Ablamı uğurladıktan hemen sonra üstümdekileri hızla çıkartıp yatağa attım kendimi. Bir an önce uyuyup görmek istiyordum onu fakat heyecandan uyku tutmuyordu bir türlü. Saat iki buçuk olmasına rağmen uyuyamamıştım. Acıyla gülümsedim Şimdi beni arıyordur. Cenin pozisyonunda hüzünle yastığa sarıldım.
Gün ışığının süslediği bal köpüğü gözlere açtım gözlerimi Lan Zhan... Doğruldum. Duygusuz suratında oluşan küçük gülümsemesi içimdeki heyecan ve mutluluk duygularının kabarmasını sağladı. Bir an gelmeyeceksin sandım. Başımı kaşıyarak yapmacık bir şekilde gülmeye başladım Uyuyamadım da. Gülmemle kapatmıştım gözlerimi ve çenemin yukarı kaldırılmasıyla tekrardan açtım.
Şaşkın şaşkın bakıyordum gözlerine, saliseler içinde de bağımlısı olduğum dudaklarına kavuştum tekrardan. Kendimi onun kollarına bırakma kararı aldığımda çoktan boynuna dolamıştım ellerimi.
Doğrulduğum yatağa itilmiştim. Gözlerimi araladım, üstündeki melek kıyafetini yavaşça çıkarıyordu. Bir an kendimi kötü hissettim ve kenetlenen dudaklarımızı ayırdım. Sorun nedir? Ona bakamıyorum herzaman ki gibi Bunu yapmamız yanlış görülebilir burda. Gülümsedi ve nazikçe alnıma değerli öpücüğünü kondurdu Sen benim burda eşimsin Wei Ying. Gözlerimi açarak baktım bu sefer bal köpüğü gözlere. Üstündeki ilk katı çıkartırken şok geçiren ben tek bir kelime diyebildim Ne?.. Üzerimdekileri çıkartırken kulağıma fısıldadı sarhoş edici ses tonuyla Gerçek dünyada da eşim olacaksın. Üstümde hiç bir şey kalmamıştı ben kendime gelene kadar, sadece altımda birkaç parça bir şeyler vardı.
*SMUT ALARM*
Vanilya tadını ağzımın her bir yanına bırakırken bir yandan da göğüs uçlarımla oynuyordu. Ayrılan dillerimizle beraber boynuma indi, aynı evdeki gibi ama daha acele...
Göğüsümün ucuyla oynamaya başladığı zaman ne kadar dolu olduğumu fark ettim. Tahrik olmuştum ve hassas bölgemin onu arzuladığını hissedebiliyordum. Dişlerini hissettirip diliyle oynuyor ve bir bebek gibi emiyordu. Öperek inmeye başladığında aşağılara yay gibi doğruldu bedenim. Mahremimi koruyan bez parçasını birkaç hareketle çabucak çıkartmış ve ardından da dikleşenimin başına küçük bir öpücük kondurmuştu. Dudaklarımdan çıkan ufak inlemeyle utanarak kapattım ağzımı. Bedenimde dolaşırken soluduğu nefes tenimle her buluştuğunda sıcak olan vücudumu alevlere teslim ediyordum.
Elimi ağzımdan çektiği gibi tekrardan yapıştı dudaklarıma. Yumuşak dudakları ve vanilya tadındaki dili biraz uğraştıktan sonra benimle ayrıldı dudaklarımız. Beni oturur vaziyete getirirken kendisi de gözlerini gözlerime kitlemiş vaziyette aşağıya indi tekrardan.
Dilini başına değdirdiği gibi hissettiğim o tahrik duygusu... Onun dokunuşlarına fazla dayanamayacağımı açıkça söylüyordu L..Lan Zhan... Gözlerime baktı, göğüsümde hissettiğim heyecan patlamasıyla dondum. Hımm.. Ağzının doluluğunda mı yoksa Lan Zhan olduğu için mi demişti bilmiyorum, tek bildiğim o an yaptığı tahrik edici dil hareketi yüzünden gelmek üzere olduğumdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mo Dao Zu Shi - Modern Life
FanfictionSabahtan beri aklımda olan O'ydu. Süt beyazı teni, kömürle boyanmış saçları, baktıkça etkisi altına alan o inanılmaz bal köpüğü gözleri ve porselen bakışlı suratı... Aylardır rüyalarımda peşimi bırakmayan bu genç adam neden rüyalarımda cirit atıyord...