KKA - 6. BÖLÜM

167 9 0
                                    


Multi: Çağlayan

Evin kapısının önüne geldiğimizde durduk. Ben soluk soluğa ellerimin biri dizimde, diğeri de kapıda iken Çağlayan benim aksime sakin daha demin koşmamışta yorulmamış gibiydi. Hemen zile bastım. İçeriden adım sesleri duyuldu ve Merve kapıyı açtı. İremlerin evi müstakildi. Bir erkek kardeşi vardı Ömer. Sekizinci sınıfa gidiyordu. Anneside bahçeyle uğraşmayı severdi. Hemen içeri girip ezberlediğim salona yöneldim. Tekli koltuğa kendimi attım. O sırada Merve ve Çağlayan da içeri girdiler. Çağlayan üçlü kotlukta oturan erkeklerin yanına otururken, Mervede ikili koltuğa İremin yanına oturdu. Biraz konuşmadan oturduk. "Olum nerdesiniz lan? Acımızdan öldüg burda." dedi Mehmet Çağlayana.
Çağlayan Mehmetin kafasına vurdu.
"Lan dingil siz sarmaları bitirceniz diye koşa koşa geldik." dedi Çağlayan.
"Boşuna acele etmişsiniz. Ben zaten herkes toplanmadan kimseye bi lokma bişey vermedim." dedi bana ve Çağlayana bakarak. O sırada Merve de lafa girdi. "Siz koştuğunuza emin misiniz? Ne biliyim sadece Zeliha soluk soluğa." dedi. Elimle Çağlayan'ı gösterdim.
"Bu dana bağışıklok yapmış herhal. Önceden maratona mı katıldı artık ne yaptı. Bi ara babası kesin çita falandır dedim yani. Önüne geçtim beş metre falan. Sonra hadi sende dedim ama adam üç adımda beni geçti şerefsizim." dedim hala soluk soluğa. "Hem Halil nerde? Bide on saat onu. Bekleyemem. Midem böbreğimi öğütcek az sonra." dedim İreme dömerek.
"Valla siz gelmeden önce aradım. Markete uğrucakmış. Tamam ama çok al fazlaca yeriz dedim sizi söylemeyerek." dedi. O sırada kapı çaldı. İrem hemen koltuktan kalktı ve kapıya koştu. Kapının açılma ve kapanma sesini duyduk. Daha sonra içeri Halil girdi ve bizi görünce yüzündeki gülme durdu. "Sizin ne işiniz var burda?" dedi bize bakarak.
"Kuzen seni biz çağırdık zaten sen daha neyin kafasını yaşıyon?" dedim elimi 'sen hayırdır' dercesime sallarken.
O sırada Can "sütlü köpüklü kafası" diye bağırdı.

Herkes ona kınayan gözlerle bakarken bize tek tek baktı ve "Aman siz ne anlarsınız." dedi ve geri yaslandı.

İremde içeri girdi. Sadece boştek yer benim yanımdaki tekli koltuktu. O benim yanıma gelirken onu elimle durdurdum.
"Merve buraya gelsene seninle birşey konuşcam." dedim. Bizim saffoz Merve de ne yapmaya çalıştığımı anlamadan yanıma geldi. Oturdu ve bana 'ne oldu?' bakışları attı. Göz devirip Halil ile İremi gösterdim.
"Kuzen dayanışması."

Çağlayan Anlatıyor.

Okulda sınıfa girdiğimde onu gördüm ve sırıttım. Mutlu olmadım değil. Bizim Can hemen hocayla konuştu. Hocada bize "Kendinizi tanıtın." dedi. Bizimkiler tanıtınca bende ismimi söyledim. Hoca onların arkasındaki sırayı gösterip oturabilisiniz dediğinde kalbim ağzıma geldi resmen.... Noluyo lan bana???? Ders matematikti ve ben bizim malları dinliyodum.
"Ulan sarışın olan baya iyiydi."dedi Can. Kendide sarışındı zaten.
"Aynen haa.. Derya sultan kızmasa iyi asılırdım." dedi Mehmet. Derya annesiydi. Ve Derya teyze bizim kızlarla konuşmamıza kızardı. 'Ciddi değilse hiç olmasın günah.' kafasındaydı. Tabi öyle bi kadından nasıl da gözleri felfecir okuyan bi çocuk çıktı hiç anlamıyorum ama. Daha sonra o kız arkasını döndü. Bende onu izliyordum. İlk önce gözgöze geldik sonra biraz bakıştık. Dayanamadı tabiii hemen diğerlerine baktı.
"Artık sesinizi kessenizde bi ders dinlesek?" dedi.
"Sende numaranı versende akşamları konuşsak?" dedim içimden geçeni sölyleyerek.
"Avcunu yala canım." dedi sahte gülüşle.
"Sende o zaman" dedim ve arkamı dönüp konuşmaya devam ettim. Tenefüs zili çalmıştı. Zelihanın telefonuna mesaj geldi. Ona baktı ve kızlara bişeyler dedi. Sonra kalkıp gitti. Meraktan çatlamadım dersem yalan olurdu. Meraktan tırnaklarımı yedim resmen. Daha sonra bizim oğlanlar kalkınca bende kalktım. Birlikte karşı kolidorun camına gittik. Bizimkiler yine kız muhabbeti yapıyodu. Bende onları dinler gibi yaptım. Zil çaldıktan beş dakka sonra sınıfa girdik. Sınıfta kimse yoktu beş dakka geçmesine rağmen. O sırada sınıfa Cenk girdi. Bizim sınıfın ineğiydi anlaşılan. En ön sırada oturup tüm sorulara doğru cevap verendi.
"Sınıftakiler nerde?" dedim en kibirli tonla.
"Hoca yokmuş herkes kantinde."dedi titreyen korkak sesle. Bizde kantine indik.

Gözüm Zelihayı aradığında oradaki masada kızlarla oturuyordu. Bizde hemen yanlarına gittik.
"Oturabilir miyiz?" dedi Mehmet. Adının Merve olduğunu öğrendiğim kız " tabi" dedi. Bende hemen onun karşısına oturdum. Ona nasıl baktığımı bilmiyorum ama bana bişeyler söylemek istiyo gibiydi. Daha sonra telefonuna mesaj geldi ve telefonuna baktı. Ben ise dikkatle onu izliyordum.
Gülme sesi duydum. İlayda gülmüştü. Telefona gelen mesaja baktı ve güldü. Bunun üzerine herkes ona baktı. Ben hariç. Çünkü ben zaten bakıyom;')
"Ne var? Komik bişey okumuş olamam mı?" dedi. Allahım bu kızın hateketleei bile beni bitiriyo.
"Emin misin biriyle konuşmadığına?" dedi Merve. "Evet." dedi netçe. İlayda da güldü.
"Sen neden güldün İlayda?" dedi Zeliha. Sırıtıyodu. O an kalbimin çıkacağını hissettim. Tanıdığım hiç kimsede onu bulamadım ben. Hani hep diyolar ya 'erkekler anneleri, kızlar babaları gibi birini bulurlar' diye. İşte bu külliyen yalan.
"Bu masada bazıları seni ve beni kesmekten kıymaya döndük ona gülüyom." dedi İlayda. Gözleri Can ve benim aramda mekik dokudu. Zeliha benle Cana baktı. Can gözlerini kaçırdı. Dudaklarını ısırdı. İnsan nasıl bu güzelliği anlamazdı ki? O sırada bana baktı. Bende birşey olmamış gibi onu izliyordum. Daha sonra arkasındaki çocuğa gözüm kaydı. Bize doğru geliyordu. Bir anda elini Zeliha'nın omzuna koydu.Kafasını arkasına çevirdi.
"Halil?" dedi.
"Zeliha" deyince oğlan yerinden kalktı ve boynuna dolndı. O boynu kırmak istedim bi an. Oda ellerini beline sardı. İşte o kollar kırılacak. Daha da yetmezmiş gibi öptü çocuğu. Ölümden ölüm beğen oğlum sen kendine. Dikkat çekmek için öksürdüm. Beni takmayıp oğlana döndü.
" Lan hayırsız nerdesin sen kopek insan bi haber verir. neden aramadın. Sana bir hafta trip atıcaz." dedi ve ellerini bağladı. Afferin kızıma.
"Off ama senin tribin çekilmiyo ki. Üstelik ben Hasibeyi aradım sana söylemedi mi?" dedi oğlan. Telefonunu gösterip
"Benide arasaydın. Bana ne trip atıcam işte." dedi.
Oğlan kızlara baktı sonra
"Siz nasılsınız kızlar?" dedi. Onlarda aynı anda çicek oldular ve
" bizde tripliyiz" dediler. Çocuk masaya oturdu.
"E beyler siz?" dedi. Bizimkilerde cevap verdi. Onlarda biraz sevmemişti bunu. Sonra Zelihanın kulaklarına eğildi ve bişeyler dedi. O an çok kıskandım işte. Eğilip boynundan öperdim mesela. Nefesimi boynuna üflerdim. Kokusunu içime çekerdim. Daha sonra Zeliha eğildi kulağına. Bişeyler dedi. Çocukta kafasını salladı ve geriye yaslandı.
Zeliha da hemen koluna girdi ve kaldırdı çocuğu. İşte bitirdim seni çocuk. Diğer kızlarda onların arkasından kalktı. Bizde kalktık tabi. Mehmet kulağıma eğilip "abi ben bu oğlanı fena s*kerim." Merdivenlerden çıkarken zil çalmıştı. Biz sınıfa girdiğimizde çocuk ayaktaydı.'İşte fırsat bu fırsat' dedi iç sesim ve elimi omzuna koydum."Yanım boş istersen gel." dedim. Oda hemen geldi. "Sen ne ayaksın" dedim sinirle.
"Ne anlamadım." dedi soru sorarcasına.
"Zelihayla sen?"dedim kendimi tutarak.
"Haaa.... O mu? O benim kuzenim lan." dedi.
"Ama bu senin ona, onun da sana duygu beslemiyeceği anlamına gelmez." dedim.
"Ona bakmam ki. Güzel kız ama ben onun arkadaşından hoşlanıyorum." dedi. İşte şimdi rahatladım. Ama bizimkilere kurt düştü. Çünkü oğlanlarda kızlara aşık olmuştu.
"Hangisi??" dediler aynı anda. O da anlamıştı. Güldü.
"Merak etmeyin. Üçü de değil. Şimdi burda değil ama gelir az sonra. Rahat olun yani. Hem onlar benim kardeşim gibi. Onlara ulaşmak için önce beni geçmelisiniz. Benden onay var üçünüze hadi kapın kızları." dedi.
Bense Zelihaya bakmakla meşguldüm. Bir anda arkasını dönünce zihin okuyo sandım. Bana baktı ve Halile seslendi.
"Halil, İremin babaannesinin durumu kötüymüş. Bi arayıp geçmiş olsun de" Halil anlamadığını belli ederek ona baktı. Zeliha ise gülüp göz kırptı. Allah dio oy o gözleri sok kalbine kimse göremesin. Kızların gülme sesini duyunca
"Yapmadım de Zeliha" dedi.
"Yaptım kuzen" dedi dudaklarımı aşağı sarkıtarak Zeliha.
"Bittin Zeliha" dedi. Hemen kalkıp tuvalete koştu.Oda arkasından koştu. Bi dokun bakiim noluyo bakışı attım.

.........
(1174 kelime)

Kusurluların Kusursuz Aşkı(Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin