyerek kumral olanın bacaklarına yapıştığında bir kez daha sordu merakla.

"Baba lütfen anlat, nasıl evlendiniz? Luhan amcam nasıl kanser oldu?"

Kim Jongin eğilerek küçük olanı kucağına aldığında, biraz daha döndü şömineye doğru ve onu kırmamak adına devam etti anlatmaya, o zamanlar kendisine çok acı vermişti halbuki. Kardeşinin ölüşünü izlemek, çok yakmıştı canını...

Flashbe - flashba (flashbok) 2 yıl önce (40 bölümdür nasıl yazıldığı hala umrumda değil...)

Xiao Luhan, tuttuğu kolu biraz daha çekiştirirken bağırdı tekrar.

"Onun kahvesine yüzük at diyorum hey!"

Esmer olan biraz daha düşünürken bir eliyle siyah saçlarını karıştırdı. Evlilik teklifleri daha romantik falan olmaz mıydı genelde? Her şeye rağmen ölmek üzere olan küçük Luhan'ı dinleyerek bunu kabul ettiğinde, ne olacağını bilmiyordu işte...

Caliente (Dokai) ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin