39-Final

736 49 64
                                    

Gözünden akan yaşları umursamadan gülümseme sunmaya çalışıyordu Baekhyun, kafasını aşağı yukarı sallarken. Konuşmak istiyordu, içinde kalan burukluklukları o da ortaya dökmek istiyordu ama ağzını açtığı an kursagındaki yumru sürekli nefesini kesip ağlamaya zorluyordu onu.

"Ben.." deyip kesildi Baekhyun. Uzun olan onu kolundan çekip sarıldı. Göğsüne sinen ve ağlayan bebeğiyle birlikte o da usulca ağlamaya başladı. Sessizdi o bebeğinin aksine. "Ben her şeyi aştım Chanyeol.." dedi boğuk sesiyle. Daha devam edeceği belliydi tonundan. Yutkunup kendini toparlamayı bekliyordu.

Chanyeol, Baekhyun'un daha fazla ayakta duramayacağını anlayınca onu da kendiyle birlikte bir kaç adım attırarak pencere kenarına çekti ve açtı. Biraz nefes alıp kendine gelmesini bekledi. Ağlaması durulunca yavaşça oturdu yere uzun olan ve bebeğini de kucağına çekip oturttu sırtı duvara yaslıyken.

Dizlerine oturduğu adama daha da yanaşıp yanağını göğsüne yasladı Baekhyun. O kadar çok ağlamıştı ki halsiz hissediyordu diğer yandan göğsündeki yıllanmış ağırlık hafiflemişti. Şu an mutlu olması gerekiyordu ama hala idrak edemeyecek kadar zihni bulanıktı. Sürekli eski görüntüleri önüne sunup duruyordu.

Iki beden de sessizlesmisti bir süre. Chanyeol bebeğinin beline koyduğu ellerini yavaşça oynatıp onun dinlenmesini istiyordu. Baekhyun ise yaslı olduğu yerden gözlerini karşıya dikmiş uzunca bir dalgınlığın içindeydi. "Dokuz yaşımdan beri olan her şeyi bir şekilde aştım Yeol, annemi aştım, hastalığımı aştım, unutkanlığımı... her şeyi." Dedi sesi yine boğuklaşmaya başlamıştı. Ikisi de birbirne bakmıyordu.

"Sen o gece bana sarılmadın ya Chanyeol.." dedi ve tekrar sesi kısıldı. Yumruk yaptığı elini yavaşça yaslandığı göğse indirdi. "Ben ondan sonra aşamadım. Ben o an kimsesiz kaldım." Dedi bir yumruk daha indirirken. "Sen sarılmadın yalnız kaldım, karanlıktı her yer." Gözünün yaşlarını tekrar akıttı. "Sen sarılmadın, babam öldü. Ben o günü aşamadım Yeol." Dedi daha sıkı sarıldı uzun olana yine hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlarken.

Chanyeol, onun hangi günden bahsettiğini anlayınca gözünü kapattı o günü yol etmek ister gibi. Elini bebeğinin saçlarına atıp okşamaya başladı özürler mırıldanırken.

"Seni affetmeyeceğim demiştim. Seni affetmeyecektim." Dedi yüzünü sevdiği adama çevirirken. "Psikoloğum bile affetmek istemiyorsan etmemelisin demişti." Dedi gözlerinde kurumaya yüz tutmuş yaşları silip devam etti "Fransa'dan dönmemek için milyonlarca sebebim vardı benim." Elini sevdiğinin yanağına koyup usulca okşadı cümlesine devam ederken "dönmek için tek bir sebep. Ben Fransa'ya gittiğim gün seni affettiğimi şu an fark ediyorum."

Yanağındaki eli avcunun içine aldı Chanyeol. Kafasını yana eğip avuç içini öptü bebeğinin. "nasıl yapmalıyım bilmiyorum ama her şeyi telafi edeceğim. Seni seviyorum Sky" dedi ve yaklaştı tam yüzünün hizasında duran dudaklara. Üst dudağına minik bir öpücük bıraktı, geri çekildi. Baekhyun un ifadesi az öncekine nazaran değişmişti. Chanyeol henüz ne olduğunu sormadan konuşmuştu bile "Sky deyince başka birinden bahsettiğini sanıyorum." Kafasını eğip elleriyle oynadı " "Ben oldukça uzun bir süre Sky ı kıskandım da" dedi utançla.

Uzun olan Baekhyun'un çenesini iki parmağıyla tutup yüzünü, yüzüne eş tutunca o güzel gülüşü sundu yine bebeği. O böyle gülünce kendi gözlerinden çıkan ışıltıdan habersizdi tabi. Bunu sadece Baekhyun görüyordu. Bebeği gülünce o da gülüyordu haliyle.

"Çok güzel gülüyorsun Yeol. Bunu daha önce söylediğimi bilmiyordum ama çok güzel gülüyorsun. Sen gülünce her şeyi başarabileceğime, her şeyi aşabileceğime inanıyorum." Dedi ve bu kez o bıraktı kendini sevdiğinin dudaklarına.

Gratefulness/ Minnet Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin