Bright ve Win birbirlerinden nefret eden iki polis memurudur. Bir gizli görev için birlikte çalışmaları istenirse ne olur?
Birbirlerinden nefret ederken nasıl çalışabileceklerdir?
Yoksa nefretleri zamanla yerini başka duygulara mı bırakacak?
Kapak...
"Siktir Bright! Acımayacağını söylemiştin. Bir daha senin sözüne güvenirsem ne olayım." yatak örtüsünü boğazıma kadar çekip, sırtımı dönmüştüm ona. İkimiz de çırılçıplak uzanıyorduk yatakta. Az önce bitmişti işimiz ama ben de bitmiştim. Ruhum çekilmişti sanki.
"Tam bir şerefsizsin. Dur diyorum durmuyorsun. Bıraksana hayvan herif." söylenip duruyordum, çok sinirliydim.
Arkamdan uzun kollarını çıplak belime doladı. Terlemiş vücudunu vücuduma dayadı. Sıcaklığını, tenini, erkekliğini hissedebiliyordum. Tüm vücudum yine kaskatı kesildi.
"Susacak mısın artık? Hadi sarılıp uyuyalım."
"Uyuyalım mı? Sen tam bir malsın. Katıksız bir mal. Lan haşatım çıktı burada. Belim koptu benim farkında mısın bir de hiçbir şey olmamış gibi uyuyalım mı diyosun?"
"Neden bu kadar çok söylenip duruyorsun ki sen de zevk aldın sonuçta? Ben gelene kadar sen iki kez geldin. Şimdi neyin tantanasını yapıyorsun bana?"
"Ben acı çektim ne zevk alması." sesim o kadar kısık çıkmıştı ki ben bile duymakta güçlük çektim.
"Ama ben çok zevk aldım bunun için sana teşekkür ederim sevgilim." eğilip dudağımın tam kenarına yumuşak bir öpücük kondurmuştu. İçim titredi.
Sevgilim mi? Zevk aldım mı? Teşekkür ederim mi? Tanrım şu an ölebilirim hiç sıkıntı değil gerçekten. Eğer şu an ölürsem dünyanın en mutlu insanı olarak öleceğim çünkü.
"Gerçekten zevk aldın mı, yani hoşuna gitti mi? Yoksa beni kırmamak için mi söylüyorsun?" sesim o kadar zavallı çıkmıştı ki oturup hüngür hüngür ağlayasım geldi.
"Benim güzel tavşanım neden sana yalan söyleyeyim? Ben daha önce hiç böyle güçlü duygularla sevişmemiştim. Sana dokunurken, seninle sevişirken kendimi kaybediyorum. Ben teninde kayboluyorum." göz kapaklarımdan öpmüştü. Gözyaşlarımı tutamamıştım yine benden izinsiz akıp gitmişlerdi. Tüm korkularıma bir cevap vermişti bu adam yine.
Korkuyordum çünkü onu memnun edemeyeceğimi düşünüyordum. Sonuçta onun kadar tecrübem yoktu, hatta bu benim bir erkekle ilk seferimdi ve emindim ki kadın ya da erkek artık ondan başka kimseyle olamayacağımı, olmak da istemeyeceğimi biliyordum. Sonsuza kadar sadece onunla olmak istiyordum.
Gözyaşlarımı dudaklarıyla sildi. "Şimdi uyuyalım mı sarılıp?" dedi aşık olduğum gülümsemesiyle. Göğsüne sokuldum, yerimi bulmuştum. Bu kalbin atışını dinleyerek uyuyacaktım. Benim bir nevi ninnimdi onun kalp atışları artık.
Kokusunu içime çektim, o benim saçlarımdan koklayıp öperken. Göğsüne tam kalbinin üzerine bir öpücük kondurdum. Artık bana ait olan yere.
Teninin muhteşem kokusunda huzurla uykuya daldım.
Sabah olup da gördüğüm ilk şeyin o olması harika bir şeymiş. Dağınık kumral saçları yüzünü perdeliyordu. Yavaşça onu uyandırmadan geriye doğru attım perçemini. Kusursuz yüzü yine karşımdaydı işte. Saatlerce bakabilirdim hiç sıkılmadan ona.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
