KKA- 1. BÖLÜM

603 17 4
                                    

Gözlerimi açtığımda ablam baş ucumdaydı.
"Zeliş hadi kalk yaaa. Okula geç kalcaz senin yüzünden.". Sanki yatağım ve uykum iş birliği yapmışta beni okula göndermek istemiyorkardı.
"Lan defol git başımdan." diye çıkıştım. Yanaklarımı ve hafifçe olan gıdımı sıkmaya başladı.
"Kalk yoksa her yerini mıncıklarım."
Doğru yapardı. Maalesef  yağlı insanlara bayılır canım ablam. Aramızda bir yaş vardı. Ben 11. sınıfa giderken, o 12. sınıfa gidiyordu. Aynı lisede olmanın zararları. Ablam biraz erkek gibidir. İlk okulda da aynı okuldaydık. Bana bulaşanları arkadaşlarıyla birlikte döverdi. Bu yüzden kimsenin bana bulaşmaya götü yemezdi. Karnımı gıdıklamaya başlayınca güzel olan uykum koşarak uzaklaştı ve yatakta gülerek doğruldum.
"Naptın be gülüm yaaa oluyomu bu Hasibus" dedim. Ablamın adı Hasibe. Kalkınca oda gülerek kalktı. "Jok guzel oldu."dedi ve içeri gitti. Bende puflarımı giyip odadan çıktım ve banyoya gittim. Ablam içerideydi. Biz üç kardeşiz. En büyüğümüz Halime. O da çalışıyor. Yanağımı sıktı ve "Günaydın sanada." dedi. Bende hemen yüzümü yıkadım ve kuruladım. Size kendimi tanıtayım. Pek bir özelliği olmayan sıradan bir kız. Annem Saliha, bir öğretmen. Babamda Ahmet, oda bir mağazanın şoförlüğünü yapıyor. Odaya gidip okul tişörtümü giydim ve ten rengi külotlu çorabımın üzerine okul eteğimi giydim. Aslımda etek değildi. Şort etekti. Üzerimi giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim ve şaçlarımı topuz yaptım. Sıradan kahverengi gözler ve azcık basen. Ne var yani 10 kilo fazlalığım varsa? Ama okullar açıldığında bir karar aldım. Hayatımda abur cuburlara yer yoktu artık. Yemin ediyorum Hansel ve Gretel'i kaçıran cadı beni kaçırsa ömür boyu geçinirdi benle.( Yazar burda kendinden bahsediyo :)) Yanaklarımdaki kırmızılıklar kapansın diye birazcık fondoten ile kapattım. Kırmızı Michelle Jakson tarzı kalın taban ayakkabılarımı, siyah deri ceketimi ve siyah çantamı alıp mutfağa gittim. Evimiz normal bir aileninki gibi. 3+1 odalı. Ablamlarla aynı odada kalıyorum. Bu sene Halime ablam evleneceği için Hasibe ablamla bana kalıyor oda ;). Annem kahvaltıyı hazırlayıp çıkmıştı. Fizik öğretmeni olduğundan fiziğim iyidir(ders olarak tabi ki). Ablamlarla kahvaltı yapıp dışarı ablamın arabasına bindik. Arkadayım yine.

Okulun önüne geldiğimizde aşağı indik. Ben hemen bizim kızların yanına gittim. İlayda, İrem ve Merve banklarda oturuyordu.
"Günaydın beybilerim."dedim hepsine.
"Günaydın Zeloş" dediler hep bir ağızdan.
"Zeliha ne oldu bil bakalım." dedi İlayda.
"Ne oldu kız "dedim yanlarına otururken.
"Okulda yeniler var hemde bizim sınıfta." dedi İrem heyecanla. İrem içimizden en güzeliydi. Ayrıca en zayıf.(Sıska ;) hehehe)
"Aman nedem yani sanki bana bakcak ta. " dedim. Merve koluma vurdu.
"Öyle deme kız ne biliyon belkide içimizden birine bakar" dedi. Bian Merveyle göz göze geldik. Ve işte bamm. Kahkaha patlaması. Gülmekten gözlerimden yaşlar gelmişti. İç çekerken elimle göz yaşlarımı sildim. "Alemsin be Merve." dedim koluna vururken. Zil çaldı. Dırı dırı dırı dırıdır.... Salak zil. Onca yıl geçti bi değiştiremediler şunu. Sınıfa gittik. Öğretmenin sırasında ne en ön, ne en arka. Tam ortası. İlk ders matematikti. Ne de çekilir ya şimdi.

Dersin ortasında çişim geldi. Keşke evde gitseydim. Hayır anlamıyorum sabah sabah ne çişi bu.Yanımda İlayda oturuyordu.
"İlayda çişim geldi." dedim.Bana baktı.
"Ne yapayım Zeliha al elime işe" dedi elini gösterirken. Gözlerimi devirdim. Hemen elimi kaldırdım ve hocanın beni görmesini sağladım.
"Evet Zeliha" dedi hoca.
"Hocam tuvalete gidebilir miyim?" hoca suratıma baktı ve
"Acil mi?" dedi. Evet anlamında kafamı salladım. Kapıyı gösterdi. "Teşkür edrim hocam." dedim ve kapıya koştum. Sınıfın komedyeniydim. Ayrica en güzel seslisi. (Sesim cidden güzeldir.) Hemen tuvalete koştum. Üst sınıftan birkaç kız makyaj yapıyorlardı. Allahım ya. Okulu kerane mi sanıyolar bunlar? Jınım burası okul ya. Henem kendimi en yakında olana attım. Kızların sesini duyabiliyordum.
"Aynen adı Çağlayanmış. Taş diyolar kızım. Hadi gelin bir karşılayalım şunları." dediler ve dışarı çıktılar. Onlar gidince rahatça yaptım tuvaletimi. Sonuçta ses çıkıyo dimi? İşim bitince hemen çıktım ve elimi kuruladım. Tuvaletten çıkıp sınıfa doğru yürüdüm. Bi anda ne olduğunu anlamadan sırtımı duvara çarptım. Acı ile gözlerimi kapattım. Gözümü açtığımda onun erkek olduğunu fakedip olmayan şeyine taciz etme küfrü ettim(mk).
" Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diye hafif yüksek sesle bağırdım. Beyaz tenli, kaslı ve uzun boyluydu.(Lanet olsun kısalık). Kahverengi gözleri vardı. Beni süzdü ve gözleri bacaklarıma kaydı. Kaşlarını çattı.
"Bu etek ne?" eh mala bak.
"Sanane" diye çıkıştım. Kolumu sıktı hayvan.
"Cevap ver dedim sana" dedi. Camış ya. Bende suratımı ona yaklaştırdım. Söylediklerimi kafamı sallaya sallaya söylüyordum.(sağa sola)
" Bende sa-na-ne dedim."
Gözlerimin içine bakıyordu. Bir anda bacaklarımda el hissedince irkildim. Gözlerim bacaklarıma kaydı. Elleri bacaklarımda. Amip beyinliye bak sen. Cesaret hapı falan mı yutmuş bu mal.
Hemen elini ittirdim.
"İyi bari en azından çorabın var. Bir dahadine siyah giy yoksa acımamm" dedi. Alayla güldüm.
"Sen kimsin de bana karışıyosun artist? Akıllı ol oğlum." dedim.
"Ben zaten akıllıyım. Sende beynini kullan da siyah giy."dedi.
"Giymezsem ne olur?" dedim kafa tutarak.
"Ne olacağını görürsün" dedi bilmiş bilmiş. Mabadı kalkık pislik. Omzundan ittim(o kadarda güç var yani) ve sınıfa yürüdüm. Kapıyı çalıp içeri girdim ve sırama oturdum.
Çağlayan
Okula girdiğimizde tüm gözler bizdeydi. Hemen müdürün yanına çıktık (Amcam olur kendisi). Okulda kavga edip atılınca bunlar akıllanmaz diyip bizi kendi müdürlük yaptığı okula aldı. İçeri girdik.
"Ulan veletler. Gelin bakalım şuraya. Nasılsınız gençler." dedi amcam.
"İyiyiz Tayfun amca siz?" dedi Mehmet. Bizim ağır abimizdi o. Can hemen söze girdi.
"İyidir iyidir o. Baksanıza baş köşeye kurulmuş." Hepimiz güldük.
"Tabiki iyiyim Can. Ama beni mutsuz etmeyin. Çağlayan baban anlattı neden yine kavga çıkardın oğlum akıllan ya. Bu kaçıncı okul?" dedi.
Sırıttım "3". "Bak ya bide sırıtıyo. Adam ol adam. Şurda iki senen kalmış yaptığınız şeye bak. Sizi uyarıyorum. Bir suç duyarsam sizi mahvederim. Anladınız mı?" dedi. Hepimiz başımızı salladık. Odadan çıktık. Çıkmamızla herkez başımıza üşüşmüştü. İki kız (yollu olduğu belli) bize okulu gezdirmek istediler. Bizim piçler direk kabul etti zaten. Benimde gözüme tuvaletten çıkan bir kız yakıldı. Güzeldi. Esmer, siyah saçları vardı. Basenleri vardı ama olsundu. Her insanın kusuru vardı. Kızın peşine takıldım. Diğer yerden geçip kızı oraya çektim. Sırtını biraz sert vurmuş olacak ki gözlerini kapadı.Benden kısaydı. Onu süzdüm ve eteğini farkedince kaşlarımı çattım.
"Bu etek ne?"
"Sanane" bu cevabı beni sinirlendirmişti.
"Cevap ver dedim sana" dedim. Suratını suratıma yaklaştırdı.
" Bende sa-na-ne dedim."
Kafasını sallaya sallaya söylemişti. Ellerim bir anda bacaklarına kaydı. Kız titredi ve bacaklarına baktı. Elimi görünce kaşlarını çattı. Hemen elimi itti.
"İyi bari en azından corabın var. Bir dahadine siyah giy yoksa acımamm" dedim. Alayla güldü. İnsana bu kadarmı yakışır ya.
"Sen kimsin de bana karışıyosun artist? Akıllı ol oğlum." dedi. Konuşması hoşuma gitti.
"Ben zaten akıllıyım. Sende beynini kullan da siyah giy."dedim.
"Giymezsem ne olur?" dedi kafa tutarak.
"Ne olacağını görürsün" dedim tehditkar ama bir o kadarda gizemli. Omzumdan itti. Ani hareketiyle geriye kaydım. O sınıfa giderken yüzümde gülümseme oluştu. O sırada omzumda el hissedtim.
"Kanka hayırdır hemen çapkınlığa başlamışsın." dedi Mehmet. Güldüm.
"Belki.". Amcamın dediği sınıfa doğru yürüdüm. Can kapıyı çaldı ve içeri girdik. Be öğretmenin masasının ön tarafındaki sırada ortalarda o kız ve yanındaki kızla konuşuyo. Çok mu ballıyım ne? Tek kaşımı kaldırıp kıza baktım ve güldüm. Onlarda bizi farketmiş olacak ki bize döndüler. O an kızla göz göze geldik. Kızın gözünde korkuya benzer duygu yoktu ama şaşırdığı belliydi.

İşte herşey yeni başlıyor güzellik....

...........
(1150 kelime)

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin