2.5

393 37 75
                                    

Bright: Seni çok özledim şimdiden. (09.51)

Win: 2 saat bile olmadı ayrılalı. Ne çabuk özledin? (09.51)

Bright: O kadar oldu mu sahiden de? Sensiz zaman çok çabuk geçiyor. (09.52)

Bright: Sen de beni özlediğini söylemeyecek misin? (09.52)

Win: Ben... (09.55)

Bright: Evet bekliyorum hala. (09.55)

Bright: Win? Orada mısın? Cevap vermeyecek misin? (09.57)

Bright: Hay sıçayım ya!!! Tamam yazma bir şey istemiyorum senden! (09.58)

Bright: Özlediğini söylemek bu kadar zor mu gerçekten? Telefonda bana bağırıyorsun, sürekli özledim diye. Bi daha sana yazarsam bana da Bright demesinler! (09.59)

Bright: Adımı değiştirmeye karar verdim. Her türlü öneriye açığım. (10.01)

Bright: Ben gidiyorum ya. Sikiyim böyle işi.

Bright: Salak salak dolanıyorum şu an etrafta. Sinirden masaya kafa attım az önce. Umarım mutlusundur. (10.09)

Win yazıyor....

Win: Ohaaaa bildirimlerimin ırzına geçmişsin resmen. Ne yaptın sen? (10.15)

Win: Amir Aof geldi tam o anda, yazamadım. Özür dilerim Foei. (10.15)

Bright: Seni mahvederim Win. FOEI KİM? BAŞKASINA ATACAĞIN MESAJI BANA MI ATTIN LAN NOLUYORUZ ALOOOOO (10.15)

Win: Hahhaha sen demedin mi adımı değiştireceğim diye. Ben de sana bu isimle hitap edeceğim artık. (10.16)

Win: Hatta sevişirken falan bu isimle seslenmeyi düşünüyorum sana. (10.16)

Bright: Win beni çileden çıkarma. Delirdim zaten burada. Yeminle gelirim yanına ortalığı birbirine katarım. (10.17)

Win: Sakin ol benim şapşal aşığım. Tamam sadece "Bright" diyerek inlerim merak etme. (10.17)

Bright yazıyor..

Bright: Win, ben çok kötü oldum şu an. Seni öyle hayal ettim ve vaziyet çok kötü alt taraflarda. Bir iki dakikalığına yanına gelsem veya sen buraya gelsen olur mu? (10.17)

Win: Delirdin herhalde otur oturduğun yerde. (10.19)

Bright: Libido katili!! (10.19)

Bright: Gitti. Söndü her şey şu an çok teşekkür ederim yardımların için!!! (10.19)

Win: Ne demek efendim vazifemiz hahahha (10.20)

Win: Bu arada sana çok önemli bir şey söylemem gerek! (10.21)

Bright: Nedir? (10.22)

Win: SENİ ÇOK ÖZLEDİM!!! (10.22)

Bright: Ah Win, ahh Win. Sen benim kalbimi çok yoruyorsun. (10.22)

Bright: Seni seviyorum. (10.22)

Win: Seni seviyorum. (10.22)

Elinde tuttuğu telefonun ekranına hala sırıtan bir surat ifadesiyle bakmaya devam ediyordu Win. Kalbinden yükselen sesten ötürü kulakları çınlıyordu. Win çok mutluydu. Sevdiği adam yanında olmasa da tek bir mesajına dahi bu kadar çok mutlu olabiliyordu işte.

"Bakıyorum da yine sırıtıyorsun, sevdiceğinle mi konuşuyorsun yoksa?"

"Sen işine baksana Temp." Azarlanmaktan usanmayan mesai arkadaşına da gülümsemeyi ihmal etmemişti. Uzun zamandır beraber olduğu adamla ilişkilerini rayına oturtmuş, arada sırada sadece gizli gizli görüşmeleri dışında bir sorunları yoktu. Winden daha huzurlusu yoktu şu alemde.

The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin