23. Part

705 66 38
                                    

    Yaram iyice iyileşmeye başlamıştı, artık kendi başıma da ayağa kalkıp rahat rahat yürüyüp, işlerimi halledebiliyordum. Doktorum bugün yarın taburcu olabileceğimi söyledi, son kontrolleri de yaptıktan sonra. Oh nihayet evime gidebilecektim.

    Bright yine işteydi Jira ile konuşurken yanımıza Temp ve Şef Joss geldiler. Neden ikisi bir arada gelmişti ki? Çok da ciddi duruyorlardı üstelik. 

    "Bir sıkıntı mı var?"

    "Win, sana ihtiyacımız var. Bir olay oldu. Seni vuran kişiyi bulduk. O mu değil mi diye teşhis etmen gerekiyor." dedi Şef Joss.

    "Tamam hemen hazırlanırım, şubeye gidip teşhis ederiz."

    "Şubeye gitmemize gerek yok." 

    "Neden?" o korku yine içime gelip oturmuştu.

    "Adam burada. Bu hastanede şu an."

    Daha fazla sorgulamadım, zaten birazdan tüm gerçeği öğrenecektim. Yataktan çıkıp peşlerine takıldım. Hastane koridorunu geçtikten sonra aynı kattaki benim odama çok da uzak olmayan başka bir odaya girdik. Gördüğüm manzara karşısında kanım dondu. Hasta yatağında yatan adam acınası bir durumdaydı. Burnunu kaplayan bir bandaj vardı, gözlerinin ikisi de şiş ve morarmıştı. Çene kısmını tellerle tutturmuşlar, kolunu alçıya almışlar... Göğüs kısmı sargıdaydı, muhtemelen kaburgasında da kırıklar vardı.

    "Ona ne olmuş böyle?"

    "Seni vuran adam bu mu? Biliyorum teşhis edilemez bir vaziyette ama sen yine de daha da yakından bak istersen."

    Uyuyan adamın yanına daha da yaklaştım. Geriye kalır görünen tüm hatlarına odaklandım.. Evet oydu bu. O gece bana silah doğrultup beni vuran kişi ama neden bu haldeydi, ona ne olmuştu? Arkamda benim cevap vermemi bekleyenlere dönüp kafamı evet anlamında salladım.

    "Siz nasıl buldunuz onu? Sözde o gece yurtdışına kaçacaktı? Ne olmuş kim yapmış bunu ona?"

    "Bright!" Temp benden gözlerini kaçırdı bunu söyler söylemez.

    "Bright mı? Nasıl yani anlamıyorum. Bright mı onu bu hale getirdi?"

    "Olay yerine vardığımızda onu bu halde bulduk. Bright'ın da üstünde ve ellerinde kan vardı. Adamı bulunca dövmüş belli ki kendini kaybedip. Hoş sana yaptıklarından sonra her türlü muameleyi hak ediyor bu adam ama..."

    "Bright. O nerede peki şimdi?"

    "Sana anlatmamış belli ki. Bright'a soruşturma açıldı bu konuyla ilgili. Bugün kurul toplanacak büyük bir ihtimalle uzaklaştırma alacak bir süreliğine görevinden."

    Uzaklaştırma mı? Lanet herif kendini ne hallere düşürmüş. Ayaklarımda derman kalmamıştı tüm bunları duyduktan sonra. Birden sendelediğimi fark ettim yürürken, Temp koluma girip beni odadan çıkarıp koridordaki koltuğa oturttu. Kafam allak bullaktı. Bright'ı görmek istiyordum. Kim bilir şu an ne haldeydi gerzek herif?

    "Sen biraz sakinleş, sen de henüz tam iyileşmedin. Ben sana içecek bir şeyler getireyim. O sırada da Amire rapor vereyim adamımızın bu olduğuna dair." deyip yanımızdan ayrılmıştı Şef Joss. Temp'le yapayalnız kalmıştık hastanenin soğuk koridorunda.

    "Ne olduğunu başından anlat bana? Bright nasıl? Nasıl haberi olmuş adamdan? Siz nasıl buldunuz onları?"

    "Ben de çok hakim değilim konuya. Dün Bright aradı şubeyi. Gelip adamı almamızı istedi gittiğimizde de bu manzarayla karşılaştık." falçatayla elini kesmiş bi de yalancı. Demek dün ondan böyleydi.

The Officer || BrightWin✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin