yoongi ile küçük anlaşmamızdan sonra birbirimizi olan küçük ilgimizi de kaybetmiştik, dört gündür bir evde iki yabancı gibiydik.en son bana birlikte uyumayı teklif ettiğinde kesin bir dille reddetmiştim, hem bana daha fazla umut vermeyeceğini söylüyor hem de bunun tam tersi davranışlar sergiliyordu. o da beni haklı bulmuş ve o günden sonra yanıma bile gelmemişti.
bu akşam ise her hafta olan toplantı nedeniyle bir arada durmak ve oyunumuzu sergilemek zorunda kalacaktık.
daniel döndürdüğü sandalyemin iki yanına koyduğu elleriyle birlikte üzerime eğilmişti.
yakınlık nedeniyle istemsizce gerilmiştim. "bu akşam da çıkalım mı?"daniel ile birbirimizi artık daha iyi tanıyorduk. daha doğrusu, ben onun hayatına dair çoğu şeyi biliyordum. bana ailesini ve arkadaşlarını bol bol anlatmıştı ama ben özellikle aile konusu açıldığında geriliyordum.
çünkü bu ara ailem tarafından sık sık aranıyordum ve hiçbirine cevap vermiyordum. bir noktada patlayacaktım ama bunu ertelemeye çalışıyordum.
kafamı geriye iterek uzaklaşmaya çalıştım, utangaç bir gülümseme sundum. "yoongi ile işimiz var, üzgünüm."
söylediğim duyduğundan emin değildim, ben bile zor duymuştum. rahatsız olduğumu düşünüp uzaklaştı. "kişisel alanını işgal etmek istememiştim, fazla mı yakın oldum? kusura bakma."
telaşla elimi salladım. "hayır! rahatsız olmadım. yani, sadece alışkın değilim."
daniel etrafımızda göz gezdirdi, mesai bittiği için çoğu kişi gitmişti. gerçi hep böyle oluyordu, mesai bitse de daniel ile muhabbete dalıp çıkmayı unutuyordum.
sesini alçalttı ve uzakta biri olsa da duyamayacak seviyeye getirdi. "sorumun cevabı bu olmamalıydı hoseok. evliyim olmalıydı, eşim olduğu için başka birinin bu kadar yaklaşmasına izin vermemeliyim olmalıydı."
daniel'ın yanında tamamen kendim olduğum için hislerimi ve düşüncelerimi de saklayamıyordum. hayatıma dahil olmuştu ve hayatıma kim azıcık dahil olsa yoongi ile aramdaki ilişkinin gerçek bir evlilik olmadığını anlayabilirdi.
daniel'a güveniyordum, zaten hazır hissedince gerçek bir evliliğimin olmadığını açıklayacaktım. hazır şimdi konusu açılmışken söyleyip kurtulmak istiyordum.
ayağa kalktım ve etrafımızı bir kere de ben kontrol ettim. daniel'a yaklaştım.
"yoongi ile anlaşmalı olarak evlendik, beş ay sonra boşanacağız"
daniel önceden hissetmiş olsa da bir anda bunu söylememe şaşırdı. açılmış ağzını elimi çenesine vurarak kapattım.
"yani gerçekten aramızda engel falan yok mu? siktir, nasıl bir iyilik yaptım da tanrı böyle karşılığını verdi?" sözlerine kıkırdarken önüme gelen saçı kulağımın arkasına ittirdi. "çıkarının ne olduğunu sorsam söyler miydin?"
"tahmin edilebilir değil mi? avrupa vatandaşlığı işte, kim veya hangi ülke olduğu bile önemli değildi."
daniel kafa sallarken gözlerinde umudu yakaladım, yoongi bana daha fazla yememi, uykumu güzel almamı, sıkı giyinmemi her söylediğinde gözlerimde bu ifade oluyordu.
daniel'ın varlığı içimi ısıtıyordu, almanya'da artık kendimi yalnız hissetmiyordum. başıma ne gelirse gelsin çağırdığımda yanıma gelecek biri girmişti hayatıma.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
milion dollar man | sope✓
Fanfictionmrgenuisuga bu topluluğun başına sadece evli gay çiftler geçebiliyor ve ben gay bile değilim, heteroyum. hoperighthere tüh, yazık oldu.