KARDEŞ

1.9K 163 201
                                    

Heyecanımın stresi yüzünden soluk soluğa kalmıştım, gülümsedim ama cevap veremedim. Gözlerimi dudaklarından ayıramıyordum çünkü. Tadı ve hissiyatı bağımlılık derecesindeydi.

Bir süre daha nefeslerimizle terlettik yüzlerimizi ve tekrardan buluştu dudaklarımız. Fakat bu sefer daha şevhetliydi. Üstümdeki ceketi acelelikle çıkartmaya çalışırken bir yandan da geri geri yürütüyordu beni. Konsola çarptığında baldırım bir anlık arkaya baktım. Üstünde plastik veya tahtadan birkaç süs olan komidine oturtu beni, ardından da devam etti öpmeye. Her saniye daha da hırçınlaşan bu masum öpücük sonunda çıplaklığa dönüyordu.

Kendi üstünde sadece gömlek kalana kadar çıkarttı kömür saçlı. Vücudumu saran gömeliğin düğmelerini açarken ellerimi boynunda kavuşturup daha da çektim kendime. Yaptıklarımdan utansam da durduramıyordum, sanki başkası yönetiyordu bedenimi.

Alt dudağımı hafifçe ısırdıktan sonra öpücüklerini boynuma çevirmişti. Bir şeyler yapmazsam bu işin sonunun yatakta biteceği bariz belliydi, ama öte yandan onunla yatağa girmek için sabırsalandığımı hissediyorum.

Boynuma ve göğüsüme kondurulan sarhoş öpücükler, kendimden geçirmişti ki beni, ikimiz de aniden donup kaldık. Ne mi olmuştu? Biri kapının ziline basmak için mükemmel bir gün seçmişti.

Sertçe vurulan demir parçasının ardından gelen sesle panik barım daha da yükselmişti A-Xian! Gözlerimi diktiğim kapıya korkuyla bakmaya başladım bu sefer. Shijie! Neler olduğunu anlayan Lan Zhan üzerimden kalkıp giyinmeye başlamıştı ve bende onu taklit edercesine düğmelerimi aceleyle kapatım üstüme ceketimi geçirdim. Kapıyı tam açarken etrafın kıyafetlerimle dolu olduğunu ve içki kokusunum evi sardığını hatırladım. Hızla etraftaki çamaşırlayı toplayıp odaya fırlatırken ondan da camı açmasını rica ettim. Yaklaşık 15 saniye süren bu işlemin hemen ardından kapıya uçup açtım ve gülümseyerek selam verdim Shijie! Gülümseyerek baktı bana A-Xian... Yüzündeki solgun gülümsemeden konuşacağı konuyu anlamıştım. İçeri adım atmasıyla şaşırması bir oldu. Siz HanGuang-Jun değil misiniz? Kafamı şaşırakar çevirdim Lan Zhan'a Ne ara ünledin be adam?! diye içimden söylenirken o kafasıyla onayladı ablamı, sonraki sorusunu sormasına izin vermeden devam etti İş ile alakalı bazı konuları konuşmak için geldim evine, çıkıyordum şimdi. Mahçup gözlerle gitmemesi için yalvarsam da gideceğini biliyordum. Duygusuz sanılan yüzündeki büyük hayal kırıklığını görebiliyordum. Açıkçası bende aynı hayal kırıklığına uğramıştım. İyi akşamlar diyerek kapıdan çıktı, arkasında bıraktığı koku ise ondan kalan son şeylerdi.

Ablama oturmasını söyledikten sonra fark ettim yüzüme bakamadığını, yaptığının gerçekten farkında mıydı acaba?

Ne için gelmiştin Shijie ? Son kelimeyi vurgulu söylememin nedeni vardı elbette ve o bunu çok iyi anlamıştı. Bir süre susmayı tercih etse de sonunda konuştu A-Xian... Seninle çıkan haberi konuşmak istiyorum. Acıyla gülümsedim, başka ne yapabilirdim ki? Kafamı iki yana sallayarak yaslandım koltuğa. Beni bıçaklayanın gözlerine baktım ve elimi Devam et, dinliyorum. şeklinde uzattım. Derin nefes almaya çalıştı fakat tıkanan burnu engel olmuştu buna, neden ağladığını hissediyordum?

Cesaret ederek ilk defa baktı gözlerimin içine Böyle olmasını istemedim. Sinirden seyiriyordu göz kapağım, vücudumu sinirin ateşi basmıştı bi anda. Fakat sakin olmalıydım, ne de olsa onu hala ablam olarak sayıyordum. Neden söylemedin? Yoksa artık aileden biri olarak görmüyor musunuz beni? Şaşkınkınlık ve öfkeyle fırladı yerinden Alakası bile yok! Sen de benim kardeşimsin! Dayanamadım, öfkemi bir saniyelik kontol edemedim ve bende kalktım ayağa. Alev saçan gözlerimi ablama diktiğimde korktunu görmüştüm, sakin olmalıydım. O zaman  beni şaşırtan cümleyi kurdu Jiang Cheng'in de haberi yoktu. Tek kaşımı kaldırdım Ne?? Bir anda çöktü tekli koltuğa Duydun işte. O da yeni öğrendi. Tepkisini tahmin edebiliyorsundur. Ah elbette, öfkeden alev kusmuştur kesin.

Mo Dao Zu Shi - Modern LifeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin