12. Part

1.3K 98 165
                                    

    "Yavaş olsana, o oraya sokulur mu? Dikkat et azıcık."

    "Dikkat ediyorum zaten baksana. Dikilmiş duruyor elimde bunu yerine yerleştirmem lazım bir an önce."

    "Zorlama işte salak. O oraya girmez. Ahhh."

    "Çok biliyorsan sen yapsana. Elimden gelenin en iyisini yapıyorum." Ah ne gıcık bir adam.

    "Ver şunu bana. Bakalım bu nereye konacakmış?" Elimdeki oyuncak direğin önümüzde duran maketteki yerini bulmaya çalışıyordum. Her şey bu gerzek herif yüzünden olmuştu. Şimdi önümüzdeki maket yapıyı düzeltmeye uğraşıyorduk ikimizde.

    "Eğer senin sakarlığın olmasaydı bütün bunlar başımıza gelmeyecekti." bana sinirli bir bakış attı tüm yakışıklıyla eridiğim adam.

    "Benim yüzümden mi? Kim sana beni takip et de Amir Aof'un ofisinde sıkıştır dedi? Sen rahat duramadığın için kendimi kurtarayım derken maketi kırdım. Tüm suç senin aslında."

    "Ne yapabilirim 2 saattir seni öpmemiştim çok özlemiştim." çapkın bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. Bakma bana öyle pislik, kalbim duracaktı neredeyse.

    "Off sus bir duyan olacak salak." etrafıma bakındım kimse var mı yok mu diye. Onun ofisine kapanmış Amir Aof'un bize yarına kadar bitirmemizi emrettiği maketi yapmaya çalışıyorduk. Oğlunun okul projesiydi kırdığımız maket. Neyse ki çok bağırıp çağırmamıştı bize oğlunun ödevini mahvettiğimiz için ama eğer yarına kadar yetiştiremezsek kıyamet asıl o zaman kopacaktı.

    Bir haftadır birlikteydik biz ama şubede kimseye söylememiştik durumumuzu. Ben istemiştim özellikle böyle olmasını.

    "Benden utanıyor musun? Bir erkekle birlikte olduğun duyulsun istemiyor musun? Dalga geçeceklerini mi düşünüyorsun?" demişti. 

    "Hayır saçmalama tabiki de değil. Şey.. Şey bizi ayırırlar diye korkuyorum." 

    "Ayırırlar diye mi? Nasıl yani?" 

    "Baksana bir etrafına bizim şubede hiç birlikte çalışan sevgili var mı? Ya öğrendikleri zaman bizi başka görevlere verirlerse. Yan yana olmamıza müsaade etmezlerse. Hayır hiç kusura bakma bir daha sensiz kalmaya razı olamam. Bu riski göze alamam." demiştim o zaman. O da bu kararımı gülümseyerek onaylamıştı.

    Diğerlerinin yanında hal ve hareketlerimize dikkat edeceğimiz konusunda anlaşmıştık ama bu libidosu yüksek herif sabah benim peşimden gelmiş, ben amirin odasına dosya bırakırken sessizce arkamdan sarılmıştı. O panikle kollarından kurtulmaya çalışırken de masanın üstünde duran maketi yere düşürüp kırmıştım.

    "Tamam çok konuşma da bir an önce şunu halledelim daha eve gidip seni halledicem." hala sırıtıyordu piç.

    "Bok halledersin yavaş gel. Daha o seviyeye çok var aslanım."

    "Amma da nazlıymışsın ha. Bu kadar zoru oynayacağını düşünmemiştim?" şimdi de surat asıyordu. Off cidden dayanılır gibi değildi. Bu adam insanı cidden çıldırtırdı.

    Saatlerce uğraştıktan sonra sonunda ödevi bitirmiştik bence önceki halinden bile daha iyi olmuştu. Ben de bitmiştim ama belimde derman kalmamıştı eğilmekten. Bir de karşımda deli gibi aşık olduğum adamın içime işleyen bakışları.. Ah o bakışlar beni mahvediyordu.

    Onun yanında hala rahat değildim, kendimi çok kasıyordum. İlk kez bu kadar ciddi bir ilişkim olmuştu, üstelik  de bir erkekle. Kaç kere öpüştüğümüzün bir önemi yoktu hala ilk kezmiş gibi iliklerime işliyordu öpüşleri. Kalbim o an yerinden fırlayacakmış gibi çırpınıyor, mideme kramplar giriyordu. Ona her geçen saniye daha da bağlanıyordum.

The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin