Farklı dünyaya açılmıştı bu sefer gözlerim. Bitmesini istemediğim en güzel rüyamı arkamda bırakma zorunluluğunu taşıyarak kalktım yataktan. Fark ettim ki aksiyon yaşayan ruhumla beraber bedenim de ereksiyon geçirmişti. Her sabah yaptığım gibi duşa gireceğimden üstümdeki yapışkanlığı gülerek geçiştirdim.
Üstümdeki her şeyi kirliye attıktan sonra bedenimi de ılık suyun altına sürüklemiştim. Üzerimdeki yapışkan sıvıyla beraber halsizliğimde gitmişti resmen. Bu rüyanın gerçek olmasını istiyorum. Kendime bunu söylerken mal mal sırıttığımı fark ettim. Lan Zhan yüzünden karakterim sapık bir hal almaya başlamıştı yavaştan.
Duşumu alıp giyinemeye giderken arkamda bedenimden çıkan buharları bırakıyor ve üşüyordum. Acilen giyinip işe gitmeliydim. Cuma günü olmasından mutlu olduğum kadar üzgündüm de. Onu pazartesi gününe görebilecektim sadece, gerçi o gelmek isterse işler değişir. Sapık düşünceler beynimi doldururken kaşlarımı çattım Sapık Lan Zhan, ne hale geldim senin yüzünden?.. Çatık olan kaşlarımın yanında sesim sakin çıkıyordu. Onun sapığı olduğum sürece sıkıntı değildi. Sonuçta dolaylı yoldan da olsa o benim kocamdı. Kocam olmasını bilmek bile yüzümde bilinmedik bir sırıtma yaratsa da bunun için vaktim yoktu. Hazırlanıp hızla çıkmalıydım.
Özel günlerde giydiğim dışı siyah iç astarı beyaz olan takım elbiseyi giyerek fırladım. Hızlı bir tempolu yürüyüşün ardından ulaştığım iş yerindeki asansöre doğru yürüdüm. Farklı katlarda çalışan 6-7 kişi karşıladı beni. 5. kata basarak kapanan kapıya ardından da telefonun saatine baktım. Tam zamanında gelmiştim.
Kendi katımda indikten sonra her zamankinden daha mutlu ve enerjik bir biçimde geçtim masama.Yaşadıklarımın etkisinden çıkamamış bir biçimde işimi yapmaya başlamıştım, buna iş yapmak denirse tabi.
Aşkımın sarhoşluğundan mest olmuş Wei olarak sadece o anı düşünüyor ve çevremde olan biteni duymuyordum, birinin elini masama kağıt koymasına kadar sürdü bu sarhoşluk.
Kağıda baktığımda bir telefon numarası ve altında da notu yazıyordu Bana mesaj at. Kimin bıraktığını görmediğimden, ki bir tahminim vardı, kafamı çevirdim. Ayrı olan odaya girerken gördüm onu, kapıdan içeriye girmeden baktı ve içeri geçti. Onun bıraktığı kesinleşmişti.
Telefonumu mutlulukla çıkartıp numarayı kayıt ettim Eşim. Kelimenin güzelliğine büyülenmiş bir şekilde bakarken az kalsın mesaj atmayı unutuyordum.
Teyit etmek amaçlı ilk mesajım Lan Zhan? olmuştu. Aldığım mesaj o olduğunu kanıtlar nitelikte oldu Hımm.
Gülen gözlerle telefon ekranına bakarken birinin el şıklatmasıyla gerçek dünyaya döndüm. Lütfen dosylara dönün. Bu Lan Xichen'di. Gülümseyerek yanımdan ayrıldı. Doyayı açarken ona baktım, acaba o da içinde Lan Zhan gibi miydi?
Kafamı iki yana sallayarak dosyaya döndüm Saçma saçma düşünüyorum. Hep O'nun yüzünden. İçimden geçirirken bu kelimeleri bir yandan da dudağımı büzüyordum. Sabahtan beri onu üç veya dördüncü suçlayışımdı.
Bir saatlik öğle paydosunda nihayet telefonuma bakmıştım. 1 mesaj Acaba kimden diye merakla açtım.
Eşim
Herkes gittiğinde benimle odamda buluş (11:50)
Mesajı 10dk önce atmıştı bana ve neden herkes gittiğinde? Gene bir şey mi yapacaktı yoksa? Yapmazdı, herhalde. Sonuçta gün ortasıydı, birinin basma olasılığı çok daha yüksekti.
Herkes çıktıktan ve Wen Ning'i bensiz yemek yemeye gönderdikten sonra ayrı olan odanın kapısını tıklatıp içeri girdim. Sadece kendisi vardı. Neden çağırmıştınız? Resmi konuşma gereği duymuştum nedense.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mo Dao Zu Shi - Modern Life
FanfictionSabahtan beri aklımda olan O'ydu. Süt beyazı teni, kömürle boyanmış saçları, baktıkça etkisi altına alan o inanılmaz bal köpüğü gözleri ve porselen bakışlı suratı... Aylardır rüyalarımda peşimi bırakmayan bu genç adam neden rüyalarımda cirit atıyord...