KKA - 32. BÖLÜM

154 5 6
                                    

∞ Sömestr Tatili ∞

Karnelerimiz aldık ve eve doğru yürümeye başladık. Merve'nin babası işten çıkarıldığı için memleketlerine geri dönüyorlardı. Merve her ne kadar istemese de annesi ve babası çok katı insanlardı ve bizde kalmalarına asla izin vermezlerdi.

O bu akşam yola çıkacağı için İlaydalarda toplanmıştık. Bi şeyler yedikten sonra ağlaştık ve bol bol fotoğraf çekildik.

İlaydalardan çıkıp yürümeye başladık. Merve ayrılınca İrem, Halil ile ettiği kavgayı anlattı. Halilin kıskançlık tripleri takma sen diyerek onu geçiştirdim.

Sokağın başına gelince sarılıp ayrıldık. Merveler bu akşam yola çıkacaklardı. İrem ise babaannesi gerçekten hastalandığı için oraya gideceklerdi. Annesi her ne kadar rahatsız olsada babası yüzünden gitmek zorundaydı. Allah rızası için, hangi gelin kaynanasını sever ki?

Evin önüne geldiğimde çantamdan anahtarı çıkardım ve kapıyı açarak içeri girdim.

Eve geldiğimde annem evde değildi. Telefonumdan 'Sultanım'ı bulup aradım. Annem açtığında gülme sesleri geliyordu.
+Efendim Zeliha?
-Anne nerdesin?
+Okuldaki öğretmenlerle yemeğe çıktık, bir saate gelirim..

Dıt, dıt, dıt...

Annem suratıma kapattı.

Benim. Suratıma. Telefonu.

Sinirle odama gittim ve kapıyı çarptım. Evde kimse yokken trip atmakda ne kadar saçmaydı.

Mutfağa gidip dolaptan çikolata aldım ve oturma odasına gittim. Televizyonu açıp Evleneceksen Gel izledim.

Çağlayanı bu gün hiç görmemiştim. Neredeydi acaba? Telefonumu tekrar elime aldım bu sefer 'Güneşim'i aradım. Bunu da Tarkanın şarkısından bulmuştum.

+Alo Zeliha?
-Çağlayan, bu gün neden okula gelmedin?
+İşlerim vardı?
-E karnen ne olacak?
+Alırım bi ara.
-Peki şu an ne yapıyorsun?
+Çanta hazırlıyorum.
-Ne çantası?(burada sorgulayıcı, kıskanç sevgili havasında)
+Tatil çantası.
-Ne tatili? Benim neden haberim yok?
+Hmm.. Haberin yok herhalde. Akşamı bekle. Merak etme orada çok çapkınlık yapacağım.
-Çağlayan(yerinde tepinme ve ciyaklama)!! Ne çapkınlığı? Hele bi kıza baktığını hissedeyim, senin ağzına sıçarım duydun mu?
+Ah. Bende seni seviyorum bebeğim.

Dıt. Dıt. Dıt...

Suratıma kapanan bir telefon daha.

Bu neyin tatiline gidiyor be! Sıçarım ağzına onun.

Sinirimi atmak için biraz yastık yumruklayıp tekmeledim.

Oturdum ve ne tatili olacağını düşündüm. Bu soğukta plaja filan gidemezdi. Düşünmekten vazgeçip telefonu elime aldım ve Çağatayı aradım. Onu adı olarak kaydettim.

+Efendim yenge?
-Çağataycığım. Bana abinin ne yaptığını öğrenebilir misin?
+Tatil için çanta hazırlıyordu.
-Ne tatili olduğunu öğrenebilir misin?
+Zeliha abla inanmayacaksın ama...
+Aa. Aşkım akşamı bekleyemedin mi?

Bu Çağlayanın sesi...

-Ne akşamı be? Deli etme beni! Ne tatili onu söyle hemen.

+Seni öpüyorum canım. *Çağlayanın sesi
+Bende öptüm yenge. *Çağatayın sesi
+Sen ne bokuna öpüyorsun lan? *Çağlayanın sesi
+Allah allah, yengem değil mi? Sanan.....

Tamam. Bu seferde ben onların suratına kapatmıştım. Takmayarak yatağa uzandım ve gözlerimi kapattım. İlaydalarda ağlayıp, o gözlerle güneşe çıkınca acımışlardı. Biraz kapatıp onları dinlendireyim diye düşündüm ama bedenimde yorulduğu için uykuya daldım.

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin