Yapmıştım. Sonunda kendime söylemekten bile korktuğum duyguları ona aktarmıştım. Ama neden susmuştu?..
Heyecanla sarılmasını veya yüksek sesle gülmesini falan düşünmüştüm hayallerimde, onun gibi sevgi pıtırcığı bir adamdan beklenecek türden hareketlerdi yani ama...neden bu kadar tepkisizdi?
Bana ilanı aşk eden ilk kişi oydu ve bende onun bu aşkını kabul ettim. Hemde bunu yaparken bir taraflarımdan ter aktı.
Onun gözlerine bir bakış attım. Beni delip geçecek gibilerdi. Xichen... İstersen önce havuzdan çıkalım ve bunu konuşa-!!
Bir bacağımı kaldırıldı ve omzuna koydu. Altımda çok sert bir şey hissediyordum. Günlük hayatımda oturduğum sandalye bu şeyden daha yumuşaktı, ona emindim.
Hey! Sen ne yaptığın sanıyorsun-?!
Alt kısmını daha da bastırdı. Kulağıma fısıldadı. Dayanamıyorum...rüya olmasından korkuyorum...bu yüzden seni becermek istiyorum..
Gözlerimi kocaman açtım. O ise tahrik edici ses tonuyla fısıldıyordu.
Wanyin... İzin ver bakireliğini alıp seni benim yapayım.. Bunun için yıllarca bekledim..Bu tam anlamıyla haksızlıktı. O ses tonunu kime kullansa her istediğini yaptırabilirdi.
Yüzümün alev topuna döndüğünü hissetmiştim. Ona şaşkınlıkla baktım. Sözde benden izin alıyordu ama ben ne dersem diyeyim gözlerindeki aşırı yoğun duygular yüzünden kendi dediğini yapacaktı.
A-Aptalca konuşma-!
Kafasını boynuma bastırdı ve boynumu emmeye başladı. Anlık bir panikle ağzımdan tuhaf bir ses çıktı.Boynumu yaladı. Bu sesi sevdim...Daha fazlasını istiyorum sevgilim...
'Sevgilim' kelimesi sonunda ünlem ve soru işareti ile yanıp söndü. Ondan duyması kesinlikle çok seksiydi ama yine de bu kadar çabuk... Amaan ne hakkında konuşuyorsam?! Adam beni biraz sonra sikeceğinin açıkça bildirisini vermişti ve ben hala aptalca şeyleri kafamda tutuyordum.Xichen'in elleri başta göğsümdeydi. Onlara nazikçe masaj yapıyordu. O an 'göğsüm bu kadar büyük müydü' diye düşünmeden edemedim. Ama bu düşüncenin ortasında göğüs uçlarıma dokundu. Onlarla oynadı ve acımadan onları sıkıştırdı, cimcikledi. Hissettiğim bu ufak acıyla kafamı geriye atıp gökyüzüne baktım ve inledim.
Ahhh... X-Xichen..! Seni sapık..
Dudaklarımı nazik ve yavaşça öptü. Bakışları insanın kalbine güven aşılıyordu.
Bu sapıklığım sadece senin için..
Bunları söylerken eli kasıklarıma inmişti. Korkuyla ona sıkıca tutundu. H-Huan...?
Aşağa doğru bakarken sırıttı. Doğum adımla seslenmeye devam et.. bu..çok tahrik edici bebeğim..Bu adamın kullandığı kelimeler neden bu kadar yüz kızartıcıydı?!
El hareketleri vücudumun kasılmasına sebep olmak için yeter de artıyordu. Bunlar için alıştırma yapmış gibiydi. Bu saf Lan'lı tüm bu şeyleri nasıl yapabilirdi?İki koca adam, suyun içinde terlemeyi başarabilecek kadar yakın ve yüz kızartıcı şeyler yapıyorduk. İşlerin ciddi bir yere gittiğini ise arka deliğimde hissettiğim küçük ama ezici acıydı.
Bekle bekle! Bu da ne?!
Korkuyla suyun içinde kalan alt bedenime bakmaya çalışıyordum. Suyun sürekli dalga halinde olmasından kaynaklı neler olduğunu anlayamıyordum. Ama karşımdaki adamın zevke geldiği açıkça belliydi.
Alnını alnıma yasladı. Bu sırada yapabildiğim tek şey korkarak inlemem ve onun boynuna sarılarak gözlerimi kapatmamdı. Neler olduğunun farkında varmak istemiyormuşum gibiydim. Belki de gerçekten istemiyordum.
Lotusum...
Lotusun? Ne yaratıcı takma isim ama. Kesinlikle şirketin sembolünden esinlenmedin.
Bu kendi kendine dalga geçme esnasında önceden beni korkutan sertliği tekrar hissetmiştim. Yutkunarak ona baktım.
Yeterince genişledin... Benim olmaya hazır mısın?
Başımı nasıl hayır anlamında hızlı hızlı salladığımı hatırlamıyorum.
Xichen, o şey kesinlikle oraya sığmaz..! Yırtmanı istemiyorum. Orası benim sık sık kullandığım bir organım..!
Sözlerime gülümseyerek karşılık verdi ve yavaşça bedenini bana bastırdı. Suyun da verdiği kayganlıkla büyük ve sert bir şeyin girdiğini hissettim. Zaten bunu hissettiğim anda tırnaklarımı onun derisine geçirdim.
Hayvan...herif...! ÇOK BÜYÜK LAN BU! Ahhggg..!
Silahla vurulmuş ama ölmemiş geyik gibi can çekişiyordum onun altında. O ise ufak ufak hareket ediyor ve inlemesini tutmak için çaba sarf etmeden benimle konuşuyordu.
Wanyin'im, henüz sadece başı girdi..
Onun ufak hareketleri bile bana acı çektiriyordu. İnlemelerimin çıkmaması için ağzımı kapatmaya çabalıyordum ve asla ona bakamıyordum. Kendi evimin dış mimarisini acı içinde tekrar tekrar incelerken yalvarır tonda bir ses duydum.
Wanyin.. Ağzını kapatma ve bana bak.. Yüzünü görmek ve sesini duymak istiyorum..
Kesin bir şekilde başımı hayır olarak sallasamda onun 'lütfen' diyişine karşı koyamamıştım.
Ona baktım ve ellerimi çektim, hala inlememi tutmaya çalışıyordum. Zaten onun bu minik hareketlerine alışmıştım.
Ellerini ellerime kenetledi ve tam da gözlerime bakarak kendini tamamen bana itti.
Gözlerim kocaman açılmış, tam da ona bakıyordum. Vücudum yay gibi kıvrılmış, bacaklarım aniden güçsüzleşmişti. Sırtıma doğru yayılan keskin ağrı-acı karışımı his boynuma kadar ulaşttı. İnlemek veya bağırmak gibi eylemleri yapamamış, ağzım açık halde bakıyordum.
H-Huan...a.... AHHHHH...!!
Bu ses acı yanında inleme ile birliktede çıkmıştı ağzımdan.
Alışmama fırsat vermeden hareket etmeye başladığındaysa gözlerimden yaşlar aktı. Ama bu durum onu daha da heyecanlandırmışa benziyordu.
Ngh! Sapık herif! Ahh~! ÖKÜZ BEYİNLİ-! MNGH!!
Her hakaretimde daha da hızlandı. Hızlandıkça daha çok derinlerime ulaştı. Bir zaman sonra o kadar derindeydi ki sanki karnımı deliyormuş gibiydi. Ama o bölge suyun altında kalıyordu. Bu yüzden refleks olarak elimi karnıma koydum. Hata yapmıştım. Çünkü bunu yaptığımı gördüğü gibi durdu. Ardından beni kucağına aldı ve hala içimdeyken havuzdan çıktık. Kayıp düşeceğiz diye korkarken, içimdeki hareketin yarattığı baskı ile inliyordum.Bu şekilde merdivenleri çıkıp benim odama geldik. O an bu hayvanın ne kadar güçlü olduğunu sorgulayamamıştım bile. Çünkü beni yatağa atar atmaz gevşemiş deliğime kendi erkekliğini sokmuştu. Ne olduğunu anlayamadan kafamı geriye doğru atmıştım. O ise elimi tuttu ve karnıma koydu.
Tahmin ettiğim gibi, bu şekilde daha net gözküyor.. ~
Neyden bahsettiğini karnımın derisinin hareketlerini görünce anladım. O şey gerçekten de karnımı delmeye çalışıyor gibi gözüküyordu.Bu sapıkça şeylerin hepsi ile utanarak yüzleşirken, o büyük bir heyecan ve istekle karşılıyordu. Beni öldüreceğini düşünmeye başlamıştım.
Her inlemem onu hızlandırdı, ve her hızlanışında inlemelerim daha tahrik edici olmaya başladı. Utanarak kabul ediyorum ki her saniyede daha da iyi hissettim. O bunun farkında mıydı bilmiyorum, ama ben onun zevkten dört köşe olduğuna yüzde yüz emindim.
Vuruşları derinleşmeye başladığında, derin sesiyle fısıldadı.
Bebeğime hamile kalmanı çok isterdim.
Daha cümlenin ne anlama geldiğini anlayıp şoka giremeden, bu koca öküz içime boşalmıştı. O kadar çoktu ki, kocaman olan penisine rağmen menisi dışarı taşıyordu.
İtiraf edeceğim için utanıyorum ama...onun bebeğine hamile kalabileceğimi bilseydim tüm onurumu parçalardım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mo Dao Zu Shi - Modern Life
FanfictionSabahtan beri aklımda olan O'ydu. Süt beyazı teni, kömürle boyanmış saçları, baktıkça etkisi altına alan o inanılmaz bal köpüğü gözleri ve porselen bakışlı suratı... Aylardır rüyalarımda peşimi bırakmayan bu genç adam neden rüyalarımda cirit atıyord...