KKA - 26. BÖLÜM

110 7 1
                                    

Kaşlarımı çatıp ona baktım. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve dilini dudağımda gezdirdi. Ben ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken o geri çekildi ve diline bulaşan kanı yuttu. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"Sadistsin bence." dedim yüzümü buruşturarak.
"Konu sen olunca herşey olabilirim." dedi. Bu sözleri beni etkilerken telefonu çaldı. Arkasını dönüp masaya koyduğu telefonu aldı ve arayan kişiye bakıp derin bi nefes aldı.
"Efendim anne?" dedi. Annesi bir şeyler söylerken o sadece dinliyordu.

"Anne. Onları sevmediğimi biliyorsun. O sürtük bana yavşayıp duruyor." dedi. Bunu deyince kaşlarımı çattım. Kim Çağlayanıma... Çağlayana yavşıyor.

"Kuzenim olması sürtük olduğunu değiştirmiyor anne." dedi.

"İyi. Gelirim beş dakikaya."

"Ne? Bide onu gezdireyim mi? Anne bilerek kurda kuzuyu emanet ediyorsun." dedi.

"Hayır. Buradaki kuzu ben oluyorum." dedi.

"Bi şartla. Çağatayda bizimle gelecek. En azından bir şey yapmaya utanır. Yolluların bir şey yaparken utanacağından emin değilim ama." dedi. Annesi bir şeyler daha söyledi ve 'görüşürüz valide' deyip kapattı. Ben hala 'sürtük' diye tabir ettiği kuzenini düşünüyordum.

"Bu gün amcamlar Almanyadan bize gelecekmiş. Kuzenimi gezdirmemi istiyor annem." dedi.

Tamam anlamında kafamı salladım. İçim içimi kemiriyordu. O kızla gidecekti. Ama Çağatayda yanlarında olacakmış. Ondan utanır. Yani umarım.

Yanıma geri geldi ve yanağımdan öptü. Daha sonra kapıya doğru ilerledi. Bende onu takip edip uğurlamaya gittim. Kapının yanındaki fortmantodan ayakkabılarını çıkarttım ve önüne koydum. Ayakkabılarını giydi ve kapıdan çıktı. Ben arkasından baktım. Bana doğru döndü.

"Akşam izin alırsan sende gel. En azından sevgilimle görünce bana yazmaya utanır." dedi.

"Sevgili miyiz?" diye sordum heyecanla.

"Değil miyiz?" diye oda bana sordu.

"Ben bi teklif alamadım." dedim.

"Benim öpücüğüme karşılık verdiğinde kabul etmiştin zaten." dedi.

"Peki o zaman. İyi akşamlar...sevgilim" dedim utanarak.

"Sanada sevgilim." dedi ve merdivenlerden inmeye başladı.  Kapıyı kapatıp yaslandım ve sevinçten dansa dahi giremeyecek figürler üreterek hoplayıp zıplamaya başladım. Önceden yaptığım gibi odama gidip yastıkla ağzımı kapatarak çığlık attım ve yastığı yumrukladım. Bana SEVGİLİM dedi.

AÇILIN... ÇAĞLAYANIN SEVGİLİSİ GELİYOR.

Hemen içeri koştum ve annemden izin istedim. Tabii ki tek kaşını kaldırarak hayır dedi. Daha sonra duygu sömürüsü ve yanımda Halilinde geleceğini söyleyerek izini kaptım.

Zeliha'dan
Kuzen sana haberim var. Akşam benimle geliyorsun.
Halil'den
Neden?
Zeliha'dan
Çünkü ben öyle istiyorum.
Halil'den
Hayır.
Zeliha'dan
Peki İremde gelirse?
Halil'den
İşte o zaman tamam kuzen.

Hemen İremi aradım.
+İrem aşkoşum.
-Yine ne oldu Zeliha?
+Yardımına ihtiyacım var.
-Kızım ben Selena mıyım? Neden her ihtiyacın olduğunda beni arıyorsun?
+Çünkü sen benim bi tanecik kankamsın.
-Zeliha. Bu konuşmalar kayda alınıyor.
+Tamam. İlaydadan sonra en iyi kankamsın.
-Evet. Konumuza dönelim. Ne istiyorsun?
+Akşam için annenden izin almalısın. Seninle gezmeye gideceğiz.
-Başka emrin.
+Ya lütfen. Annen zaten köyde. Baban sana kıyamaz izin verir. Yalvar biraz.
-İyi zaten evde canım sıkılıyordu. Size gelirim ama babama sizde kalacam derim. Bunun için bana kıyafet ayarla.
+Bedenlerimiz aynı değil ama ablamla aynı bedensiniz. Bu konuda sıkıntı yok. Gece kıyafeti bende. Sen sadece pijamalarını getir.
-Tamam. Yarım saate sizdeyim.
+Tamam.

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin