"A Çağlayan, inanmıyorum! Sen buralara tekrardan gelir mi oldun?" dedi.
Çakma sarışın, ince uzun bir kızdı. Ağzındaki sakızı deve gibi geviş getire getire çiğniyordu. Ayağımda dua etsin terlik yoktu, yoksa çıkartıp ağzının ortasına okkalıca vururdum.
Çağlayan gözlerimden çıkan kıvılcımı fark ettiğinde huzursuzca yerinde kıpırdandı. Bu beni daha çok işkillendirmişti.
"Yok Derya, nişanlımla tatil için geldik." dedi Çağlayan.
İsmini şıp diye söylemesi elbetteki sinirlerimi hoplatmıştı.
"Ay demek nişanlandın. Vallahi senden hiç beklemiyordum. Seni 40 yaşına kadar bekar takılırsın diye düşünmüştüm." dedi kıkırdayarak.
Bir anda izin almadan pat diye masamıza oturuverdi.
Tek kaşımı kaldırıp kızı inceledim. Kızda aynı şekilde kaşının birini kaldırmaya çalıştı ama aksine saçma bir mimik sergilemişti.
Yüzü o kadar komikti ki Çağlayan gülüşünü saklayamadı ve koca bir kahkaha patlattı. Kız bana olan bakışını Çağlayan'a çevirdi.
"Ay beni bu kadar özleyeceğin aklıma gelmezdi ya." dedi çakma egolu gülüşüyle.
"Aynen aynen." dedi Çağlayan geçiştirmek için.
"Ay canım seninde ağzını bıçak açmıyor. Bu kadar çekinme." dedi ve bana elini uzattı.
"Derya ben, Çağlayan'ın eski bir dostu sayılırım." dedi.
Yüzümde küçümseyici sahte bir gülümsemeyle elimi uzatıp iğrenir gibi parmak uçlarımla parmak uçlarını sıkıp tokalaştım.
"Zeliha bende." dedim. Derya mimiklerimden anlamış olacakki zafer dolu gülümsemesiyle geriye yaslandı ve bacak bacak üstüne attı.
"Biz Çağlayanla gerçekten dost sayılırız. Beni sevgilisi filan sanma." dedi ama gülüşü tam olarak eski sevgilisi olduğunu kanıtlıyordu.
"Yok yok önemli değil. Sen kendi ağzınla söyledin, adı üstünde eski. Demekki çok değerli değilmişsinki eski olarak nitelendirilmişsin." dedim onun zafer kazanmış gülüşünü sergileyerek.
Yüzündeki gülücük yavaşça soldu. Tam ağzını açıp bişey söyleyecektiki arkadan birkaç kişi ona seslenince yanımızdan kalktı ve 'Seninle tekrar görüşmek güzeldi' zırvalarını savurdu ve yanımızdan uzaklaştı.
Çağlayan kafasını salladı ve Deryanın gidişini izledi. Kafasını bana doğru yavaşça çevirdi ve seslice yutkundu ve bana tatlı tatlı gülmeye başladı.
"Maşallah Çağlayan Bey, nereye adım atacak olsak her yerden bir kırığın çıkıyor. Metrekareye 25 kız düşüyor neredeyse!" dedim kollarımı birbirine bağlayarak.
Dizlerini bana doğru dönecek şekilde oturdu ve ellerini bağladığım kollarımın üzerine koyup kollarımı açtı. Ellerimi avuçlarının içine aldı.
" Zeliha saçmalama, o kadarda değil. "dedi tatlı sesiyle. Zaten yakışıklı bir çocuktu birde insanlara böyle haller sergileyince kızların ağızlarının sularının akması çok normaldi.
Diğer kızlarada böyle davranıyor düşüncesi sinirlerimi tekrardan şaha kaldırmıştı.
Sağ kaşımı yavaşça havaya kaldırınca yüzündeki tatlı sırıtış bir anda sönüverdi.
"Tamam canım, biraz abartmamış olabilirsin ama bu önceden geçerliydi. Bak şimdi yanımda sadece sen varsın. Öylede kalmasını istiyorum."dedi ellerimin üstünü başparmaklarıyla okşarken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor)
Teen FictionOkula yeni gelen oğlanlar, sınıfın popüler aynı zamanda kusurlu olan kızlarına aşık olursa.... Oğlan kıza döndü. "Ne yaptığını sanıyordun sen?" "Ne var ya biraz eğlendik o kadar." dedi kız. Oğlan anlamıştı kızın sesinden. "İçtin mi sen?" dedi oğl...