5.7(m)

2.6K 193 188
                                    


bölüme başlamadan önce birkaç kelam edeyim. önceki bölüme oy vermediniz arkadaşlar, gidin ve hemen oy verin, kızdırmayın beni. ben kızarsam neler olur finder'da görmüşsünüzdür dkaşakdlxşsşfş

oy ve yorum istiyorum, özellikle yorum arkdşlr❤️❤️👌👌

birkaç dakikadır nefesimizi birbirimizden alıyormuşuzcasına öpüşüyorduk. öpüşürken yoongi'nin ellerini tutuyor, bana dokunmasını engelliyordum.

sesli bir şekilde ince dudaklarından ayrıldığımda alnımı alnına yasladım. "şimdi kalçalarıma istediğin gibi dokunabilirsin." dedim ve ellerini serbest bıraktım.

elleri serbest kalır kalmaz kalçalarımı buldu. o kalçalarıma dokunmaya devam ederken tişörtünün uçlarından tutarak çıkardım. elim karın kaslarına gitti, karın kaslarını okşarken aynı anda dudaklarımı beyaz boynuyla buluşturdum.

boynuna seri öpücükler diziyordum, kalçamı hareket ettirmeye başlayıp altımdaki şişliğin büyümesini amaçladım. öpücüklerim ince deriyi ağzıma almamla son bulmuştu. yoongi bu sırada kısıkça inledi. kalçamı iyice yerleştirip şortun altından bile net bir şekilde hissettiğim uzvunu kalça aramda sıkıştırdım. aynı anda dişlerimi tenine geçirdiğimde boynunu geriye yatırıp daha sesli inledi.

dudaklarımı teniden ayırdım. kalçalarımı tekrar hareket ettirmeye başladım. "hoşuna gidiyor mu aşkım?"

kalçalarımdan tutup kendine doğru bastırdı, amacıma ulaşmak üzereydim, neredeyse sertleşmişti. yüzünü yüzüme yaklaştırdı, yoğun gözleriyle gözlerimi ele geçirdi. "sence hoşuma gitmiyor mu bebeğim? bana birkaç dakika içinde yaptığına bir bak."

kıkırdadım, onun üzerindeki etkimi seviyordum. "dilini çıkar yoongi."

yoongi ikiletmeden dilini çıkardı. pembe dilini direkt ağzımın içine aldım ve emmeye başladım. dillerimizi birbirine değdirdiğimde ikimiz de dahası için yaklaştık. dilini boş verip direkt yoongi'nin dudaklarına kapandım. şimdi ikimizin dili ahenkle dans ediyordu. sanırım en iyi öpüşmelerimizden birini yaşıyorduk. kontrol onda olunca böyle dakikalar boyu öpüştüğümüz falan yoktu, yoongi sabırsızdı.

birkaç dakika daha ağzımızdaki sıvıların birbirimizinkine bulanmasını sağladıktan sonra ayrıldım. ara ara nefeslendiğimiz için nefes nefese bir halde değildim.

yoongi'nin kucağından kalktım. hedefime doğru ilerleyecekken elimden tutup durdurdu. "beni bu halde bırakmayı düşünmüyorsun, değil mi? senin için söylüyorum, sonra cezanı çekerken ağlama."

tehdidine karşın sadece gözlerimi devirip elimi elinden kurtardım. biraz sonra bu söyledikleri için pişman olacaktı. komodine ilerleyip üstüne bıraktığım bandanayı aldım. yoongi'nin yanına gelip gözlerini bağladım. karşı çıkacak durumda değildi, bana muhtaçtı.

"ben açana kadar gözlerini açma."

uyarımı yaptıktan sonra gardroba doğru ilerledim. üstümdeki her şeyi bir çırpıda çıkarıp çırılçıplak kaldım. geçenlerde kendimde merak ettiğim için internetten sipariş ettiğim vücut kemerini, ona uygun bir siyah iç çamaşırını çıkardım. bu kemeri günlük hayatımda kıyafetlerimin üzerine kullanmak için almıştım, başlangıcı böyle yapacaktım demek ki.

önce iç çamaşırını altıma giydim. her zamanki boxerlarım gibi değildi, kalçamı açıkta bırakıyordu. vücut kemerini de biraz zorlanarak da olsa üzerime geçirdim. yoongi'nin aklı gidecekti.

dolabın iç çekmecelerinden birinden küçük şişeyi de alıp yoongi'nin yanına geldim. ilginç bir şekilde utanmam gerekirken heyecanlıydım. zaten biraz bile utansam bu hareketleri yapamazdım. yoongi'nin beni görünce vereceği tepkiyi merak ediyordum. elimdeki küçük şişeyi koltuğun kenarına koydum.

milion dollar man | sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin