Chanyeol'den
Şiddetli baş ağrısıyla güne uyanmak mı bununla kıyaslanabilecek nadir şeyler vardır bence. Etrafa bakmak için cevirdigim gözlerim beynime işkence etmeye yemin etmiş adeta. Zorlanarak yerimden doğrulunca Baek in yatağının bozulmamış olduğunu fark ettim. Yılların verdiği alışkanlık uyanır uyanmaz baktığım ilk yer yatağı oluyordu. Onun o minik bedeninin yatağı hakimiyeti altına alışını, sessiz nefes alışverişleri, kollarıyla bacaklarının tamamen uyumsuz senkronizasyonsuz dağılışı kalbimin güne mutlu başlamasına yetiyordu fakat, bugün neredeydi neden erken uyanmıştı bilmiyordum.
Baekhyun ahh! Benim ağrılı başım, ilk göz yaşım, ilk kalp ağrım, ilk arkadaşım, ilk aşkım.
Yataktan kalkmaya çalıştığım anda fark ettiğim küçük detayla duruldum. Ben çıplaktım! Neden!. Niçin! Hızla etrafıma bakınıp oda da Baek in olmadığını fark edince hızlıca iç çamaşırımı üzerime geçirip banyoya koştum. Acaba Baek çıplak olduğunu fark ettiği için mi erken uyanıp odadan çıktı. Düşünceli bebeğim benim.
Hızlı duşun ardından giyinip yatağın üzerine oturdum. Saçlarımı kurutmak eziyet olsa da etrafta Baek yoktu. Is başa düştü anlaşılan. Islak bıraksam diye düşünsem de muhtemelen kahvaltıda Baek in sinirli sinirli söylenmeleriyle karşılaşmamak için kurutmam gerekiyordu. Oflaya oflaya kurutup kahvaltı için çıktım odadan masaya oturduğumda kimse yoktu. Babam yurt dışındaydı evet ama Baek neredeydi. Telefonu çıkarıp aradım cevaplamayınca yanımdaki kahvaltı servisimi açan kadına sordum
"Baekhyun nerede"
Kadın hemen elindeki işi bırakıp "bu sabah hiç görmedim efendim" dedi işini bitirip mutfağa gitti.
Bu sabah görmedim ne demekti!. Tekrar aradım hafif hafif beliren sinirimi belli etmemeye çalışarak ama çok da sakin kalamayarak. Açmayınca korumalarını aradım. Aldığım cevap sinirin aniden tepeme çıkmasına sebep oldu.
Şu an Oh malikanesindeyiz ne demekti. Baekhyun gece eve gelmeyip orada mı kaldın. Çıldırmamak için telefonu kapadığım gibi ayaklanıp çıktım evden. Ahh Baekhyun! Bir yudum su dahi içmeden günün ilk saatinde beni çıldırtmayı nasıl becerebiliyorsun. Araca bindiğim gibi adresi söyledim, varınca hiç beklemeden inip kapıyı üst üste çaldım. Zil ve kapı yumruklamam yarım dakika bile sürmemişti. Biraz daha devam etseydim muhtemelen kapıyı kıracaktım.
Gece eve gelmemenin hesabını vereceksin Park Baekhyun.
Kapı açılınca yardımcı olmaya çalışan kadına acilen Baekhyun u çağırmasını söyleyip kapıda bekledim. Içeri girmek gibi bir niyetim yoktu zaten Sehun 'un olduğu yere gelmek başlı başına benim için eziyetti. Eskiden hiç sevmesem de nefret yoktu içimde ama Baekhyun la ilişkilerini duyduğum an önünü alamadığım bir kin nefret oluştu. Yüzünü dahi görmek bana işkence. Ben henüz Baekhyun'un biseksüel olduğunu bile bilmediğim için ona açılamazken, kaybetme korkusuyla yanlış bir kelime dahi kullanamazken nereden çıktığını dahi anlamadığım Sehun birden hayatımıza müdahil olup benim Baekhyun'umu elimden aldı.
Ben evliliğimizin bize iyi geleceğini düşündüğüm an, hatta evlilik olayını duyduydum an mutluluktan çıldırmak üzereyken Baekhyun'un beni istememesi bir erkekle evli olma düşüncesinin onu igrendirmesi üzerine günlerce kusmuş, tüm huysuzluklarıyla bir şekilde evlilikten vazgeçmeye çalışmış olmasına rağmen bana bir kardeş bir arkadaş gözüyle görmemesini sağlamaya çalışamadan ortaya çıkan Sehun beni çileden çıkaran son noktaydı.
Eğer bir erkeğe ilgi duyabiliyor isen beni neden sevmedin Baekhyun, gözünün önündeki beni neden görmedin! Bu cümleyi hemen hemen her gece içimden avazım çıktığı kadar bağıra bağıra söylüyor onun yüzüne bakınca küçük bir gülümsemeyle icimdeki savaşın ateşine bir damla su döküp sönmesini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gratefulness/ Minnet
FanfictionMerhaba ben Park Beakhy.. ahh özür dilerim Byun Baekhyun. 7 yıllık evliliğim bitmiş olsa da henüz alışamadım. Her neyse. Şu an benim restoranımda eski eşim Park Chanyeol bir kadınla benim yaptığım yemeği yiyerek soft bir sohbet içerisinde. Kıskanıyo...