KKA - 25. BÖLÜM

97 6 0
                                    

Okul bitince Çağlayan beni bırakmak istemişti ama ben kızlarla gitmiştim. Salak gibi alışveriş yapacakmışız. Tamam alışverişi seviyorum ama bu takılar için geçerli değil. Götüm kadar dükkanda ne bulmayı bekliyorlardı acaba.

Kızlarla yürüyerek okulun iki sokak arkasındaki sokağa geldik. Hemen köşedeki dükkanı gördüm. Bizimkiler koşar adım giderken ben normal normal yürüyordum.

Dükkana girince dükkandaki kızlara baktım.
"İrem, buranın kerane olmadığına emin misin?" dedim kulağına. Oda benim gibi kızları süzdü.
"Kızlar yollu kızlar, yoksa burası bayağı güzel." dedi bana bakarak.
"Burası pek sağlam pabuç değil söylüyeyim." dedim İremin koluna girerek.
"Aynen. Götü kollayalım yinede." dedi ve kolumu peşinden sürükleyerek benide küpelerin olduğu yere götürdü. Bu küpelerin hepsi halkaydı. Hemde bayağı büyük halkalar.

Bi kız yanımıza geldi ve bizi süzdü. Bizde onun gibi onu süzüyorduk.

"Merhaba kızlar. Nasıl yardımcı olabilirim?" dedi kız.

"Merhaba, biz takı almaya gelmiştik." dedim.

"Yalnız kızlar, burası sex shop." dedi. İkimiz aynı anda birbirimize baktık İremle. Okuldaki kızların bize söylediğine ne diye inanırız ki?

"Aaa. Öyle mi? Bize burası bi butik sanıyorduk. Okuldan bize öyle söylemişlerdi." dedim. Ah Merve ah.

Merveye kötü bakış atmak için döndüğümde onların bizden uzakta olduklarını gördüm.

"Merve. Hadi gelin gidelim." dedim. Sesime sinirde karıştırmıştım.

İlayda ve Merve bizim yanımıza geldiklerinde bizi uyaran kıza teşekkür edip çıktık. Utançtan kıpkırmızı olmuştum. Zaten içeri girerken karşıda oturan teyzenin bize kınayarak bakmasından anlamalıydım.

"Neden çıktık ki? Güzel gibiydi." dedi Merve.

"Merve senin ağzına sı.. Tövbe tövbe. Senin ağzına vururum. Ne saçmalıyosun be? Bizi sex shopa getirmişsin." dedim.

"A. Ben zaten tüylü kelepçelerden anlamalıydım. Onlardan bilezik olmazdı." dedi İlayda.

"Merve, burayı sana kim söyledi?" diye sordu İrem.

"Valla ben Gözdeler konuşurlarken duydum." dedi Merve.

"Kız avanak. Zaten Gözde yollu. Sen ne diye onları dinliyon ki?" dedi İlayda, Mervenin koluna vurarak.

"Ya ben nerden biliyim? Dedikoduluk birşeyler kaparım diye öyle dinlemiştim." dedi.

"İyi, bundan sonra her boku dinleme." dedim ve sokağın başındaki durağa geldik. Eshot geldiğinde(bildiğim kadarıyla her şehirde eshot denmiyor. Bunun için açıklama yapma gereği duyuyorum. Eshot; devlet aracı. Akbil, kentkart vs. kullanılan işte. Daha fazla bilgim yok. Af edin..) hemen bindik. Bizim evin oradaki durağa geldiğimde indim. Merve bizden önce inmişti ve İlayda ile İrem hala gidiyorlardı. Onlara el salladım ve eve doğru yürüdüm. Bizim apartmanın önüne gelince bahçe kapısını açıp içeri girdim ve apartman no'muzun ziline bastım.

Anneme benim dedikten sonra kapıyı açtı ve direk merdivenleri çıkmaya başladım.

Eve gelince üzerimdekilerden kurtuldum ve hemen matematik ile ilgili olan ders kitaplarımı masaya koydum.

İçeri geçtim ve birkaç bir şeyler hazırladım. Bende bir şeyler atıştırdıktan sonra anneme Çağlayanın geleceğini söyledim ve odama geri dönüp biraz topladım.

Ne olmuş yani kıyafetlerim katlı değil ve dolapta olmak yerine yerdeyse?

Hemen onları topladım ve hepsini kirli sepetine atıp banyoya gittim. Kıyafetlerimi makineye attıktan sonra çalıştırıp odama geri döndüm. Yemek problemini annem çözdüğü için bana gerek kalmamıştı. Bende boş zamanımdan yararlanıp hemen telefonumu elime aldım ve Çağlayandan kendime attığım fotoğraflara baktım.

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin