18.BÖLÜM (ZİYARETÇİ)

71 13 0
                                    

Sandra sarahla konuşurken odanın kapısı çalındı ve içeri lucas girdi lucas sandrayı görünce ilk önce şaşırmış sonrada reverans yapmaya çalışarak sandraya bakmıştı sandra lucasın bu halini gördüğünde kahkaha atarak lucasa sarıldı lucas da sandranın ona sarılmasıyla kendisini sandranın kollarına bıraktı sarahta gururla gülümsüyordu çocuğu olmamıştı ama leydi sandra ona çok güzel, zeki  bir çocuk vermişti bu yüzden leydiye çok şey borçluydu ama leydi sandra ise sarahın ona borcu yokmuş gibü davranıp daha çok yardım ediyordu sarah nasıl olurda leydi sandrayla tanışmış olabilirdi bilemiyordu ama iyiki tanışmıştı sandra lucastan ayrılıp dersleri hakkında konuşmaya başladı lucas heyecanlı heyecanlı her şeyi anlatıyordu saraha bakıp bana çok iyi bakıyor size çok teşekkür ederim dediğinde sandra gülümsedi ve saraha da teşekkür etmelisin neticede sana gerçekten çok iyi bakıyor şimdiden kilo almışsın dediğimde lucas kendisine baktı ve gözleri dolu bir şekilde başta leydiye sonrada saraha bakıp sizler beni kurtardınız çok ama çok teşekkür ederim demiş ve ağlayarak ikisine sarıldı sandra burukça gülümserken Sarah ise anne edasıyla ona sıkıca sarıldı içi acımıştı. sandra biraz daha yanlarında durup ardından dışarı çıktı. Öğle vaktine az kaldığında sandra gülümseyerek odasına girdi ve dolabından elbisesini alıp giymeye başladı saçlarını da bol bir şekilde topuz yapıp hafif allık ve ruj sürdü, kapının çalınmasıyla kapıya döndü ve gir diye seslendi içeri giren mark leydiye bakıp konuğunuz geldi dedi sandra tamam diyerek aynasına döndü son kez kendisine bakıp gülümsedi uzun zamandır bu anı bekliyordu sandra dışarı çıkıp girişe yöneldi kral ve kraliçe hazır bir şekilde lordun önünde duruyordu sandra zarif bir şekilde yanlarına gittiğinde lord sadrayı gördüğünde oldukça afalladı sandra ise oldukça keyifliydi lord Jasper karşısında duruyordu sandra hafif bir reverans yapıp lordum dedi lord kendisini anında toparlamış ve leydim diyerek hafif bir reveransla karşılık verdi lord gülümseyip krala döndü kraliçe kızını gördüğünde lordla birlikte şaşırmıştı kızı her zamankinden daha şık giyinmişti. Kral ise kızını gördüğünde kaşlarını çattı kızını beklemediği her halinden belliydi işlerime umarım karışmaz diye düşünürken lord sandraya arada bakıp gülümsüyordu baloda merak ettiği gizemli kız tam karşısında duruyordu. Güzel olmasının yanında ayrıyettende çok zekiydi bir kalın kızı olduğu hiç fark etmemişti gerçi üstündeki elbise çok güzel ve endamlı olduğundan fark edememesi şaşırtıcıydı. sandra kralın bakışlarını her seferinde yakalayıp on gülümsedi ve babasına dönerek 'lordu  nerde ağırlayalım' diye sordu kral sandraya bakarak' toplantı odası' dediğinde sandra lorda dönüp 'sizi eşlik etmemi ister misiniz' diye sordu lord en içten şekilde gülümseyerek' lütfen' dedi sandrayla lord aynı hizada ve başbaşa ilerlemeye başladıklarında lord sandraya bakarak 'neden kendinizi belli ettiniz, oysaki partide gayet iyi gizlenmiştiniz.' sandra lorda bakıp gülümsedi ve 'o zaman hiç eğlencesi olmazdı değil mi ?'kral şen bir şekilde gülüp ' peki ailenizden gizli saklı işler yapıp partime gelmeniz sizce de pek uygunsuz değil mi?' sandra düşünceli bir şekilde krala baktı ve 'savaşı engelleyemezsiniz ' lord konunun değişmesine karşı kaşlarını çatsada sandraya bakıp 'neden öyle düşünüyorsunuz?' şimdi şen bir şekilde gülme sırası sandradaydı sandra krala dönüp 'her şeyin vakti vardır lord jasper savaş vakti geldiğinde kimse buna karışamaz' lord sandranın gözlerindeki azmi gördüğünde bu konunun üstüne gitmedi onun yerine başka bir soru yöneletti. 'anlaşılan o ki bu planlarınızdan da ailenizin haberi yok' sandra lordun bu sorularına karşı öfkelensede hiç belli etmeden krala dönüp gözlerinin içine bakarak ' ailemin bu planlardan haberdarsız olduğunu düşünmeniz beni şaşırttı lordum oysaki sizi daha iyi gözlemci olduğunuzu düşünüyordum. ' kral kaşlarını çatı ve babanız öyle demiyor ama leydim dediğinde sandra gülümseyerek lordum bildiğinizi varsayarak kendimi size tanıtmadım ama anladığım kadarıyla beni tanımıyorsunuz ' lord iyice kaşlarını çattı çünkü leydi doğruyu söylüyordu lordun bu krallığın büyük kızı olduğunu bile bilmiyordu leydi lordun yüz ifadesine gülümseyip kendisini tanıttı ' ben belmond krallığının endamlı kraliçesi ofellianın torunu leydi sandrayım geleceğin kraliçesi 'diyerek reverans yapıp krala baktı kral ofellia ismini kesinlikle tanıyordu ailesi yaşarken bu ismi sık sık duyduğunu anımsadı lord sandraya bakıp 'anlaşılan o ki beni araştırmışsınız leydim ama ben sizi daha iyi tanıyorum ' sandra lordun dedikleriyle duraklarken nasıl dedi lord gülümseyerek 'ben lord jasper adrien lord darrel cartisin oğlu' sandra darrel ismiyle duraklarken babannesinin anlattığı ve saygı duyduğu kral darrel olabilir miydi? yanlarına gelen ailesiyle sandra konuşmalarına son vermek zorunda kalmıştı ama duyduğu onu affallatmayı başarmıştı kral kızını nasıl kovacağını düşünürken yanlarına gelen elçi kralı es geçip leydi sandraya reverans yapıp ' kraliçem görüşme için her şey hazır' dediğinde kral oldukça bozulmuştu kraliçe ağzını açıp ' daha kızımız kraliçe olmadı elçi' dediğinde elçi kraliçeye dönüp ' üzgünüm leydim ama başta devlet adamları (dükler ve kontesler) ile askerler olmak üzere hepimiz kraliçenin ilanını kabul ettik, sizde tercih edersiniz ki artık yeni ve kutsal kraliçemizin ilanının vakti gelmiştir' lord jasper sandraya baktı leydi sandra soğukkanlı bir şekilde konuşmaları dinliyordu bu leydi kraliçe olacağı günü ne zamandır bekliyordu acaba diye düşündü kral çok sinirlenmişti kızını nasıl bu kadar çabuk kabullenmişti aklı almıyordu kral kendisi tahta geçtiğinde isyanlar bile çıkmıştı oysa ki elçi sandraya dönerek ' istediğiniz gibi general geldi efendim onu da içeriye aldık ' sandra gülümsedi ve lorda dönüp keşke sizde elçinizi getirseydiniz lordum daha resmi bir görüşme olurdu ama sizlerin elçi getirmeyeceğini bildiğimden bende elçimle görüşmeye katılmayacağım sadece general konuşmamız gereken konuyu size bi zati olarak aktarmak için burada' lord jasper gülümseyerek 'ince düşünürlüğünüz için teşekkür ederim leydim onur duydum.'  sandra annesiyle babasına bakarak ' annecim çok üzgünüm ki bu toplantıya katılamazsın' kraliçe öfkeden deliye dönerek ' ne demek katılamazsın ben hala buranın kraliçesiyim ' sandra gülümsedi ve ' biliyorum anneciğim sorun şu ki dük josephin annesi leydi rozalline sizinle konuşmak için geldi onun yanında durmanız sizin için daha iyi olur diye söyledim.' kraliçe kızının yaptığı bu hareketine karşı oldukça öfkeliydi ama yanına gelen hizmetli gerçektende leydi Rozalinin geldiğini söylediğinde gitmek zorunda kaldı çünkü oğlu lord joseple kızı helen yakınlaşmıştı ve kraliçede kızının güçlü bir dükle evlenmesini istiyordu. Sandra annesinin gitmesi üzerine babasına bakıp gülümseyerek o zaman geçebilir demiş ve lord jaspera öncelik gösterip içeri geçmesini sağladı babası yani kral ise kızının bu kadar kısa sürede yükselmesine karşı hem afallamış hemde sinirlenmişti hemen şu savaşı sonlandırıp kral olarak tahtta kalmaya devam etmeliydi. Toplantı odasına geçtiğinde Sandra generalin yanına oturdu lord jasperda tam karşısına oturmuştu sandra generale bakıp başla komutunu vermesiyle general tamam diyerek anlatmaya başladı lord jasperın gözüne bakarak 'önünüze koyduğum kağıtta savaşın detayları ve sebebi yazmaktadır. bu savaşa karışmamanızı öncelik görüyoruz nedeni ise  sizi dost olarak görmek istememizdir.' lord jasper yazıları okurken kral kaşlarını çattı savaşı önlemesi için çağırdığı kralı şuan savaştan caydırıyorlardı kral tam konuşacakken lord jasper 'bu kağıtta yazanlar doğruysa savaştan çekileceğim,  ama bunun için jacartus krallığıylada görüşme yapacağım sandra gülümseyerek lorda baktı ve elini uzatıp 'anlaştık o zaman lord jasper ' lord sandraya bakıp gülümsedi ve elini sıkıp ' anlaştık leydim' dedi.......

İZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin