37.BÖLÜM (BEKLENEN)

46 8 11
                                    

Jasper büyük bir keyifle odasına girdiğinde Sandra irkilerek Jaspera baktı. Jasper yüzündeki o iğrenç gülümsemesiyle Sandraya yaklaştı ve "nerden nereye öyle değil mi? Eski kraliçe Sandra, şuandan itibaren namınız tamamen bitiyor " diyerek gülümsemesini daha da genişletti. Sandra gülerek ayağa kalktı sinirlenmişti, bu yüzden efendi tavırlarını bırakabilirdi ama tabi ki belli etmeyecekti. Sandra gülmeye devam ederek Jaspera baktı "bunu diyenin siz olması ne kadar acınası oysaki beni hala isteyen sizsiniz ve tek de değilsiniz. Beni kraliçesi yapacak insanlar çoğalırken hem de " Jasper gergin bir  gülümsemeyle Sandraya bakarken Sandra devam etti. "Şuandan itibaren  benim itibarım değil, kral Jasperınki bitiyor " Jasper altında 'sen benim için bittin' anlamıyla kafasını salladı. " O Jasper çok önceden bitmişti zaten. Ben kral Adrienim. hepte öyleydim " Sandra gülerek "Adrien mi sen o adı gizli tutmuyor muydun? " diyerek kinayeli kinayeli gülümsemeye devam ederken. Jasper Sandaraya doğru yaklaşarak boynuna doğru eğilip "her şey değişiyor  Sandra, bunu en iyi senin bilmen lazım " diyerek. Sandranın boynunu öpmeye başladığında, Sandra kendini geri çekmemek için savaş veriyordu. Jasperın abuk subuk laflarını bu dakikadan sonra çekemezdi, bu yüzden kendini geri çekerse onunla daha fazla uğraşması gerekirdi, bunu istemiyordu. o bir kraliçeydi, Jasper ne kadar eski dese de örgütleri hala ona kraliçe diyordu. Sadece Sandraya zaman lazımdı o zaman geldiğinde Jasperın yalvarışlarını dinlemek için haz alacağını fark etti.

Jasper Sandranın boynunu ısırdığında Sandra acıyla inledi. Jasper keyif almış bir şekilde gülerek daha aşağı inmeye başladığında Sandra nefesini tuttu. Bunu kesinlikle istemiyordu ama hala yaşaması gereken bir hayatı vardı, ne kadar kaybetmiş gibi görünse de tekrar kazanacaktı. Jasper Sandrayı yatağa yatırdığında Sandra tepki vermeden öylece yatıyordu. Jasper bu duruma bozulduğundan Sandranın tepki vermesi için sert davranmaya başladı. Sandra ona bile tepki vermeden öylece yatmaya devam ediyordu. Sandra ilk kez çektiği bu acıyla gözlerini kapattı, kapalı olan gözlerinden yavaş yavaş yaşlar düşerken çarşafı tutan ellerini daha da sıktı. Uzun bir süreden sonra Sandra gözlerini açtı. Jasper onun yanından gideli beş dakika olması lazımdı. Jasper Sandraya bakıp bozularak giyinme odasına geçerken, Sandra yatakta yavaşça doğruldu üstünde ki ipek çarşafı kendini sararak banyoya girip, kapıyı kilitleyerek duşa girdi. kaynar suyla yıkanırken, vücudundan akan bulanık kanlı suyla ağlaması şiddetlendi bu duruma düştüğü için ne kendisini ne de bu duruma soktuğu için Jasperı affedecekti. Kendini kaynar suyla özellikle Jasperın dokunduğu her yeri bastırarak yıkarken acı içinde ağlıyordu. Jasper giyinme odasından çıkıp odasının kapısına geldiğinde, banyodan Sandranın acı içinde ağladığını duymasıyla kalbinin sıkıştığını hissetti. İlk defa Sandra bu denli ağlıyordu, odanın içi Sandranın acı çığlıkları ve hıçkırıkları ile dolarken, Jasper nefes alamadığını hissetti. 'Ben ne yaptım' derken artık her şey için çok geç olduğunu fark etti. Kendisini dışarı attı. Boğazındaki acıyla yutkunmakta güçlük çekerken hizmetlilerden su istedi, bu boğazındaki acı nasıl da çok canını yakıyordu ne yapacağını şaşırmıştı neredeyse. Gelen suyu büyük bir iştahla içerken, neden böyle olduğunu anlamaya çalışıyordu, kafasını dağıtmak adına çalışma odasına geçti. 

Sandra banyodan çıktığında yeni takılmış çarşafları ve üstüne konmuş olan kıyafetiyle hemen giyinerek odasına geçti. Sabrinayı yanına çağırttırıp planını aktifleştirmek için emir verdi. Sandranın kapısının çalmasıyla Sandra dikleşip kapıya baktı. Açılan kapıdan Lucasın girmesiyle Sandra ona sıkıca sarıldı. Lucas Sandradan ayrılıp "çok özür dilerim kraliçem sizi bu duruma sokmalarına izin vermemeliydim " Sandra burukça gülümseyerek "senin bir suçun yok Luc, bu benim kabahatim " Lucas kafasını hayır anlamında sallarken "hayır kraliçem sizin bir suçunuz yok,  ben sizi buradan kurtaracağım" Sandra gülümsedi kendinden bu kadar emin olması Sandranın hoşuna gitmişti. "Teşekkürler Luc ama öncesinde daha da büyümen lazım, yoksa karşındaki iri adamları nasıl geçersin hem bunlara takılman için daha çok erken" Lucas gözleri dolu Sandraya bakarak "sizi sizi koruyamadım. ben çok üzgünüm..." Sandra karşısında ağlayan Lucası kendine çekip "şşştt sakin ol, ben iyiyim. üzülme, hem ben sana ne dedim daha çok çalış çalış ki herkes senden korksun ve saygı duysun, ancak beni o şekilde kurtarırsın " Luc geri çekilip kararlılıkla "sizi her ne olura olsun koruyacağım kraliçem. " Sandra gülümseyerek "bu yüzden eğitimlerine çok dikkat et, en başarılı ve güçlü sen ol" Lucas kararlılıkla "emredersiniz kraliçem " diyerek reverans yapmış ve dikleşerek odadan çıktığında Sandra yatağına yavaşça oturdu. Kendini hem ruhen hem de fiziki anlamda çok yorgun hissediyordu. Bazı yerleri vücuduna sürdüğü zehirden tahriş olsa da canını oraları değil de yaşadıkları daha çok yakıyordu, Rosa içeri girip Sandraya bakarak "iyi misin? " Diye sorduğunda Sandra dikleşerek " iyiyim, bir şey mi var " Rosa kafasını sallayıp "hayır, sadece kralımız sordu " Sandra gülümseyerek "çok iyiyim " dedi. Rosa kafasını sallayarak odadan çıktığında Sandra kendini yatağa bıraktı.

İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin