5. Part

1.2K 112 65
                                    

    Tüm gece işlemler için şubede çalışmıştık. Bright muhasebecinin sorgusuna girmişti. Başta konuşturamasa da sonraları her şeyi bülbül gibi öttürtmüştü.

    Ben de tutanakları tutup, gerekli tüm evrakları hazırlamıştım. Her şey bitince beraber Amir Aof'a teslim etmiştik.

    "İyi bir iş çıkardınız aferin çocuklar. Ne yalan söyleyeyim ikinizi ortak yaptığım zaman korkmuştum biraz. Başaramazsınız, kavga edersiniz diye. Ama şu işe bak, başardınız. Size tek seferlik bir iş olduğunu söylemiştim ama isterseniz devam edebilirsiniz partnerliğinize."

    Beklediğim bir teklif değildi üzerinde hiç düşünmemiştim bu adamla devamlı olarak çalışmayı ama şimdi düşününce neden olmasın? İyi bir takım olmuştuk. Ben beyin gücüydüm, o kas gücü bence birbirimizi tamamlıyorduk.

    "Ben bu gerizekalıyla çalışmak istemiyorum. Yalnız devam etmek istiyorum." deyip çıktı gitti gerzek herif.

    Ağzım açık kalmıştı. Gerizekalı mı? Lan koca çeteyi benim sayemde çökerttin mal! Sanki ben seninle çalışmak istiyorum da. Offf çok sinirlendim.

    Bu adam neden böyle dengesiz? İnsanlar nasıl hisseder, kırılır mı üzülür mü diye hiç düşünmüyor diyeceklerini söyleyip geçiyordu. 

    Masamın başında son işlerimi yapmaya çalışıyordum, canım çok sıkkındı. Üstüne Temp benimle uğraşmak için yer arıyordu. Ters ters bakıyordum ona. Eğer tek bir laf ederse bütün sinirimi ondan çıkaracaktım.

    Meymenetsizi bir daha görmemiştim ortalıklarda. Amir Aof ile arkasından bakakalmıştık, bizi öylece bırakıp gittiğinde. Offff saçımı başımı sinirle karıştırıp, dağıttım. Bu adam beni çıldırtacaktı bir gün yeminle.

    Baktım olacak gibi değil, başlarım evrağına tutanağına diyerek kendimi dışarı attım. Doğruca eve gidip yatıp uyuyacak, o gerzeği aklımdan çıkaracaktım.

    Sabah olmasının en kötü yanı tekrar işe gidip o suratsızı çekmekti. Ne kadar muhasebeciyi yakalamış ve konuşturmuş olsak da, arkasında büyük bir çete vardı bu işin. Sırada onları yakalayıp adalete teslim etmek vardı. Bright bey ne kadar benimle çalışmak istemese de hala bana katlanmak zorundaydı. Tabi ben de ona...

    Şef  Joss, bütün ekibi toplamış operasyonla ilgili detayları veriyordu. Bilin bakalım kim yoktu toplantıda. Bizim meymenetsiz yine başına buyruk davranmış toplantıya bile gelmemişti. Bu adamın ayrıcalığı neydi acaba çok merak etmiştim? Biz sabahın köründe burada toplanmak zorundaydık ama o gelmediği için tek bir laf bile işitmiyordu Şeften.

    Ekip olarak talimatlarımızı almış, büyük operasyon için hazırdık. Ben yine silah alamadığım için operasyonu dışarıdan yönlendirecek, içeriye giremeyecektim. Son hazırlıklarımızı yapmış yola çıkmaya hazırdık artık.

    Emniyetten çıkınca kapının önünde arabasına yaslanmış bir şekilde beklerken buldum onu. Beyaz tişörtün üstüne önü açık yeşil bir gömlek giymiş, güneş gözlüklerini takmış, elindeki kahveyi yudumluyordu. Bir an gözüme çok havalı göründü piç... 

 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin