3.1

2.3K 272 268
                                    


elimi serbest bıraktı ve baş parmağını gözümün altında gezdirdi. "aynı böyle, dilin tutulmuş gibi sadece beni izliyorsun."

tekrar dudaklarıma kapandığında hala söylediklerinin şokunu yaşıyordum. dudaklarımı hareket ettirmeyi bırak, nefesimi bile zar zor alıyordum.

yoongi birkaç saniye içinde ayırdı dudaklarımızı. eli üstümdeki kazağın uçlarından içeri girdi ve çıplak belimi okşamaya başladı.

"daniel ile görüşmeni istemiyorum. arkadaşımın yanında iş ayarlamama izin ver."

"neden istemiyorsun?" neden istemediğini adım gibi biliyordum ama ağzından duymak istiyordum.

"kıskanıyorum seni, ilkel bir duygu gibi geliyor ama engel olamıyorum. deli gibi kıskanıyorum."

gülmemek için yanağımın içini ısırdım. nedense kıskandığını söylemesi komiğime gitmişti. yoongi ise gülmemi zor tuttuğumu fark etmiş olmalı ki kaşlarını çattı.

"komik mi hoseok?" belimde gezinen eli daha yukarılara çıktı ve meme ucuma parmaklarıyla baskı yapmaya başladı. ani hareketi gülüşümü soldurmuştu, ağzım açık ona bakıyordum. "hala komik mi? gülüşünü gizleme benden."

"y-yapma."

sesim bir yerlerime kaçmış gibiydi, iyi hissetmiyordum. yoongi bu sefer dudaklarını boynumdaki ince deriye yerleştirmişti. küçük ve seri öpücüklerini konduruyordu.

"neyi yapmayayım?" diğer eliyle de diğer meme ucunu sıkıştırmaya başladı. inlememek işin dudağımı ısırdım. alt tarafıma baskı yapan sertlik daha da artarken var gücümle yoongi'yi ittirdim.

"mi-minji ağlıyor gali-ba, o-ona bakayım ben."

koşar adımlarla odadan çıktım ve çaprazdaki yoongi'nin odasına girdim. minji yalanımın aksine mışıl mışıl uyuyordu. yoongi'nin dolabını açtım ve pijama takımlarından birini aldım. hızlıca pijamaları giyinip yatağın içine girdim. kolumu minji'yi rahatsız etmeyecek şekilde minik bedene sardım.

öylece gözlerimi kapatıp az önce yaşananları düşündüm. kalbim hala ağzımda atıyordu. izin versem aramızda bir şeyler yaşanabilirdi. istemediğimden değildi ama henüz zamanı olmadığını düşünüyordum. özellikle yoongi'nin kafası bu kadar doluyken, zor zamanlardan geçiyorken onunla ilişkimi ilerletmeyecektim. her şeyi zamana bırakacak, bağımızın yavaş yavaş oluşmasını sağlayacaktım.

sonradan geldi mi bilmiyordum ama yoongi ben uyuyana kadar odaya gelmemişti.

***

saçımdaki öpücükler uykudan uyanmamı sağlarken bir yandan da öpücüklerinin sahibinin mırıltısını duymaya başladım.

"hoseok, hadi uyan bebeğim."

gözlerimi açmakta zorluk çekiyordum çünkü inanılmaz uykum varmış gibi hissediyordum. "biraz daha uyuyayım."

"kahvaltı hazırladım, minji ablamları sorup duruyor. gel de yardım et bize."

minji'nin adını duyar duymaz gözlerimi açmıştım. minik kızı tamamen unutmuştum. normalde minji'den önce kalkar, ikimize kahvaltı hazırlardım. şimdi biraz sorumsuz hissetmiştim.

milion dollar man | sope✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin