Sandra jasperı babannesinin kullandığı çalışma odasına çıkarttı . Kapıyı açıp jaspera dönerek gülümsedi ve eliyle içeriye girmesi için öncelik tanıdı. Jasper Sandraya gülümseyip başını eğmiş ve içeri girmişti . Jasper etrafı süzerken Sandra kapının yanındaki düğmeye basıp, jasperın yanına gidip oturması için koltukları gösterdi . "Yalnız gelmedin diye umuyorum Jasper" Jasper arkasına yaslanırken "yalnız gelmesemde bu odada seninle yalnız kalmak istiyorum. seninle birlikte keyifli bir yalnızlık" Sandra kahkaha attı ve "ah ! Bu numaraları kim bilir hangi leydilere yaptınız, umarım onlar benim aksime etkilenmiştir" Jasper gülümseyip "kesinlikle etkilendi" Sandra kaşlarını kaldırırken "tek kişi için mi konuştun sen az önce , tek kişi olduğunu inanmam mümkün değil" Jasper burukça gülümsedi ve "o size kalmış leydim. İnanmak yada inanmamak işte tüm mesele bu" Sandra gülümsedi ve Shakespearen sözünden bir alıntı kullandığı için hoşuna gitmişti. İlerde daha samimi olurlarsa bu soruyu tekrar sormasını aklına not alırken, çalınan kapıyla kapıya yöneldi. Kapının arkasındaki kişiye gir diye komut verdiğinde, kapı açılıp içeri çalışanlardan biri girmiş ardından da reverans yaparak kraliçem dediğinde. Sandra gülümseyip kızın yanına gitti , "kardeşimin yanına gidip, aniden işimin çıktığını ve misafirlerimle ilgilenmesini söyle telefi edeceğimi bilsinler" hizmetli hemen kafasını sallayıp emredersiniz kraliçem demiş ve hızla odadan çıkıp gözden kaybolmuştu. Sandra jaspera yöneldi, Jasper düşünceli bir şekilde sandraya bakıyordu. Sandra kaşlarını anlam vermeye çalışır bir şekilde kırıştırdığında, karşısına oturmuş ve "madem ittifak için bu kadar hevesliysek açık konuşmak istiyorum" kral dikleşirken "seni dinliyorum Sandra " Sandra gülümseyip "özellikle bir kaç şey isteyeceğim, umarım karşılayabilirsiniz" Jasper kaşlarını çatarken, sandranın devam etmesini bekledi. Sandra derin bir nefes alıp ciddiyetle devam etti " birincisi; her zaman arkamda olmanızı istiyorum. Zor zamanlarımda bana asker ihtiyacı yada başka türde yardım yollamanızı istiyorum" Jasper kafasını sallamış ve "bu sizin içinde geçerli diye düşünüyorum" Sandra gülümseyip "eğer maddelerinizden biri buysa, evet geçerli olacaktır. " Jasper gülümsedi ve devam etmesi için eliyle işaret verdiğinde Sandra devam etti "ikincisi ise biliyorsunuzdur artık jacartus krallığı benim, yani artık belmond krallığının. (Sandra tekrar dikleşirken) jacartus krallığı jeopolitik konumu ve ticaret açısından gayet iyi bir konuma sahip özellikle sizden ticaret konusunda bir kaç imtiyaz isteyeceğim" Jasper dikleşirken "ne gibi imtiyazlardan bahsediyoruz" Sandra arkasına yaslanıp "şöyleki, mallarımın güneyden daha düşük vergilerle girmesini ve yaptığımız ticaretin güvenliğinin sağlam olmasını istiyorum." Jasper arkasına yaslanırken, "biliyorsunuz ki krallığım tarım alanında çok gelişmiş bir ülkedir, bu yüzden bende bu maddeye karşılık. sizin ülkeden istediğim gibi satış yapacağıma dair ve mallarımın güvenliğine karşı önlem alınmasını isteyeceğim. özelliklede düşük vergi olması kaidesiyle" Sandra kafasını sallamış ve "son olarak üçüncü maddem , fark etmişsindir ki , yanındaki adamlardan biri benim ajanım. (Jasper yan bir gülümseme sunarken, dudağını dişlemiş ve "bilmemek imkansız "Sandra gülümseyip devam etti) ajanımın sizin krallığınızda, benim krallığımı yansıtması için elçi olarak orada durmasını isteyeceğim." Jasper kaşlarını kaldırırken, kafasını salladı "o halde bende bir elçi bırakmalıyım ki iletişimimiz daha hızlı olsun " Sandra tamam diyerek arkasına yaslanmıştı. Jasper gülümseyip söze girdi "sanırım sıra bende, benimde bir kaç isteğim var" Sandra kaşlarını kaldırarak "seni dinliyorum japser" Jasper dikleşmiş ve "halkımdaki bazı kişiler , sizin ülkenizde yaşamlarını sürdürdüklerini biliyoruz, bu yüzden benim ülkemdeki senyörlerden bir kaçı bu ülkede halkıma adalet konusunda yardımcı olmalarını sizden isteyeceğim. Sonuçta onlar burda yabancı ve kendi ülkelerindeymiş gibi özgür olmalarını istiyorum. " Sandra kafasını salladı mantıklı bir istekti "o halde benim halkımında özgürlüğü için , senyörlerimden bazılarını sizin ülkenize göndermem gerekecektir , umarım sizde kabul edersiniz" Jasper kafasını sallayarak ayağa kalktığında Sandrada kalktı. Jasper elini uzatıp "o zaman maddelerimizi belirleyip karara bağlandığımız düşünüyorum" Sandra jasperın elini tutup "evet , ittifağımız tamamlandı, kral Jasper. İttifak belgesini size yollarım " Jasper gülümseyip sandranın elini sıkmış ve "o halde bir ara bunu kutlamalıyız kraliçe Sandra " Sandra gülüp "bir ara olabilir" Jasper dilini şıklatıp "o anın bir an önce gelmesi için tanrıya dua edeceğim" Sandra kahkaha atarken, jaspera bakmış ve onunda yanağındandaki gamzesini belli ederek gülümsediğini görmüştü. Bu adam Sandraya ne ara etkiler olmuştu. Sandra jasperdan ayrılıp kapıdaki düğmeye basıp jaspera dönüp "en azından bir armağanım olmalı değil mi? " Kapı bir müddet sonra açılıp, içeri hizmetli kaliteli bir şarapla girdiğinde, Sandra elinden alıp teşekkür ederk onu yolladı. Jasper bunu ne zaman istediğini düşünürken, sadece düşünmemesi gerektiğini fark edip sordu "bunu ne zaman istedin" Sandra gülümseyerek jasperın yanına gitmiş ve "çalışanım kardeşime haberini iletmek için dışarı çıkacakken, söyledim ve bir dahaki zile basışımda getirmesini tembihledim." Jasper kafasını iki yana sallayıp "yani ittifak güzel geçecekti öyle mi?" Sandra gülümseyip "geçmek zorundaydı , artık bu sizin. en kaliteli şarabımızdan birisidir, Bunu babannem ofelia, zamanında yaptırmıştı. bu güne kısmetmiş" Jasper gülümseyerek şarabı eline almış ve "bunu sizinle birlikte içmek için saklayacağım " diyerek kapıya yöneldiğinde, Sandra gülümseyerek "sizi bu şaraptan biraz mahrum edeceğim anlaşılan" Jasper Sandraya dönüp "inan bana, kaliteli bir şarapta olsa , yalnız olduktan sonra tadı asla çıkmıyor" Sandra kafasını sallamış ve haklısın demişti. Sandra jasperı arabasına kadar yolcu edip gidişini izlemiş ve ardından da büyük salona gitmişti. Salonda ki insan sayılarının azaldığını fark etsede önemsemeyerek eline çalışanların sunduğu şaraptan alıp , sarahın yanına ilerledi. Sarah kraliçeyi gördüğünde reverans yapıp kraliçem dediğinde Sandra gülümseyerek "bu akşam benim odamda toplanalım , şarap içip kutlama yaparız" Sarah bu teklifi duydığunda gülümsemiş "lucası uyutur uyutmaz geleceğim kraliçem" Sandra gülümseyerek şarabından bir yudum almış ardından da kardeşinin olduğu yöne ilerlemeye başlamıştı. Sandra kardeşini kenara çekip yalnız kalmalarını sağladığında, kardeşi hafif bir reverans yapıp " bir sorun mu var kraliçem" diye sordu. Sandra hayır anlamında başını sallamış "hayır yok tatlım, idare edebildin mi buraları" Helen başını sallayıp "evet kraliçem" sandra neşeyle gülümsemiş ve "o zaman bu günü birlikte kutlamak adına akşam benim odama gel " Helen bunu ablasından duymasıyla afallarken "tabiki gelirim abla , pardon kraliçem " Sandra gülümseyip "kendini çok kasma helen etrafımızda insanlar varken bana kealiçem demeni istiyorum, yalnızken ablan olmayı tercih ederim " Helen kafasını salladığında, Sandra gülümsedi .
Tüm insanlar yani; lordlar, leydiler, kontlar ve kontesler akşam olduğu için evlerine gitmişti. Sandra akşam yemeğinde masanın baş ucuna oturmuş Helen ve annesinin gelmesiyle yemeğe başlamıştı. Helen ablasının başladığını gördüğünde oda yemeğe başlamıştı. anneside ayak uydurur gibi yapmakla meşguldu, Sandra bunun farkındaydı. bu yüzden annesinin isyan edip, onu ortadan kaldırmaya çalışacağını da biliyordu ama Sandra bunlara karşı hazırlık yapmıştı. Sandra yemekten sonra odasına geçip, çalışanlarına odasına kaliteli iki şarap getirmesini söylemişti. odasına geçip koltuğuna yayılarak misafirlerinin gelmesini bekledi. kısa bir süre sonra çalan kapısıyla ayağa kalkıp kapıyı açtı. Sarah ve Helen kapıda elinde atıştırmalıklarla sandraya bakıyorlardı. Sandra gülümseyerek kenara çekildi ve içeri geçmelerini sağladı, Sandra masasına ilerleyip şarabı bardaklara dökmeye başladığında Helen ve Sarahta atıştırmalıkları ayarlıyordu. Sandra şarapları eline alıp, sevdiği iki insana yöneldi. saraha ve helene bardakları verip, sohbete başladılar. Sandra sohebtin başına, bu akşam resmiyetin olmamasını bastırıp kimsenin ona kraliçe dememesini söyledi. zaten yalnızdı, bari kutlama gecesinde daha çok yalnız hissetmek istemiyordu. Sarah yanlarında biraz durmuş, ardından da lucasın gece uyandığını ve kabuslar gördüğü için ağladığını söylemişti, bu yüzden erkenden yanlarından ayrılması gerekmişti. Sandra kardeşiyle yalnız kalırken, josephi çekiştirip, Jasper hakkında konuşmuştular. Sandra jasperı kaba taslak anlatıp, çok o konulara değinmemişti. kardeşi de sabah saat dörde gelirken, Sandradan izin isteyerek odasına geçti. Sandra odada yalnız kalırken, bardağına bir şarap daha doldurdu ve "kraliçe olmama" diyerek içti. Boş olan bardağını masaya bırakıp, yatağına geçip uzandı üstünü örterek. biraz uyumalıyım diye düşündü, ne de olsa yarın ilk kraliçe olarak çalışacağı gündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZLER
Narrativa StoricaGüçlü bir krallığın ilk kızı olup piyon olmak zordu, özellikle sevilmeyen ve genelde yem olarak kullanılıp ilk yenilen piyon olmak. Hayatım bir satranç oyunu gibiydi. Bazen şah mat olurken, bazen şah mat yapıyordum. Ne kadar fazla zafer kazanırsam...