Acı ve keder dolu yıllardan sonra gerçekten gülerken görmüştüm onu. Daha da mı güzelleşmişti?
Bay Lan, model seçiminde siz de olacak mısınız? Gülümseyerek cevapladım O'nun sorusunu; Evet.
Jiang şirketinin dergilerinde çokça gördüğüm genç modele döndürdüm gözlerimi O zaman sen Jiang YanLi'nin oğlusun, değil mi? Konuşmaktan çekinerek sadece başını saladı.
Gözetlendiğimizi hissederek etrafı süzdüm. Çalışanların kaçamak bakışları vücudumuzu delip geçiyordu. Odama geçsek olur mu? Başını bir defa eğerek kabul etti teklifimi.
Çekimler nasıldı? Herhangi bir problem çıkmadığını sanıyorum. Yeğeni çekingen tavrını sergilemeye devam ederek güzel olduğunu söyledi.
Gülümsemeyi bırakmadan önümdeki dosyayı açtım, gelecek ay yapılacak olan harcamayı kapsayan bir ton paragraf...
Modellerin ne zaman seçileceği belli mi acaba? Gözlerimi küçüğe çevirdim, dayısının kızgın bakışlarına maruz kalmış gibiydi. Evet belli, bu cuma günü. Fakat bir tanesini erkenden seçme gereği duydum, ne de olsa bilgisayara aktarılan her fotoğraf anında bana geliyor.Küçük model suskunluğunu korumasına rağmen yüzünden heyecan ve korkuyla boğuşduğu belli oluyordu.
Tabi hepsini cuma günü açıklayacağım. Böylesi daha heyecanlı. Göz kırptım ona, aynı suskunluğunu sürdürdü. Bu ölüm sessizliğini aydınlatan kişiyse rüyalarımda aşık olduğum Jiang Cheng'den başkası değildi.
Jin Ling, biz iş hakkında konuşacağız. Sıkılacağını biliyorum, bu yüzden çıkabilirsin. Şirketi falan dolaşabilirsin mesela. Derin bir nefes aldı yeğeni, üzerinden kocama bir yük inmiş gibiydi. Gülümseyerek teşekkür ettikten sonra önümüzde eğildi ve çıktı.
Gene yalnız kalmıştım onunla ve gene kalbim hiç olmadığı kadar hızlı atmaya başlamıştı. Tıpkı diğer seferlerde olduğu gibi. Bir türlü alışamıyordu kalbim ona, her gördüğümde tekrardan kalbimdeki sevginin arttığını hissediyorum.
Gariptir ki bu duygularımı hiçbir zaman yansıtmadım ve normal bir şekilde konuşabilmemin belli bir sebebi varsa , o da amcamın bizi eğitme şeklidir. Büyük bir disiplin içerisinde kusursuzluğu öğretti, mükemmel olmanın sırlarını gösterdi. Bu büyük eğitimin sonucunda da şirketin başına geçme hakkımız oldu.
Açıkçası şirket olayını önemsesem de bu zamana kadar tek isteğim kavuşmaktı sevdiğime, onu gördüğüm an sarılıp aşkımı haykırmaktı. Fakat durum öyle bir hal aldı ki, amcamın bana getirdiği 'gelin' adaylarını seçebilirdim sadece. Ama ben zaten gelinimi seçmiştim kalbimde ve gösterdiği herkesi reddettim bu zamana kadar.
Jin Ling'in çıkmasının ardından benimle yapacağımız ortak projeyi konuşmaya başladı. Öneri ve soru yağmuruna tutsa da sakince cevaplıyor aynı zaman da onu farklı bir gözle de kesmeye devam ediyordum.
Bu uzun iş konuşmanın noktasını çalan cep telefonu koymuştu. Arayanın kim olduğunu pek bilmesem de herkese gösterdiği ciddi ses tonunu o kişiden esirgiyordu. Kalbimde oluşan ani acıyla cebelleşirken kalkması gerektiğini söyleyip ayaklandı. Ben ise ayağa kalkamadan çıkıp gitmişti bile. Koltuğuma oturduğumda iyimsel düşünmeye çalışıyordum Ablasıdır. Fakat bir türlü kalbime bıçak saplayan o cümleyi çürütemiyordum Ya değilse...
Elimle desteklediğim başımı açılan kapı kaldırmıştı. Karşımda gördüğüm kişiye hafifçe gülümsedim sadece, konuşmak istemiyordum. O iki kelime yormuştu beni.
İyi misin abi? Başımı sallamakla yetindim. Başım ağrıyor sadece. Bir süre baktıktan sonra ofisten çıktı, geri döndüğünde ise bir elinde içi su dolu bardak diğer elinde ise ağrı kesici duruyordu. Mutlu olmuştum, en azından yanımda kardeşim vardı. Yıkılsam dahi beni dik tutacak olan en büyük destekçim...
Lan WangJi... Uğraştığı işten ayırdı gözlerini Bu dosyayı benim için halledebilir misin? Dosyaya baktı ve ona doğru uzandı Başının ağrısı, hala geçmedi mi? İki yana sallarken kafamı kapatmıştım gözlerimi.
Bir süre bu şekilde durdum, dışarıdan sessizdim ama içimde kendimle cebelleşiyordum. Aşık oldum. dedim kısık bir sesle. Duyamadım. Derin bir nefes alarak kardeşime döndüm.
İmkansıza aşık oldum kardeşim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mo Dao Zu Shi - Modern Life
FanfictionSabahtan beri aklımda olan O'ydu. Süt beyazı teni, kömürle boyanmış saçları, baktıkça etkisi altına alan o inanılmaz bal köpüğü gözleri ve porselen bakışlı suratı... Aylardır rüyalarımda peşimi bırakmayan bu genç adam neden rüyalarımda cirit atıyord...