Güçlü kızımız kendisi yapıyor tabii sargıyı öyle düşünelim. (media)
Sandra sargısını yapıp elindeki kanları yıkamaya başladı, içerde odanın kapanma sesiyle Sandra dikleşerek banyonun kapısına baktı ve yavaş hareketlerle odaya geçti. Oda da Jasper yoktu, Sandra derin bir nefes alarak dikleşti ve kendisine çeki düzen vererek odadan çıktı. kapıda onu bekleyen Rosayla şaşırdı, Rosa sandrayı süzüp bileğinde gözü takılsa da üstelemeden "seni odana geçireyim ardından tüm leydilerin olduğu yere geçeceksin, sabrina size eşlik eder" Sandra başını sallayıp rosayı izledi. Odasına gelir gelmez yatağında duran kıyafetlere baktı, ne çok abartı ne de rüküş olan elbiselerdi. Sandra içlerinden birisini beğenerek üstüne geçirdi ve saçını yandan örerek odadan çıktı. Sabrinayı da tam kapıyı çalacakken yakalayınca tebessüm ederek "gidelim" dedi. Sabrina başıyla onaylayıp sessizce ilerlemeye başladılar. Sandra yürüyüşünden ve kendinden taviz vermeyerek ilerlerken, hizmetliler Sandraya bakarak fısıldaşıyordu. Sandra geldiği kapıya bakarak derin bir nefes almış ve içeri girmişti. İçerde Sandrayla hemen hemen aynı yaşta olan 5 kız vardı tabii Rosayı unutmamak lazımdı. o beş kızdan biri rağbet görüyor gibiydi Sandra Rosaya doğru ilerlerken, fısıldaşmaları duydu. bir kız, rağbet gören kıza "kral neden hep seni seçiyor ya, bize de tavsiye ver " kız kahkaha atarak "sadece güzel olmak yetmiyor yatakta da iyi olman lazım ben ikisinde de iyiyim. iyi olmak doğuştan gelen bir şey olsa gerek " Sandra gülerek ilerlemeye devam etti. diğer kız "belki de seni kraliçesi olarak seçer" rağbet gören kız "bende öyle düşünüyorum zaten" Sandra Rosanın karşısına geçerek hafif bir reverans yapıp "Rosa " dedi Rosa Sandranın tutumunu çok beğendiğinden, gülümseyerek "leydi Sandra hoş geldin tanıştırayım " Sandra kafasını sallayarak "hayır lütfen buna gerek yok, zamanla tanışırız" Rosa kafasını sallayıp, arkasına dönerek odadan çıktı. içerdeki konuşmalar daha sesli hal alırken, dikkat Sandranın üstündeydi. Sandra kızları umursamayarak odada bulunan sehpaya doğru ilerleyip yere oturdu ve sehpanın üstünde bulunan meyveleri yemeye başladı. Sandra sabrinaya bakarak "otursana" dediğinde Sabrina başını kaldırıp "kraliçem.." Sandra bölerek "eski.. lütfen ben artık leydiyim ve sende leydisin bu yüzden çekinecek bir şeyin yok bir daha da böyle davrandığını görmeyim, dikkat çekmek istemiyorum. hadi şimdi yanıma gel ve bana eşlik et" Sabrina başını sallayarak Sandranın yanına oturmuştu. Sandra rağbet görünen kıza bakıp gülerek Sabrinaya döndü "bir kralla ilişkiye girmek ne kadar da önemliymiş meğer" Sabrina gülümseyerek "oysaki siz tüm kralları elinde oynatmış ve bununla da övünmemiş insansınız " Sandra gülümseyerek "sende sonradan bir leydi olmana rağmen hepsine taş çıkartırsın, Sandra Sabrinayı omzuyla dürtüp. hem güzelliğinle hemde cazibenle " Sabrina utanarak "yapmayın leydim bu özellikler sizin sayenizde öne çıktı" Sandra gülerek "ben sadece uyuyan güzeli uyandırdım o kadar. onlar zaten senin bir parçandı" Sandrayla Sabrina gülüşürken, aralarına diğer kızlarda katıldığında Sandra gülümseyerek kızlara baktı. rağbet gören gelmemişti. kızlar Sandranın karşısında oturup "dün akşam kralın odasında olduğun doğru mu?" Sabrina konuşacakken Sandra onu durdurup "evet, bir sorun mu var?" kızlar bakışarak "daha yeni geldin ve hemen kralın odasına mı girdin? " Sandra omuzlarını silkmiş ve olağan bir şeymiş gibi "evet" diyerek ağzına üzüm attı. bir kız öne çıkarak "yine de kral seni bir kezliğine seçmiştir, Cerillia yı hep seçiyor " Sandra gülümseyerek "kimi seçtiği değil, kime saygı duyduğu önemlidir kızlar." kızlar gülmeye başlarken "onu seçtiğine göre saygı da duyuyordur, belki de ilk veliahtı o verecektir. " Sandra gülümsemiş ve "görmek için önümüzde uzun zamanlar var değil mi? belki de ondan değil de sizden bir veliahtı olur " kızlar bakışarak kasılmışlar "olabilir tabii" Sabrina onlarla sohbet etmeye başladığında, Sandra sıkılmaya başladığını hissederken. içeri Rosa girip Cerilliaya dönerek kral seni bekliyor dediğinde, Cerillia kasılarak kapıdan çıktığında Sandra kahkaha attı. kızlar Sandraya şok içinde bakarken. sabrina da leydisinin kahkasına eşlik ederek, ledisinin onay vermesini bekledi. Sandra sabrinaya onayı verdiğinde Sabrina ayağa kalkıp. Rosayla konuşmuş ve odadan çıkıp ortadan kaybolmuştu. Sandra diğer kızlara dönüp "evet kim dedikodu ister " kızlar Sandraya merakla bakıp daha çok yaklaşarak Sandrayı dinlemeye başladılar. Sandra kendi hayatını dedikodu gibi anlatırken, kendisini Belmond krallığının kraliçesi olarak tanıtarak anlatıyordu. kızlardan biri "ben kraliçe yerinde olsam durumumu kabullenirdim, nede olsa krallığın gitmiş bari diğer krallığın kraliçesi olmaya çalış " Sandra başıyla onaylayıp diğer konuşmaları dinledi. tüm kızlar aynı fikirde görünüyordu, Sandra kızların bu acınası düşünceleriyle nasıl baş edeceğini düşünürken, kızlar Sandraya döndü "peki kral kraliçeyi seviyor muydu? anlattığım kadarıyla seviyor gibi görünüyor" Sandra gülümseyerek "evet kraliçeyi seviyor, bu yüzden kraliçenin bazı davranışlarını görmezden geliyor ve bazı hareketlerini de dikkatlice izliyor. çünkü karşısında ki hala rakibi olabilecek bir kadın" kızlar kaşlarını kaldırarak "bir kraliçe o kadar güçlü olamaz olsaydı kralın eline düşmezdi" Sandra başını salladı bu doğruydu, düşmemesi gerekirdi ama olduğu durum buydu. Sandra devam edecekken kapı açılıp içeri Cerillia girdi, Sandra saate baktığında 3 saat geçtiğini gördü. Cerillia gülümsediğinde kızlar Cerilliaya bakıp "nasıl geçti " diye sorduklarında Cerillia cıklayarak "her zamanki gibi kral formunda, beni baya yordu" Sandra başını kaldırarak kıza baktı "yorduğu seni direk buraya mı yolladı, hiç dinlendirmedi mi ?" Cerillia bozulurken "nerede dinlenmem gerektiğini bana bıraktı, bende buraya geldim " Sandra başıyla onaylayıp Cerilliadan sonra odaya giren Sabrinaya dikleşip, ayağa kalkarak. Sabrinaya doğru ilerledi, Sabrinayla konuşacakken kapı açılarak.
içeri elçi girmiş ve Sandraya bakıp "kral seni odasına bekliyor " Sandra kafasını sallayarak ciddileşti. haber vermeye gelen elçiydi, resmi bir konuşma olacağın göstergesiydi bu. elçi çıktığında Cerillia Sandranın kolunu sıkarak " bana ayak bağı olma! kraliçelik benim olacak " Sandra gülümseyerek kızın elini tutup ters çevirdi "ayak bağı olan sensin cer-il-lia madem kraliçe sen olacaksın ki bu kadar eminsin, neden korkuyorsun?" heceleyerek söylediği kelimeler Cerilliayı sinirlendirirken, Sandra Rosaya dönüp "lütfen bana eşlik eder misiniz? " Rosa, Cerilliayla Sandraya bakıp kafasını salladı. Sandra Rosayla odadan çıktığında, Sandra Rosaya dönüp "beni çalışma odasına çağırdı yerini bilmiyorum." Rosa kaşlarını kaldırarak "çalışma odasına çağırdığını da nerden biliyorsun." Sandra kafasını sallayarak "hayır daha yeni yataktan çıktı. yeni bir kadın aramıyor, kafasında oluşan soruları gidermek için beni çağırıyor. " Rosa şaşkınlıkla bakıp "peki madem öyle düşünüyorsun ,çalışma odasına gidelim. ben kapıyı çalarım içerisi uygunsa girersin. " Sandra kafasını sallayıp Rosayı takip etti. geldikleri kapının önünde Rosa Sandraya dönüp "emin misin buraya çağırdığına diye sorduğunda " Sandra kafasını salladı "bir kral hiç bir kadını boş işler için elçiyle çağırmaz. mühim bir şeyse çağırır. soruna gelecek olursak evet eminim" rosa derin bir nefes alıp kapıyı çaldı. gir komutuyla içeri giren Rosa kralla konuşup dışarı çıktı. Rosa Sandraya dönüp "seni bekliyor" Sandra gülümseyerek "teşekkürler" diyerek odaya girdi.
Rosa şaşkınlıkla Sandranın arkasından baktı, buraya geleceğini nasıl tahmin ederdi ve onu çağıran adamın nasıl elçi olduğunu anlamıştı. aklında bir sürü soru vardı. Sandra kralın eline düşmeden önce gerçekten güçlü bir kraliçe olsa gerekti. tek emin olduğu şey buydu.
sandra odaya girmiş ve ciddi yüz ifadesiyle krala baktı ardından reverans yaparak "beni çağırtmışsınız lordum " Jasper Sandraya bakıp "evet Belmond krallığının gizli hazineleri nerede saklanıyor " Sandra tebessüm ederek "daha orayı doldurma fırsatım olmadı lordum. bu yüzden orası boştur " Jasper keskin gülümsemesiyle "ben dolu olup olmadığını sormadım. nerde diye sordum leydi Sandra! cevap verin! " Sandra dişlerini göstererek gülümseyip "tabii lordum, diyerek masada duran haritayla nerede olduğunu tarif etti. Jasper Sandraya bakıp "başka hazine yeri yoktur diye umuyorum leydim. öyle değil mi?" Sandra ciddi bir yüzle düşünür gibi yaptıktan sonra " babamın benden sakladığı bir yer yoksa, yok diye biliyorum lordum" Jasper kafasını sallayarak çıkmasına izin verdi. Sandra odadan çıkarken gülümsüyordu 'ara bakalım kral Jasper, bulabilecek misin benim hazinemi? O hazine babannemden bana kalan mirasken, senin bulman imkansız . hazine ancak benimle mezara gider ' Sandra neşeli ifadeyle ilerleyerek Sabrinanın ve diğer kızların yanına gelip içeri girdi. Bugün kötü başlasa da keyifli ilerliyordu sanki
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLER
Fiksi SejarahGüçlü bir krallığın ilk kızı olup piyon olmak zordu, özellikle sevilmeyen ve genelde yem olarak kullanılıp ilk yenilen piyon olmak. Hayatım bir satranç oyunu gibiydi. Bazen şah mat olurken, bazen şah mat yapıyordum. Ne kadar fazla zafer kazanırsam...