10. Part

1.2K 102 120
                                    

Bright

~

    Arabada hala sessizlik hakimdi. Yan yana oturmuş farklı taraflara bakmaya çalışıyorduk. Birden nefes almam zorlaşmış, kendimi ondan geriye çekmiştim. Ona bu kadar yakın olmak beni kötü etkilemişti. Toparlanmam lazımdı, bu kadar kolay teslim olamazdım. Kendi oyunumda kendi kaleme gol atamazdım. 

    "Yarım saatten az kaldı adamla görüşmene hazırsın değil mi? Sakın şaşırıp, kızarıp bozarma adamın karşısında. Tüm plan çöpe gider o zaman."

    "Tamam merak etme hepsi kafamda. Sen beni geriyorsun asıl şu an. Rahat olursan ben de rahat olacağım." Ona dönüp baktım hafif bir gülümseme vardı yüzünde insanı rahatlatan, huzur veren. O gülüşte kaybolmak isterdi insan. Lanet olsun...

    Saatine baktı, kalem görünümlü dinleme cihazını kontrol etti, elindeki dosyayı sıkıca tutarak son kez hazırlıkları tamam mı diye bakındı.. Tamamdı, hazırdı.

    "Görüşürüz. Dinlemede kal, ben halledicem her şeyi." deyip çıktı. Sana güveniyorum bile diyemedim arkasından. Buna fırsat vermeden gitmişti.

 ~

    "Merhaba Sayın Başkan Yardımcım benim adım Wanut Sangtianprapai. Praput İnşaat firmasının kurul üyesiyim. Gelecek ay yapılacak olan ihalenin detaylarını konuşmak için gelmiştim."

    "Geleceğinizden haberim var, önemli isimler girdi araya, hatırlarını kıramadım. Buyurun buyurun oturun şöyle."

    Her şey gayet yolunda gidiyordu. Dinleme cihazını telefonuma yönlendirmiş kulaklıkla dinleyebiliyordum her konuşulanı. Win'in sesi gayet net ve kendinden emin geliyordu. Bu çocuk oyuncu olmalıymış, polislikte sürünür bu.

    "Nedir benden istediğiniz tam olarak bay ı-ıhh?"

    "Sangtianprapai. Wanut  Sangtianprapai ama isterseniz ismimle hitap edebilirsiniz Başkan Yardımcım."

    "Peki Bay Wanut, size nasıl yardımcı olabilirim?"

    "Sayın Başkan Yardımcım, bizim inşaat firmamız bu ihaleye girip almak istiyor. İşi gayet güzel yapacağımıza ve istenilen tarihte teslim edeceğimize emin olabilirsiniz."

    "Ama benim bu konuda yapabileceğim bir şey yok ki. İhaleye bir sürü seçkin ve önemli firma giriyor sonuçta. İhaleyi kim kazanırsa iş de o firmanın olacaktır elbette."

    "Tabiki orası öyle ama bir yolu mutlaka vardır değil mi her şeyin?"

    "Siz neyi ima ediyorsunuz Bay Wanut?" Sesi sinirli ve sorgular çıkmıştı.

    Aha şimdi sıçtık, adam oltaya gelmeyecek. Win'i kovmazsa iyidir. Hadi Win konuştur şu adamı.

    "Size bir şey ima etmiyorum Sayın Başkan Yardımcım. Açık açık soruyorum. Ne kadar istersiniz bu ihaleyi bize vermek için? Firmam her türlü paha biçti bu iş için sizi temin ederim ki siz de biz de bu işin sonunda çok mutlu olacağız."

    Bittik biz. Ne yaptın Win? Direkt söylenir mi öyle şeyler? Adamın suyuna gitsene, ağırdan al. Tüm plan suya düştü, şimdi ne bok yiyeceğiz?

    "1 milyon baht!"

    Haa? Adam pazarlık bile yapmadı ne kadar da hazırmış meğerse?

    "İşinize gelirse bu parayı ya verirsiniz ya da en çok teklif veren alır ihaleyi."

    "Para kolay birkaç gün içinde teslim edebilirim size. Nakit istersiniz herhalde diğer işlemlerle uğraşmamak için?"

The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin