Içimdeki biriken öfkenin ben bile farkında değildim. Beni ele geçirir mı benliğimi alt eder mı bilmiyordum ama şu an tek isteğim plânımın başarılı olması, Jongdae'yi zarar görmeden eve getirmekti.
Her şey hazırdı uçaktaydık. Stresli olduğumun farkında değildim Chanyeol elini dizime atana kadar. Sallıyormuşum. " ben yanındayım sakin ol" dedi yüzünde gülümsemeyle. Sanki mafyalarla uğraşmaya değilde tatile gidiyorduk. Öyle bir sakinlik.
Elimi elinin üzerine atıp gülümsedim. O yanımdayken hiç bir şeyden korkmuyor tedirgin olmuyordum. Huzurluydum. Bende gülümsedim.
" planını uygulamakta kararlı mısın?" Dedi. Kararlıydım. Kim kimi nereden incittiyse aynı yerden kırılmalıydı. Felsefem buydu. " evet merak etme masum olan kimseye zarar gelmeyecek " dedim buruk tebessümle. " masum birine zarar vermeyeceğini çok iyi biliyorum. Umarım herşey istediğin gibi olur " dedi ve ellerini yanaklarıma koydu. Istemsizce avuç içlerinden öpmek istedim. Öpemedim. Nedense utandım.
Beni tedavi ederlerken her yerime dokunduğu oluyordu Chanyeolun ama son zamanlarda garip hissediyordum. Acaba büyüdüm ve artık çocuk olmadığımı mı göstermek istiyordum. Sebebi bu muydu bilmiyordum. Artık saçlarımı karıştırması nedensizce sinirlendiriyordu beni yada ellerimi tutması utandiriyor hatta konuşuyorsam kekelemeye başlıyorum o an, bazı geceler sarılarak uyumak artık rahat gelmiyor nedensizce o gece uykusuz geçmesine sebep oluyordu. Sebebi ise onu izlemekten uykuya dalamayışımdı.
Bendeki bu değişimin sebebini sormayın bende bilmiyorum.
Neredeyse varmak üzereydik ve adamlarımdan biri " davet ettiğiniz kişilerden bir kaçı hariç hiç kimse akşam yemeğine katılmayacakmış efendim." Dedi. Bu beklediğim muhtemel ilk sorundu. Halledilebilirdi. Ettim.
" indiğimiz gibi Jongdaeyi güvenli bir yere getirin hatta bizim akşam yemek yiyeceğimiz otele. Ve gelmeyeceğini bildiren kişilerin en alt sınıf otellerinden birer tanesini patlatın. 5 kişinin yeterlidir. Diğerleri bundan ders alacaktır. Eksiksiz istiyorum. " dedim. Peki diyerek yanımdan ayrıldı.
Otele giriş yaptığımızda kimse beni tanımıyor ama Chanyeol u gören herkes önünde neredeyse iki kat olmuş şekilde eğiliyordu. Biz tüm ihtişamımızla otele giriş yaptık.
Saatler geçmiş ve yemek saati neredeyse gelmişti. Yeol tekli koltukta oturmuş birşeyler okuyor bende yüzüme Nightmare nin sembolü olan bir figürü yüzüme makyajla çiziyordum. Uzaktan bakan biri yüzümde dövme var sanabilirdi. Makyaj yapma konusunda biraz geliştirmiştim kendimi. Zira onca sene evde oturmak bu gibi aktivitelerde basarili olmama sebep olmuştu.
Yuzumun sol tarafı tamamen su dalgası üzerinde yükselen meleklerin ellerinden çıkan alevlerin figürü varken sağ taraf tamamen makyajsız saf halde duruyordu. Kapı tıklandığında içeri cagirdim geleni
" efendim herkes yemeğe geldi eksik kimse yok ve tam dediginiz gibi bütün oteller boşaltıldı. Bay Jongdae şu an burada güvende " dedi. Herşey güzel ilerliyordu. Ayağa kalktım Yeol yanıma gelip elini omzuma koydu güven verircesine gülümsedim ve yemek salonuna doğru ilerledik. Önde ben ve Chanyeol arkada hatrisayilacak dercede korumalarimiz.
Içeri girdiğimizde masada 29 kişi vardı hepsi ayağa kalktı ellerini birleştirip Yeol e selam verdiler. Yeol hiç birinin selamını almadan masadaki ikinci sandalyeye oturdu. En baştaki sandalye planım için benimdi. Bende kimsenin yüzüne bakmadan geçip oturunca homurdanmalar başladı. Biliyordum bunun olacağını. Çünkü beni kimse tanımıyordu. Hele genç ve ergenlik cağında bir çocuğun Nightmare adına gelmiş olması hakaretti.
Oturduğum gibi cebimden ufak bir kumanda çıkardım. Ve masadakilerin yüzüne tek tek baktım. Bu öz güvenli yüzleri birazdan alacağı hali merak ediyordum. Çok eğlenecektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gratefulness/ Minnet
Fiksi PenggemarMerhaba ben Park Beakhy.. ahh özür dilerim Byun Baekhyun. 7 yıllık evliliğim bitmiş olsa da henüz alışamadım. Her neyse. Şu an benim restoranımda eski eşim Park Chanyeol bir kadınla benim yaptığım yemeği yiyerek soft bir sohbet içerisinde. Kıskanıyo...