26.BÖLÜM (ŞARAP)

52 9 0
                                    

General gittikten sonra Sandra sinirle koltuğa oturdu tahta çıktığı gibi isyan çıkartılmaya çalışılıyordu bunu kimse duymadan halletmesi gerekiyordu adını lekelemelerine izin vermeyecekti

General öfkeyle odasına girdi adamları nasıl olurda ona bilgi vermezdi kraliçeye rezil olmuştu öfkeyle adamına seslenip "bana en sağlamlarından on adam getir özel bir görev var " adam emredersiniz diyerek odadan çıktığında general koltuğa oturup o aptal çarşıdaki adamları düşündü nasıl olurda ona bilgi vermezlerdi

Sandra odasında biraz daha durduktan sonra sakin olduğundan emin olup dışarı  çıktı ve arabasına doğru yol aldı canı sıkkındı kafasını dağıtması gerekiyordu arabacı sandranın direk yanına gelirken Sandra yanına gelen hizmetliye bakıp annem ve kardeşim beni yemeğe beklemesin işim çıktı hizmetli başını eğip emredersiniz derken Sandra arabaya kuruldu yanına bir adam alması gerektiğinin farkındaydı ama bunu düşünmek istemiyordu bu yüzden şoföre nereye gideceğini söyleyip dışarıyı izlemeye başladı yarın çarşıya gidip isyanı çıkartan adamları ortadan kaldırması gerekiyordu buda yetmezmiş gibi çarşının içindeki adamlarını da değiştirmesi gerekiyordu yaklaşık bir saatlik yolculuğun ardından duran arabasıyla aracından indi yanına adam getirmemiş olabilirdi ama önemli olan her yere yerleştirdiği adamlarıydı arabadan indiğinde onu karşılayan adamlarına bakıp gülümsedi adamları reverans yaparken Sandra daha çok gülümsedi sarayın girişine ilerlerken kral kapıda sandraya gülümsüyordu Sandra burukça gülümsedi ve hafif bir reverans yaparak saygısını belli etti kralda sandraya reverans yapmış ve elleriyle içerisini işaret edip müsaade etmişti Sandra gülümseyerek içeri geçti kral sandraya kaçamak bakıp "aniden gelişin beni çok mutlu etti sandra " Sandra krala dönüp "bana kutlama borcunuz vardı bende daha fazla bekletmek istemedim "  kral sandraya bakıp gülümsemiş ve "inan bana beni  yeterince bekletmiştin zaten, bu arada elbiseniz çok yakışmış" Sandra elbisesine baktı ve konuştu "aslında buraya gelmek aklımda yoktu bu yüzden sade bir elbiseyle gelmiş bulundum " kral tebessüm edip "aslında senin gibi güzel bir kadınn , abartılı elbiseler giymesine gerek yok, sana sade bir elbise daha çok yakışmış bu yüzden rica ediyorum benim  yanımda  abartılı elbiseler yerine sade elbise giyinin " Sandra gülümsedi ve "genelde erkeklerin istediği gibi giyinen bir kız değilimdir ama abartılı elbiseler son zamanlarda ağar olmaya başladı "
Kral gülümsedi sandrayla birlikte ilerleyip onu görkemli salonuna getirdi , oturması için yer gösterip karşısına oturdu içeriye hizmetliler gelip atıştırmalık ve sandranın krala verdiği şarabıda getirip yavaşça odadan çıktıklarında kral sandraya bakıyordu Sandra durgun gözünküyordu kral şarabı eline alıp sandraya bakmış ve "o zaman geciken kutlamamıza " diyerek açmış bardaklara döküyordu Sandra gülümseyip uzatılan bardağını alıp teşekkür etti kral sandraya baktı sandranın hala durgun olması sinirini bozmaya başlamıştı şimdiye kadar Sandra tehtitkar tehtitkar gülümseyip inceden laf sokması gerekiyordu kral boğazını temizleyip sandranın dikkatini çekti "bir sorun mu var kraliçem " Sandra kralın dediğine gülerken "ah hayır lordum sadece biraz yorgunum" kral sandranın gülmesine sevinmiş ve arkasına yaslanarak "buraya neden geldiğiniz ortaya çıktı o zaman " Sandra kaşlarını alayla kaldırarak "gelme nedenimi söyledim diye hatırlıyorum ama sen bilirsin"  kral yandan gülerek  "bana kalırsa gelme nedeniniz o değil " Sandra keyifle gülümsemiş ve "asıl nedeni ne imiş o halde" kral ayağa kalkarak plağın yanına ilerlemiş ve  güzel bir şarkı açıp hafif hareketlerleriyle sandraya ilerleyerek "en son ki dansımız aklınızda kaldı diye geldiniz. bu yüzden bir dans daha etmeliyiz" diyerek sandraya reverans yaparak elini uzatmış "benimle bir dansa daha var mısınız kraliçem" Sandra gülmeye başlayarak "her zaman" diyerek kralın elini tuttu.  kral sandranın cevabına tebessüm ederek onu zarifçe kendine çekmiş ve belini tutarak yakın temasta dans etmeye başlamışlardı kralın hareketlerine mükemmel biçimde ayak uyduran Sandraya karşı kral farklı duygular beslemeye başladığını hissediyordu kral sandraya yavaşça aşağı eğdiğinde yüzleri çok yakınlaşmıştı sandra kralın gözlerine bakarken kralın gözleri sandranın dudaklarına kaydığında sandranın da otomatik kaymıştı kral sandraya daha çok yaklaşırken Sandra kraldan hafif bir hareketle kaçmış ve "dans için teşekkür ederim jasper " jasper " biraz kısa sürmedi mi dansımız  bence hala devam edebiliriz"  Sandra gülümseyerek krala yaklaşmış ve "bir dahaki sefer daha uzun olur ,şimdi gitmem gerekiyor.  güzel misafirperverliğin için teşekkür ederim" jasper dudaklarını büzüp "bir sonraki dansımızı da bu kadar beklemek istemiyorum, hem  neden bu kadar erken gidiyorsun daha şarabı bile bitirmedik " sandra gülümseyerek " biliyorsunuz ki ben bir kraliçeyim ve kraliçelerin asla işi bitmez. krallar gibi, bu yüzden işlerimi halletmek için döneceğim ve şarabı sen bitirebilirsin" diyerek göz kırptı jasper kahkaha atmış ve sandranın belini tutup kendisine çekerek "umarım bir gün birlikte iş yaparız kral ve kraliçe gibi" "yapmıyor muyuz ki?" jasper gülümseyerek "ne ima etiğimi ikimizde biliyoruz leydim" sandra  tebessüm ederek "bana arabaya kadar eşlik eder misiniz lordum" jasperda sandra gibi tebessüm edip, sandranın koluna girmiş ve "zevkle" diyerek ona eşlik etmeye başladı. kapının önüne geldiklerinde jasper sandraya dönerek "verdiğiniz şarap çok güzeldi leydim" sandra gelen arabasına bakıp jaspera döndü " şarap güzel değildi lordum, yanında olduğun ve vakit geçirdiğin kişi güzeldi " jasper gülümserken sandra arabasına ilerleyip içine binmeden jaspera dönüp, "benim için çok güzel bir geceydi ve haklısın şarap çok güzeldi" ardından arabasına binip kapısının kapanmasını izledi. araba harekete geçtiğinde jasper boşluğa düştüğünü hissetti, sandra yanındayken kendisini daha  özgüvenli ve iyi hissederken şimdi her şey uçup gitmiş gibiydi. aynı şey sandra içinde geçerliydi, kralın yanında her şeyi unutup mutlu olurken, yalnız kalınca  bugün öğrendiği o korkunç şey ve yarın temizlemesi gereken adamlar aklına gelmişti ama bu akşamki kaçamak ona çok iyi gelmişti. bir saatlik araba yolculuğundan sonra krallığına gelen sandra ağır adımlarla arabadan inip odasına ilerlemeye başladı . kralda sandranın gidişinden sonra salonuna tekrar geçip bardağına şarap doldurup oturdu.sahi sandra ne demişti;  -şarap güzel değil, yanında olduğun ve vakit geçirdiğin kişi güzel - kral gülümseyerek şarabından bir yudum aldı - haklısın şarap çok güzel- kral elinde ki şaraba bakıp "seninle vakit geçirmekte çok güzel leydim" .....  

sandra yatağına uzanıp yarın için hazırlıklı olmalıyım diye içinden geçirdi, anlaşılan o ki Silverya krallığında ki adamlarını harekete geçirmeliydi  

..........................Silverya Krallğı........................

=öğleden sonra: kraliyet salonunda= 

-efendim, size Belmond krallığından bir kutu geldi kraliçe sandra size bizati yollamış  

kral tedirgin olurken "getirin" emrini  verdi ve dikleşerek kutuyu bekledi. kutu önüne konduğunda içeri yeni giren eşi yanına gelip kutuyu incelemeye başladığında, kral sakince kutunun kapağını kaldırdığında burnuna dolan çirkin koku ve sarılı bir poşetle afalladı üstünde de bir not vardı:     

  Sevgili kral manias gizli işleri hiç sevmem ,eğer bir sorununuz varsa karşıma beklerim!!  ve umarım hediyemi beğenirsiniz...

                                                                                                               KRALİÇE SANDRA

kral notu okuduktan sonra yavaşça paketli olan yuvarlağı açmaya başladığında koku daha da kuvvetlendi, gördüğü yüzle bağırıp kutuyu yere fırlattı . eliyle burnunu tıkayarak yerde yuvarlanan adamının kafasını izledi. karısı öğürerek arkasını döndü, kral çok öfkelenmişti. nasıl olurda kraliçe hemen fark edebilmişti oysaki kraliçenin annesi bu işlerle ilgileniyordu ve hemen fark etmeyeceğini vurgulamıştı. pusuya düşmüş hissediyordu, kral öfkeyle koltuğuna oturdu. şimdi ne yapacaktı, kraliçe notunda resmen kendisini tehdit etmişti. açık açık savaşa davet ediyordu, Belmond Krallığı kendine yeni bir krallık katmışken savaşamazdı, kraliçenin ordularının nasıl durumda olduğunu da bilmiyordu. kraliçeden özür dilemesi gerekecekti anlaşılan, şimdiden kraliçeyle görüşmek için haberleşmeliydi. kendisini bu işten nasıl sıyıracağını bilmiyordu ama yapmak zorundaydı. nelere bulaşmıştı böyle.. 

İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin