15. Part

1K 75 115
                                    

    "Tamam önce kuru sıkıyla başlayalım. Alıştırma için iyi olur." Elindeki 9mm lik X1 model silahı bana uzatmıştı. Ellerim titriyordu.

    "Yapabilirsin. Korktuğun sürece aşamazsın bu durumu. Ben yanındayım. Al hadi." diyerek elime tutuşturuvermişti ağır metal şeyi. Elimde kocaman duruyordu. Yine paniklemeye başladım. Sadece 890 gr ağırlığı olan bu şey ne kadar da ağır geliyordu tüm bedenime.

    Bright, koruyucu kulaklığı takmıştı bana. Elimde silahla öylece duruyordum hala, titremeye başlamıştım. Beni döndürüp arkama geçti. Kollarımı kaldırıp, silahı hizalamamı sağladı. Nefesini tenimde hissettikçe o anki durumumu unutuyordum. Varlığıyla huzur bulmaya başlıyordum. Sanki silahı ben değil o tutuyordu.

    "İşte böyle titremelerin geçmek üzere. Sakin ol, sadece hedefe odaklan."

    Gerzek herif bir bilsen şu anda senden başka bir şey düşünemediğimi, başka bir şeye odaklanamıyorum ki. Tek hissettiğim bana dayanmış bedenin. Aha lanet olsun alt taraflarım hareket halindeydi. Şu anda gerçekten bu mu düşünülür Win? Kendine gel salak.

    "Tamam nişanı aldık. Hazır mısın tetiğe basmaya?"

    Şu an benim nelere hazır olduğumu bir bilsen senin dudağın uçuklar. Ama cidden işe yaradı ha şöyle de bir düşününce. Onu düşünmekten elimde tuttuğum silahı unutmuş korkularım geçmişti. Bu adam bana ara sırada olsa iyi geliyordu.

    Tetiğe basmamla korkunç bir ses çıkmıştı. İyi ki kulaklık vardı yoksa kesin yine kulaklarımın içi çınlayacaktı. Elimdeki tabancanın geri tepmesiyle gözlerimi kapattım. Kalbimin atışlarını duyabiliyordum. Hayattan soyutlanmıştım. Yine o zamana gitmiştim işte. Etraf çok karanlıktı, küçücük bedenim soğuktan titriyordu. 7 yaşında çakılı kalmıştım. Çok uzaktan tanıdık bir ses uğultusu geliyordu. Sese odaklandım.

    "Win. Win, gözlerini aç. Tamam geçti, bak bana. Gözlerini aç lütfen. Evet işte böyle tamam yok bir şey bak ben buradayım."

    Gözlerimi açmamla bana bakan gözlerini gördüm. Yansımamı gördüm gözlerinde. Korkmuş bir çocuk gördüm içerisinde. Daha kendime bile gelemeden beni öpmeye başladı bu manyak. Lan ne yapıyorsun emniyetteyiz hala. Bir gören falan olacak. Üzerimden ittirdim gevşeği, etrafıma şöyle bir bakındım şükür kimse yoktu.

    "Kafayı mı yedin ne yapıyorsun manyak?"

    "Korkuttun beni? Şoka girdin sandım ne yapayım aklıma başka bir şey gelmedi."

    "Hadi oradan her fırsatı değerlendiriyorum demiyorsun da." gülümsemiştim. Biraz olsun rahatlamamı sağlamıştı dudaklarının sıcaklığı ama bunu ona hiçbir zaman söylemeyeceğim.

    "Tamam zor kısmı atlattık. Buradan sonrası bende. Şimdi görürsün sen nişancılığı." deyip silahı tekrar doğrulttum. Ellerim hala titriyordu ama öncesi kadar değil derin nefes aldım. Hedefi sabitledim gözümde ve bamm. Tam 12den.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin