YEDİ GÜN İMTİHANI-1

557 46 28
                                    

O arka tarafta ben ise orta tarafta bir yerde giyinirken olabildiğince arkamı dönüyordum. Ona bakmak ve kendimi göstermek utanç vericiydi o zaman.

Üstümdeki nerdeyse her şeyi çıkartarak verilen kıyafette neyin ne olduğunu anlamaya çalıştım bir süre. Biraz fazla karışık gelmişti gözüme ve bu durumumu arkamdaki de fark etmişti.

Kıyafetleri bir süre karıştırdıktan sonra doğruldum, sol elimle başımı kaşıyarak 'Hangisi hangisi ya?' diye söylenmeye başlamıştım bile, ve evet bu sırada sadece donumlaydım. Nasıl giyileceğini anlamaya o kadar çok odaklanmıştım ki arkmadaki yakışıklıyı unutmuştum.

Solumdan uzanan el, karışmış kıyafet yığınına uzanırken kol süslerinden biri belime hafifçe sürttü. Vücudumdaki en hassas noktalardan biri olan belim böyle narin bir muameleye maruz kalınca açıkçası içim bir hoş oldu ve istemsizce utanç verici bir tepki verdim.

Belimi hafif bir şekilde sağa kaydırmıştım, içime işleyen süsün hissi o kadar güzeldi ki dudaklarımdan nefesimle birlikte kısık ve kısa bir inleme de çıkmış, hemen ardından bilinçsizce dudağımı ısırmıştım; dudağımın sağından küçük bir parçaydı ısırdığım. Elin sahibine döndüğümdeyse bana boş ve şaşkın gözlerle bakarken gördüm. Anında kendime gelip gözlerim ardında dek açıldığındaysa her zamanki gibi başımı çevirmiştim bile.

Orda japon usulü harikiri yaparak intihar etmek istemiştim. Böyle sktiri boktan olaylar neden benim başıma gelmek zorundaydı ki? BREZİLYA PEMBE DİZİLERİNDE MİYDİM AMNA KOYİM!?

İçimden ard arda Sktir, sktir, sktir, sktir... diye geçirirken dışardan ses duyuldu tekrardan, karavana bir kaç kez vurarak konuştu HADİ AMA ÇIK ARTIK! Lan Sizhui'nun GELİYORUM! diye bağırmasıyla arabanın önündeki kişinin yürüme sesleri duyuldu.

Önüme attığı parçaya baktım. İlk önce bunu üstüne giymelisin ve ardından bunu. Üstünü pantalonun içine atmalısın, daha sonra bunu bunun üstüne giyeceksin. En sonunda da beline bu kuşağı sarmalısın. Biraz hızlı ol ama, çekim başlayacak da. Sesindeki nazikliğin yanında tuhaf bir çekinme de vardı.

Dışarı çıktığındaysa söylediği gibi giyinmeye başlamıştım. Kesin tuhaf biri olduğumu düşünüyor. Harika Jin Ling! Bu yolda kesinle devam et! Çok uzun sürmez aşk acısı çekmeye başlarsın. Dışarıya korkak adımlarla çıkmıştım. İlk profesyonel deneyimimin heyecanı yanı sıra nasıl onunla çekim yapacağımı düşünerek daha da ölüme yaklaştırıyordum kendimi. Az önce yaşanan çakma ve saçma porno fragmanı çıkmıyordu aklımdan...

Bugünkü tekli çekimleri bitirdikten sonra toplu çekimlere geçmiştik ve öğle molasına hala 1,5 saat vardı. Çekimlerde ne kadar özgüvenli ve olayı unutmuşum gibi davransam da kalbim çoşuyordu. Lan Sizhui ise aynı benim gibi, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu; her zamanki haliyle benimle konuşuyor ve gülümsüyordu.  Ya benim gibi umursamamaya çalışıyordu ya da tuhaf insanlara ve olaylara alışmıştı. Her halükarda bana tuhaf tuhaf bakmasından iyiydi.

Mola vakti geldiğinde herkes boş yerler bulup yemeğe büyük bir hevesle başlamıştı bile. Kimisi belli bir sayıda getirttirilen sandaviçlerden alıyor, kimisise evde hazırladığı yemekleri yiyordu. Ben ise telefonumdan annemi aramıştım.

-Kuşum.
-Bir şey mi oldu anne? Beni ara diye mesaj atmışsın.
-Aslında evet. Kalacağın otel ile ilgili.
-Sanırım hotel işi iptal.
-Malesef, dün odayla ilgili çıkan problemin aslında böceklerle ilgili olduğunu öğrendim. Bugün ilaçlama yapacaklarmış.
-Eww. İlaçlama yapıldıktan sonra bile kalmam orda.
-Biliyorum tatlım. Gene sana ordan hotel araştırıyorum, buraya gelmen trafikle beraber 2 saati bulur çünkü.
-Ben de bakarım şimdi internetten otellere. Offf, dayım da 1 saat önce işi çıktığı için gitti. Gitmeseydi ondan rica ederdim.
-Şans kuşum. Sen öğle molasındasın sanırım, tutmayayım seni de yemeğini ye.
-Tamam anne, seviyorum seni.
-Bende seni seviyorum kuşum, çekiminde kolay gelsin.
-Teşekkür ederim anne.

Mo Dao Zu Shi - Modern LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin