30.BÖLÜM (ANTLAŞMA)

51 11 2
                                    

Sandra duygusal çöküntüsünün ardından toparlanmış gibi yapıyordu, Helen hala Sandranın yanında durup ona destek verdiğini belli ediyordu. Kraliyet salonunda herkes toparlanmış oturuyordu, Silverya kralı ile eşi sus pus oturup onlara gelecek her hangi bir söylemde nasıl cevap vereceklerini düşünüyordu. Joseph Helenin yanında oturup ona destek vermek adına elini tutuyordu, Jasper ise Sandraya yakın olan bir koltuğa oturmuş Sandrayı izliyordu, verdiği karar onu çok yıpratsa da yine de halkı ve krallığı için kararının arkasında durmuştu. Bu Jaspere  etkilemişti. Güçlü kadınları severdi ve Sandra çok güçlü bir kadındı. Josephin annesi ise Sandraya başsağlığını ve bu kararının kararlılığı hakkında konuşmuş ve izin isteyerek krallığına geçmişti. Sandra boğazını temizleyip dikleşmeye çalışarak Silverya krallığına baktı, hafif bir gülümsemeyle  "savaş yapmak istemiyorum Manias , özellikle savaşın sonucu belliyken " Manias yerinde kıpırdanırken etrafına baktı 2J (Joseph ve Jasper) dikleşerek Maniasa baktı. Neticede Belmond krallığıyla ikisinin de ittifak antlaşmaları  vardı ve her hangi bir savaşta Sandranın yanında yer alacaklardı. Silverya kralı 2J nin dikleştiğini görmesiyle sertçe yutkundu, anlaşılan o ki kraliçe Sandra ne isterse yapmaya mecbur gibi görünüyordu. Manias "bende savaş istemiyorum kraliçe Sandra "  Sandra daha çok gülümserken, Helen ablasına bakıyordu neden bu krallıkla ilişkisi var anlayamıyordu.Sandra "o zaman bir antlaşma yapacağız kral " kral dikleşerek "sizi dinliyorum" Sandra daha çok gülümseyerek; Sabrinayı çağırdı, Sabrina içeri reverans yaparak girmiş ve elindeki haritayı Sandraya uzatmıştı. Sandra, Sabrinaya gülümseyerek teşekkürler dediğinde Sabrina tekrar reverans yapmış ve izin isteyerek odadan ayrılmıştı. Sandra öne doğru eğilerek haritayı masaya koydu ve açarak Maniasa  döndü. Kral Maniasın krallığını göstererek, Belmond krallığına yani kendi krallığına yakın olan tarım bölgesi bölümünü gösterip. "Bu bölgeni bana vereceksin Manias"  Manias kaşlarını çatıp dikleşirken, tarımdan elde ettiği gelirleri ve toprağını isteyen kraliçeye karşı nasıl tepki vereceğini kestiremiyordu. kral bölgesini veremeyeceğini düşünürken, Sandranın sesi açık ve netti "yaptığınız ihanetin cezasını küçük bir bölgeniz ile istediğim miktarı vereceğiniz, para olacak. Ama ben vermem derseniz; tüm bölgelerinizle birlikte kellenizide alırım ama bu seçenek pekte işime gelmiyor. Tabii cevabınız  hoşuma gitmezse, mecbur bu seçeneği kullanacağım. Seçim sizin " diyerek arkasına yaslandı. Joseph Sandranın sunduğu seçeneğe baktı. anlaşılan Sandra savaş yapmadan krallığını büyütmek istiyordu, mantıklı bir seçenekti. Jasper ise Sandraya bakıp gülümsedi. Tehditkar bir şekilde sunduğu seçenekle istediğini alacaktı, hem de diplomatik bir şekilde. Savaş yapmadan alanını büyültecekti, keyiflendiğini hissediyordu. Neticede bu az görülen bir şeydi, hem de bir kraliçe tarafından. Manias zorla yutkundu, bunu kabul etmez ise tüm krallığı gidecekti, öteki türlü ise tek bir bölgesi. Seçim basitti ; küçük bir bölge için büyük bir krallığı feda edemezdi, yine de bu durum ona koyuyordu. karısı ise dudaklarını dişleyip karşısında olan krallıklara karşı nasılda küçük düştüklerini düşünüyordu. kendilerini büyük sanarken bu kadar küçük bir krallık olmaları onu hem üzüyor hem de tehdit altında hissettiriyordu. Manias Sandraya bakıp "nereye imza atacağım" Sandra istediğini elde ettiği hazla gülümsedi ve ayağa kalkıp odadaki dolabına yöneldi, dolabın içinde ki önceden hazırlattığı antlaşmayı çıkardı. şahitlerinde imza atacağı antlaşmayı masaya götürüp Maniasa uzattı. Manias bu antlaşmanın önceden hazır olmasına şaşırırken, daha çok küçük düştüğünü hisetti. Resmen kraliçe Sandra her şeyi önceden planlamışa benziyordu. adının olduğu bölüme imzasını atarken Sandra daha da gülümsedi ve ona uzatılan belgeye imzasını atıp, Josephe döndü. Josephe bakıp "şahit olarak sizlerin de imzasını istiyorum." Joseph kafasını sallayarak neden şimdi, bu konunun konuşulduğunu ve kendisinin de burada olduğunu daha iyi anlamıştı. anlaşılan sandra her şeyi önceden ayarlamıştı Joseph elini Helenin elinden ayırıp imzasını attı. Helen ise ablasının nasıl  bu kadar güçlü olduğunu düşünüyordu. az önce annesinin idamı üzerine ağlayan ablası gitmiş, yerine diplomatik işler yapan ablası gelmişti. ablasını imrenmemek elde değildi. Sandra son olarak Jaspera dönerek kağıdı ona uzattı. Jasper keyifle gülümseyerek eline kağıdı aldı ve imzasını atarak Sandraya uzattı. Sandra, Jaspera daha çok gülümserken ayağa kalkarak Maniasa döndü ve elini uzatarak "keyifli bir antlaşmaydı Manias " Manias ayağa kalkarak zorla gülümsedi "evet kraliçe Sandra " Sandra, Maniastan elini çekip "o zaman veda vakti geldi sanırım, size iyi yolculuklar. " Manias kurtulduğu için sevinerek "teşekkürler kraliçe sandra " diyerek eşine döndü, ardından eşiyle hızla kapıya yöneldi. Sandra son dakika Maniasa hitaben "yolda dikkatli gidin kral, gece gece bir kaza çıkmasın."  Manias alttan aldığı tehditle tedirgin olurken zorla yutkundu "şoföre iletirim kraliçem "diyerek tebessüm etmeye çalıştı. Sandra yapmacık bir gülümsemeyle el sallarken, kral ve eşi odadan çıkmış sarayın çıkışına ilerliyordu. Sandra kralı sarayın çıkışına kadar eşlik etmemişti. çünkü kral buna değmezdi. Josephte ayağa kalkıp "bende artık gideyim "dediğinde  Helende Josephle ayağa kalkmış ve "bende sana eşlik edeyim."demişti Sandra da Josephe eşlik etmek için gelecekken, Joseph Sandraya bakıp "teşekkür ederim Sandra ama bana eşlik eden var, sen kral Jaspera eşlik etmelisin" Sandra gülümseyerek " teşekkürler Joseph, bugün kardeşimin ve benim yanımda olduğun içinde çok sağol. sen çok iyi bir arkadaşsın " Joseph gülümseyerek el sallamış ve Helenin elinden tutup, birlikte odadan çıkmışlardı. Sandra Jaspera dönüp "bugün beni kırmayıp geldiğin ve yanımda olduğun için çok sağol Jasper " Jasper gülümseyerek "asıl bugün beni yanında, yer almama izin verdiğin için sağol." Sandra minnettar bir şekilde tebessüm etti. Başına gelen en iyi şeyin Jasper ile karşılaşması olduğunu düşünüyordu. üstelik berbat bir hayatına karşı bunu diyordu. Jasper Sandranın o masum ve içten olan tebessümüne karşı dayanamayarak tebessüm edip. Sandraya doğru yaklaşmış ardından da ona sıkıca sarılmıştı. Sandra da sıkıca sarılmaya hasret olduğunu fark edip, hasret olduğu duyguyla sarıldı. nasıl da özlediği bir histi sarılmak. kardeşiyle olan sarılmaları hızlı ve duygusuz şeylerdi ama bu sarılma duygu yüklüydü , birbirine değer veren iki insanın sarılmasıydı. Jasper isteksizce Sandra'dan ayrılıp "yolcu yolunda gerek" dedi Sandra zoraki bir tebessümle "o zaman ben de sana eşlik edeyim " diyerek birlikte salondan ayrıldılar. Sandra yol boyunca sessizdi, Jasperda Sandranın sessizliğine ortak oluyordu. Sarayın çıkış bölümüne geldiklerinde; şoför çoktan getirdiği arabanın kapısını açıp, Jaspera baktı. Jasper Sandraya döndüğünde, Sandra tebessüm ederek "her şey için teşekkürler Jasper kendine dikkat et" Jasper, her seferinde hoşlandığı kişiden ayrılmak istemediğini fark etti. Bu duruma hemen bir çare bulmalıydı "sende kedine dikkat et sandra " diyerek arabasına ilerledi. ama hala aklında Sandradan ayrılmama düşüncesi vardı, buna hemen bir çare bulmalıydı. arabası hareket etmeye başladığında. Sandra, arabanın gidişini izledi. İçi burkulmuştu, ilgi istiyordu ve ilk defa ona ilgi gösteren bir erkekten gerçek anlamda hoşlanmıştı. Aklına kardeşi ile Joseph geldiğinde, düğün planı yapması gerektiği de gelmişti. artık kardeşinin evlenme yaşı gelmişti ve onu seven bir adamda vardı ortada . gözü arkada kalmayacaktı. Sandra mutlu olamasa bile kardeşi mutlu olsun istiyordu. Bunu gerçekten istiyordu, bu yüzden Rozalinele görüşmesi gerekecekti... 

ARKADAŞLAR MERHABA;

BU ARALAR BÖLÜM YAZAMIYORUM DERSLERDEN DOLAYI , BU NEDENLE AZ BÖLÜM GELİYOR AMA YİNEDE SİZE BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞIYORUM. BU YÜZDEN BÖLÜMÜMÜ OKUYUP YORUM YAPARSANIZ ÇOK MUTLU OLURUM. LÜTFEN BENDEN BUNU ESİRGEMEYİN

TEŞEKKÜRLER:)

İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin