CUMA GÜNÜ

1K 66 73
                                    

Binaya vardığımızda arabadan inip yürümeme yardım etti ve eve girene kadar kolumu onun boynuna atmış şekilde ilerledim. Evin içine girip kapıyı kapattığı anda beni kucaklayarak aynı bir prenses edasıyla yatağıma bıraktı. Bu hareket o kadar hoşuma gitmişti ki beni içeriye götürene kadar boynuna doladım ellerimi ve başladım ayaklarımı sallamaya, gerçi bu ayak sallama işi uyluk acımla beraber son bulmuştu ama gene de eğlenceliydi.

Üstümdekileri çıkartırken o da bana dolabımdan olabilecek en rahat kıyafetleri arıyordu, onun bu davranışları bana evli bir çift gibi hissettirmiş ve kalbime daha çok mutluluk dolmasını sağlamıştı.

Gülümseyerek gömleğimi çıkartırken sesini duydum Banyo yapmalısın. Aklıma gelen sinsilikle gülümsedim. Bulduğu kıyafetleri bana verirken kolundan tutup kulağına fısıldadım, Beraber yapmak ister misin? Dudağımın kenarını ısırırken kulağının hızla kızarışına şahitlik ediyordum. İfadesiz yüzüyle doğruldu ve kıyafetleri banyodaki kirli sepetine atarken konuştu, Olmaz. Tüm havam ağzı açık unutulan gazoz gibi kaçmıştı.

Yatağın içinde çırıl çıplak olan ben hızla doğruldum. Yardım almadan banyoya gitmek isterken bacaklarımın titremesi ve keskin bel ağrısıyla sendeledim. Lan Zhan'ın refleksleri olmasaydı şu anda yüz üstü sürünüyor olurdum. Bana söyleseydin sana yardım ederdim. Trip attığımı anlamamıştı, hatta bu halde olduğum için çok üzgün görünüyordu. Bu bebek suratına kim kırgın kalabilirdi Tanrı aşkına!?

Gülümseyerek ona baktım, gayet iyi olduğumu göstermek istiyordum. Sana daha fazla yük olmak istemedim sadece. Buraya gelene kadar beni taşımaktan yorulmuşsundur sonuçta. Cümlemi bitirdiğim gibi kucakladı beni, hazırladığı ılık küvete yavaşça bırakırken sızlayan deliğime değen suyla canım biraz acımıştı. Yüzümün buruştuğunu gören eşim tekrardan kaldırdı beni. O kadar mı kötü? Cümlesinden pişmanlık akıyordu resmen. Yüreğim onu bu şekilde göremeyecek kadar vicdan sahibi olduğundan yüzünü ellerimin arasına alarak tutkulu bir öpücük verdim. Ardından ona en büyük gülümsememi göstererek devam ettim O kadar da kötü değil. Hem yapmanı da ben istemiştim, unuttun mu? Yanaklarını sıktım, Tüm sorumluluğu alıyorum yani. Biraz daha iyi görünüyordu, sanırım onu büyük bir yükten kurtarmıştım.

Tekrardan suya nazikçe oturttururken beni ilk sefere göre daha dikkatliydi. Her an bir yerim acıyabilir veya ağrıyabilir korkusuyla diken üstünde yürüyordu garibim. Lan Zhan. Ona seslendiğim sırada bırakmıştı beni küvete. Göz teması kurarak dinlediğini belli etti Yıkanmamda yardım eder misin? Çıkarttığı 'hımm' sesi onaylayıcı tondaydı. Sevinerek duruşumu ayarladım.

İlk önce saçımı ıslattı ve köpürttü. Bu işlemden sonrayda kollarımı, bacaklarımı ve göğüsümü lif yardımıyla temizlemeye başladı. Hatta ön mahrem bölgemi bile büyük bir ustalıkla temizlemişti. Geriye kalan son kısım arkamdı. Oraya lifi değdiremeyeceğinin farkındaydı, çok hassas olduğunu gayet iyi biliyordu. Parmaklarıyla nazikçe ve bastırmadan temizlerken tam giriş kısmına geldi, Şişmiş... 'Bu kadar acı ve sızı normaldi o zaman' diye düşündüm. Orayıda temizleyip saçımı duruladıktan sonra suyu boşalttı ve beni dürüm yaparcasına havluya sardı. Tekrardan prenses edasıyla kucakladığında kendimi çok hafif hissediyordum.

Yatağa bıraktığında beni acılarımın azaldığını fark ettim, gerçi ağrılarım eksikliklerini hissettirmemede çok başarılıydı.

Üstüme verdiği tişörtü giyerken iç çamaşırlarımı arayan yakışıklıya döndüm, Bugün Cuma'ydı değil mi? Duyduğum onaylama sesinden sonra devam ettim Test çekimlerinin sonucu biliyor musun? Jin Ling seçildi mi yani ve iç çamaşırlarım dolabın içindeki çekmecede. Çıkarttığı siyah boxterı bana verirken sorumu cevapladı. Evet. Mutlulukla elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım ve 'İşte bu!' diyerek hızla aşağı indirdim.

Yatağın üzerindeki boxterı giyerken başımda dikilmiş duran eşime başka bir soru daha yönettim, Kiminle çekim yapacağı ne zaman belli olacak? Elinden uzattığı eşofmanımı aldım o sırada. Çoktan belli.

