37

380 42 40
                                    


Chanyeol 'ün gözünden çıkan alevleri gören Luhan arkadaşlarını hemen üst kata yönlendirmişti. Birazdan oluşacak olan görüntüleri görmeleri hiç hoş olmayacaktı. Çünkü yıllardır ikisinin içinde yanan alevi biliyor, şimdilerde kor olmuş yangının farkındaydı. Biri kardeşim dediği adamın acı çekmesine katlanamadığı için susmayacaktı -belliydi- diğeri ise yıllardır içinde biriktirdiği yanlış anlaşılmaların verdiği suçlulukla bütün öfkesini göstermekten çekinmeyecekti.

"Sehun fazla ileri gidiyors-" demeye kalmadan Luhanın cümlesi yarım  kalmıştı Chanyeol 'ün hiddetle ayaklanmasıyla. Sehun olacakları biliyordu. Yiyeceği dayağın da farkındaydı, kendi atacağı yumrukların da. Sadece ilk hamleyi ondan bekliyordu gözleriyle meydan okurken.

Chanyeol hiçbir zaman cümlelere sığınan bir adam olmamıştı. Böyle zamanlarda 'babasının kulağına gitmeyecek şekilde' yumruklarını konuşturur. Eğer klasını bozamayacak bir ortamda ise bu kez yumruklarını öfke olarak kendi içine yönlendirirdi ve ömrü boyunca kin tutardı. Ama şu an babasının kulağına gitmesi de ortamdaki duruşu da önemli değildi. Şu an yaşadığı hiç bir duygu önemli değildi. Önemli olan tek şey Baekhyun un yaşadığı kırgınlığı ve kendi içinde artık taşıyamadığı öfke volkanının patlamasıydı.

Hiddetle ayaklanmasıyla geriye savrulan sandalyenin çıkardığı ses az sonra olacak gürültülerin ön gösterimiydi. Sesten etkilenmeyen Sehun gelecek olan darbeyi sessizce bekliyordu, ki beklediği çok da gecikmeden indi yüzüne. Aldığı darbenin etkisiyle ayaklanmaya çalışan Sehun da yumruğu karşısındaki yüze indirince ortalığı yıkan bir arbede yaşanması önlenemez sondu.

Luhan bir köşede dolu gözlerle onları durdurmaya çalışsa da başarılı olamamış iki tarafın da ciddi anlamda yaralar almasına engel olamamıştı. Aradan ne kadar zaman geçti bilinmez ama Sehun'un  parçalanan gömleğiyle yere serilmesi, Chanyeol'ün kaşından  ve dudaklarından akan kan damlalarını yırtık gömlek koluyla silip hayvani bir hırıltı çıkarması, iki tarafında yorulduguna işaretti. Ikisinin de bir yumruk daha kaldıracak gücü yoktu, belliydi.

"Senin büyüttüğün.." dedi Sehun yere serili halde göğüs kafesinden nefes almakta zorlandığına işaret eden derin soluklarla beraber konuşmaya devam etti gücü yetmese de "seninle büyüyen.." dedi ve bir soluk daha aldı cümlesini tamamlayabilmek için "birlikte büyüdüğün adamı nasıl tanımadın?" Sesi sonlara doğru yükselip hesap sorar tona bürünmüştü. Sehun bile acı çekiyordu Baekhyun un kırgınlıkları yüzünden.

Chanyeol üzerindeki yorgunluğu daha fazla taşıyamamış olacak ki o da Sehun gibi kendini parke zemine bırakmıştı. "Seni sevdiğini söyledi." Sesi mırıltıdan daha sessizdi Chanyeol'ün. "Senin lanet varlığın bile beni delirtirken seni sevdigini söyledi." Dedi sesi sonlara doğru bağırışa dönerken.

Luhan elinde iki bembeyaz havluyu resmen fırlatırcasina yüzlerine fırlatıp yine çıkmıştı ortamdan. Yukarı kata arkadaşlarının yanına dönmüştü. Uzanmış iki salağın saçma muhabbetlerini duymak istemiyordu.

"Karşına geçip söyledi mi?" dedi Sehun yüzünü Chanyeol e dönerek. "Karşına çıkıp ben Sehun a aşık oldum dedi mi?" Dedi sesiyle karşısındakini döver gibiydi.

Olduğu yerden doğrulup oturur hale geldi Chanyeol. Gözünde bariz bir şüphe vardı. Bir şeyler düşünüyor ama bir şeyler oturmuyor gibiydi. "Evet... hayır" dedi kendiyle konuşur gibiydi. Gözlerinin odak noktasını bozup kaşlarını çatıp Sehun a baktı konuşurken "duygularının olduğunu söyledi, duygularını kabul ettiğini söyled-" daha cümlesini tamamlamamışken Sehun'un sert yumruğuyla yere serilmişti tekrar. Sehun Chanyeol'ün  üzerine çıkıp bir kaç yumruk daha indirdikten sonra "aptal, piç kurusu! Sana aşık olduğunu" deyip bir yumruk daha indirdi yüzüne "anlamayacak kadar bencilsin" dedi. Hâlâ sakinleşmemiş, öfkesini yansıtmaktan geri kalmamıştı. Chanyeol üzerindeki zayıf bedeni pek tabii kenara itip gücü eline alabilirdi, küçüklükten beri savunma dersi gören biri için zor değildi ama söyledikleri, yumruklarından daha etkili olduğu için tek bir hamle de dahi bulunmuyordu. Bulunmak istemiyordu. Belki de kendini cezalandırıyordu.

Gratefulness/ Minnet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin