KKA - 42. BÖLÜM

36 2 2
                                    

"Ne saçmalıyorsun be?" diye sordum.

"Saçmalamak filan yok, benim olduğunda her şeyi göreceksin." dedi kendinden emin.

"İnsanların rüyalarına giremiyorum, kusura bakma. " dedim.

"Rüyalarıma girseydin, emin ol, daha farklı çıkardın." dedi.

"Saçmalamayı kesde yürü git şuradan!" dedim sinirle. Ne biçim konuşuyordu benimle ya.

"Burası halka açık bir alan." dedi bilmiş bilmiş.

Gözlerimi devirdim ve onun yanından kalkarak içeri, kızların yanına gittim.

Kimdi diye sorduklarında kısaca cevap verdim ve içkimden küçük bir yudum aldım.

O sırada içeri Atakan girdi. Bize baktı, bende onu izliyormuşum gibi olmasın diye dans eden insanlara baktım.

Yanımıza geldi ve tam yanıma oturdu. Ondan tarafa baktım ve birazcık kayıp Halile doğru yanaştım.

"Halil bir yana kaysana, Zelihayla konuşacak bir şeyim var." dedi İrem durumu anlayarak. Halil başta anlamasada İrem tekrar etti. Daha sonra Halil benden yana kaydı ve bende ikisinin arasına girdim.

"Bu Atakan neden sürekli senin dibinde?" diye sordu.

"Ay valla İrem anlamadım ki? Sapık gibi nereye gitsem kuyruk gibi geliyor peşimden. Şimdi uzun kalcaz ya, kavga filan çıkmasın diye pek şey etmiyorum. Baksana öküz gibi. Kavga çıksa Halil filan baş edemez bununla." dedim.

İrem bir Atakanı süzdü, sonrada Halili süzdü.

" Ay cidden camış be bu. Benim Halilim bile yanında kuş gibi kaldı. "dedi.

" Sende abartma, Halilin neresi kuş gibi? "diye sordum.

Sonra İremle göz göze geldik. Bir anda gülmeye başladık. Öyle bir haykırıyorduk ki çoğu kişi dönüp bize bakmıştı.

" Of Zeliha, ne kadar fesatsın? Benide iyice kendine benzettin? "dedi İrem.

" Önce sen güldün Bi kere. Ben başlatmadım. "dedim ama gülmeme engel olamıyordum.

" Ne diye gülüp duruyorsunuz be? " diye yanımıza geldi İlayda.

" Zeliha ve fesatlıkları. "dedi İrem ve içkisinden bir yudum aldı.  İçkinin tadı cidden çok çirkindi.

Bir yudum alıp yüzümü buruşturuyordum.

Daha sonra koca bardağın içindekini bir anda kafama diktim. Anında mideme inen içki, yanaklarımın ve kulaklarımın kızarmasını sağlamıştı. Üzerimdeki badiyle aynı renk olan yanaklarımla sahneye çıktım ve kızlarla dans etmeye başladım.

Saat baya ilerlemişti. Neredeyse dört bardak içki içmiştim ve bilincim yavaş yavaş kaybolmaya başlamıştı.

"Kızlar hadi gidelim artık, çok yoruldum ben." dedi İlayda. Ayakta durmaya halim olmadığı için kafamla onayladım ve onlara tutunarak masaya ilerledim.

İrem ve ben uçmuştuk. Mekandan çıkarken deli deli bağırıp içerideki şarkıya eşlik ediyorduk ama içeride çalan şarkıyla söylediğimizin hiçbir bağı yoktu. Kafamızdan sözler uyduruyorduk.

Güle güle yürürken ayağım İremin bacağına takıldı ve yere düştüm, İremle kol kola olduğumuz için oda benim üzerime düşmüştü.

"Komşularrrrr, yetişin tecavüz ediyorlar." diye bağırdım. Ellerimle göğüslerimi kapattım.

"Saçmalama be ne tecavüzü, sadece dokundum." dedi İrem. Kafası güzel olduğundan komik bir şekilde konuşuyordu. Ona gülerken İlayda gelip bizi kaldırdı ve söylenmeye başladı.

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin