Mo Dao Zu Shi - Modern Life

"O'NU SEVMEYİ SEVDİM"

Pek yaptığım görülmez ama medyadaki videoyu müzik olarak indirip dinlemenizi tavsiye ederim. Tüm bölümlerde okurken dinlemelik. İyi okumalar ^^

Dudaklarıyla dudaklarım arasında nefeslik bir boşluk kalmıştı sadece. Gözlerimi kapattmayı ne kadar istemesem de anın akışına kapılmış olan bedenim karanlıkla buluşmaya razı olmuştu o an.

Dudaklarıma bastırdığı yumuşak sıcaklığı tüm bedenimi sarmış, beni kendine tutsak etmişti adeta. Başlarda sadece küçük bir öpücük gibi hissettirse de zaman geçtikçe barındırdığı duygu artıyor, dudaklarımız aralanmaya başlıyordu...

Kalbimin deli gibi atışıyla beraber aniden doğruldum. Nerde olduğumu anlamam bir kaç dakikamı almıştı. Başımdaki hafif ağrının sebebini yatmadan önce içtiğim içkiye bağlayarak telefondan saate baktım, 2:28. Kendimi yatağa bıraktıktan hemen sonra elimi kalbime götürmüştüm.

Senin için atıyordu kalbim bu kadar hızlı, senin için uçuşuyordu yıllardır uyuyan kelebekler... Rüya dahi olsa dudaklarımda senin hissiyatını taşımak şanslı hissetmemi sağlıyor ve dudaklarımın yukarı doğru kıvrılmasına neden oluyordu.

Kolumla gözlerimi kapattığımda, oluşan uçsuz bucaksız karanlığımda belirdin tekrardan. Rüyamı tekrar yaşıyor, senin bana adım adım yaklaşmanı izliyordum.

O gece uzun süredir ilk defa gülümseyerek uyumuştum ve nedeni sendin. İmkansızlıklara imza atmak Gusu ailesinin en büyük marifetiydi sanırım.

İkinci uykumda rüya görmemiştim ve açıkçası bu biraz moralimi bozmuştu.

Her zamanki gibi erkenden uyanmıştı bedenim. Uzunca gerinerek banyoya yöneldim. Alkol kokusunu duymasam bile üstümde olduğundan emin olarak attım suyun altına bedenimi. Bir süre put gibi dururken aklımda dönen tek şeydi bana sunduğu sıcaklığı. Uyanmasaydım büyük olasılıkla onunla... sevişebilecektim..

Bu düşünce bile yüzümün sıcaklamasına sebep olmuştu. Onu uzun süredir sevmeme rağmen hiç sapıkça şeyler düşünmediğimi fark ettiğimde daha da kızardım. Neden onunla seviştiğimin hayalini kurduğunu sorarken beynime, telefonun ışığının yanıp söndüğünü fark ettim. Ya biri sabahın körüde arayacak kadar psikopattı ya da içkiden dolayı okumadığım mesajlardan biriydi.

Belimde havlu, elimde de saçımı kurutmak için aldığım başka bir havlu bulunuyordu. Havluyu boynumda bırakarak masanın üstündeki telefonu aldım. Sabahın köründe atılmış bu mesaj sekreterimden geliyordu.

"Bay Jiang, sabahın erken saatinde rahatsız ettiğim için özür dilerim. Gusu şirketi, verecekleri parada azalma olacağını söyleyen ve buna rızanızın olduğunu belirten bir kağıt imzalamanızı isteyen bir e-mail atmış." Tek kaşımı havaya kaldırarak geri cevap yazdım "Ne zaman ve kim tarafından gönderilmiş?" Cevabın gelmesi çok da üzün sürmemişti. "15 dakika önce Lan WanJi efendi tarafından bizzat gönderilmiş." Gönderenin WanJi olduğunu duyduğumda olanları normal karşılamaya başlamıştım bile.
"Onlarla bizzat ben iletişime geçeceğim. Teşekkürler" Telefonu bir kenara fırlatırken yarı yorgun bedenimi tekrar yatağa bıraktım. Gördüğüm rüya döndükçe aklımda, yüzümde oluşan gülümsemeyi durduramıyordum. "Onu sevdiğimi sandığım zamanlarda hiç böyle hissetmemiştim. Gerçekten sevmek bu mu?" Parmaklarımı dudaklarıma götürüp üzerinde bir kaç tur gezdirdim. "O'nu sevmeyi sevdim..."

Şirkete gitme zamanım yaklaşırken ben çoktan giyinmiş şöförün arabayı hazırlamasını bekliyordum. Kısa bir süre sonra arabanın kapının önünde olacağı haberini alınca şarza taktım telefonumu ve yerdeki çantamı alarak çıktım dışarı.

Telefonumdan Lan WanJi'yi ararken beklediğim araba yanıma yanaştı.

-Bay Lan. Aradığım için kusura bakmayın. Sabah attığınız e-mail hakkından konuşacaktım...(tuhaf sessizlik) İmza ile ilgili herhangi bir tarih vermemişsiniz de, aklınızda belirli bir gün var mı yok mu onu sormak istiyordum.

-Hayır yok. Siz müsait olduğun bir zaman söyleyin, abim yeni anlaşmayla beraber yanınıza gelir.

-Ah, pekala. Ben de bugünden hallederiz diyordum.

-Pekala, bugün içinde ne zaman boşsunuz?

-Öğle vaktindeki dinlenme molam gayet müsait.

-Pekala ben abime ileteceğim.

-Bay Lan... Sorumu maruz görün, neden bu konuyu direk Lan XiChen baya yazmadı. Sonuçta konuşma onunla geçti.

-Sabah amcamın istediği acil bir durumdan dolayı benden rica etti.

-Anlıyorum. Teşekkürler ve iyi günler.

-İyi günler.

Telefonun kapanmasının ardından camdan dışarıya doğru bir bakış attım. 'Böyle şehvet dolu bir rüya gördükten hemen sonra onu görmek doğru muydu acaba? Rüyamda ölecek gibi hissediyordum, ya onun yanına gittiğimde gerçekten öldürürse heyecanım beni. Salak Cheng! Neden düşünmeden bir şeyler sölüyorsun ki!?'

Onu görmeye korktuğumu sonradan fark etsem de konu O ve O'nu görmek olunca istemsizce bir gülümseme yayılıyordu yüzüme...

'Senin için heyecanlanmak bile çok güzel Zewu-Jun."

Prim time!
İnstagram ve tiktok hesabım olduğunu biliyor muydunuz? Bilmiyorsanız da artık biliyorsunuz 🐥
Hesaplarımı biyografimde bulabilirsiniz. Eğer bir sorun çıkarsa adım her zaman aynıdır.
Wei_Wanxia
Aynı zamanda bir shop hesabı da açtım. Yakın zamanda kendi yaptığım şeyleri satışa koyacağım ve tutarsa yurtdışından ürün de getirteceğim. Hesabın adı Wei_wanxia_shop
Takip edip destek olmayı unutmayın bebekler ❤