***************************
Anne seçilmişim! Tavşan gibi sevinçten zıplayarak anneme sarıldım, o kadar mutluydum ki bu mutluluk beni öldürebilirdi bile. Annemse beni zıplayarak görünce şaşırmış fakat bir anda sarılınca beklemeden sıkıca sarılmıştı. Tebrik ederim minik kuşum. Telefondan gelen maile bakmaya devam ettim bir süre daha. Ne kadar kendime güvensem de Gusu gibi bir şirketin profesyonel çekimlerde benim gibi fazla da deneyimi olmayan birini seçeceklerini düşünmemiştim.

Telefon ekranına kocaman bir gülümsemeyle bakarken doğruldu yerinden annem. Nereye gittiğini sorduğumdaysa başımı okşadı, Böyle güzel bir olayı anne-oğul kutlamamız gerektiğini düşündüm. Yüzümdeki gülümseme biraz daha büyümüş, belki de gözlerim parıldamaya başlamıştı.

Kısa bir sürede elinde büyük bir tepsiyle geri döndü. Üzeri ise benim çok sevdiğim yemeklerle doluydu. Annemin yemek hızı gerçekten insanı şaşırtabiliyordu.

O sırada telefonunu çıkartıp benimle ve önümdeki yemeklerle bir selfie yaparak telefona gömüldü. Yüzündeki gülümseden tahmin edebiliyorum kime, ne yazdığını... Babama mı söyledin? Gözlerini anında bana çevirdi, Ah, evet... Bilmesi gerektiğini düşündüm. Başımı onaylar anlamda sallamaktan başka bir cevap vermedim, gerçekten ısınamıyordum babama. O sırada tuttu annem elimi, şaşkınlıkla baktım dünyada en çok değer verdiğim kadına. Yazmadan önce sana sormam gerekirdi. Annem, benim ve babam arasındaki bağı kurmak için o kadar çok çabalıyordu ki, bazen bizim bu soğuk ilişkimizden kötü etkilendiğini göremiyordum.

Elinin üstüne koydum elimi, Önemli değil anneciğim. Hem söylemen iyi oldu, ben söylemezdim çünkü biliyorsun. Gülümseyerek onayladı, fakat neden buruktu gülümsemesi?..

Başbaşa yemek yemeyi sürdürürken telefonum bilinmeyen bir numara tarafından çaldırılmaya başladı. Cevapladığımda ise karşımdaki kişi Gusu'nun çekim için fotoğrafçısı olduğunu ve festivalinin asıl poster yüzü olarak da seçildiğimi söyledi. Sevinçten delirmemek için sakin kalmaya çalışırken devam etti, Çekiminiz Haidian semtindeki Longevity Hill'de olacaktır. Yaklaşık 7 günlük ve izinsiz bir çekim yapmayı planlıyoruz. Ayrıca çekim arkadaşlarınız test çekiminde çalıştığınız insanlar olucak, beraber yakaladığınız uyum ve enerji açıkçası çok hoşuma gitti. Umarım sana da bir problem yaratmaz. Hızla kafamla red ettim önce ardından da gerizekalılığımı kutlayarak hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini söyledim. Güzel güzel... Çekimlere haftaya sabah 7'de başlayacağız bilginiz olsun. Bu kadar kısa bir sürede başlayacağımız beklemediğimden heyecanlanmıştım. Karşımdaki kişiye teşekkür edip iyi günler diledikten sonra anneme döndüm ve tekrardan sarıldım. İçimde her saniye artan büyük çoşkumu onunla paylaştığımda elimi tuttu, Seninle gurur duyuyorum Jin Ling. Gözlerindeki mutluluğun sebebinin ben olduğumu bilmem içimdeki nedeni bilinmeyen yalnızlık hissini yok ediyordu kısa bir süreliğine.

Bir an sabahın 7'sinde oraya nasıl git gel yapacağım geldi aklıma. Miyun'da oturan biri olarak Haidian'a gitmek 1 saatlik çileydi, tabi o da trafik olmazsa. Bu sorunu anneme söylediğimdeyse telefonunu çıkartıp birine mesaj attı, kısa bir sürede dönüş aldığındaysa gülümseyerek döndü bana, Babana yazdım ve durumu anlattım. İsterden orda sana 1 haftalık bir otel ayarlayabiliriz, yanlış hatırlamıyorsan A-Cheng'in orda tanıdığı bir otel sahibi vardı. Gözlerim parladı, Buna gerçekten izin veriyor musunuz? Gülerek yanıtladı sevinçle dolan sorumu. Elbette kuşum, ne kadar senden uzak kalmak istemesem de o yol eziyetini çekmeni istemiyorum. Ellerine öpücükler kondurduktan sonra başımı koydum kucağına. Her akşam görüntülü konuşuruz. Saçımı okşamaya başladığı zaman yanağıma bir öpücük kondurdu. Bu çok iyi bir fikir.

Bölümün adını 'CUMA GÜNÜ ŞÜKÜR GÜNÜ' yapacaktım ama vaz geçtim. Çarpılmayalım durduk yerde di mi?
Ben niye 10 bölüm kötü 1 bölüm güzel yazıyorum...

Mo Dao Zu Shi - Modern LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin