8.BÖLÜM

1.4K 86 134
                                    

Multimedya: Selen

Herkesin beğeneceğini düşündüğüm bir bölüm oldu, umarım sizde eğlenirsiniz okurken. Bu arada artık aksiyonlara yavaş yavaş girmeye başlayacağız :D

***

"Kurtla yaşayan ulumasını da öğrenir."

***

Bizim bebeğimiz.

Ne kadar güzel bir cümle öyle değil mi? Lakin yanlış bir cümle bu bizim bebeğimiz değil benim bebeğim, benim ve ne kadar kabul etmesem bile o it oğlu itin bebeği.

Bütün gece bunu düşünüp durdum Eymen ardını dönüp rahatça uyurken ben bebeğimin geleceğini düşünmekten uyuyamamıştım. Doğacaktı ilk başta anlamayacaktı ama büyüdükçe sorgulamaya başlayacaktı bir baba isteyecekti belki de.

Onu koruyup kollayacak onunla oynayacak dağ gibi ardında duracak bir baba isteyecekti, belki de ilk cümlesi bile baba olacaktı. Gözlerimi sıkıca yumdum ve derin bir nefes aldım, ileride ne olacağımızı bilemem ancak tek bildiğim eğer Eymen gelecekte de hayatımızda olursa onun bebeğime babalık yapmasına izin vereceğim.

Odayı aydınlatan güneş ile daha fazla yatakta duramadım ve ayaklandım, dün yatmadan önce kafamı dağıtmak için aldığım tüm kıyafetleri yerleştirmiştim. Giyinme odasına girip dolabın başına geçtim ve kot pantolon tişört ikilisini giyip çıktım.

Banyoda ki tarağımı alıp saçlarımı taradıktan sonra örmeye başladım, balıksırtı ördüğüm saçlarımı bağlayıp usulca odadan çıktım. Eymen her ne kadar sesini çıkarmasa da uyandığına adım kadar emindim.

Hızlıca aşağıya indim ve mutfağa ilerledim kaç gündür bu evdeydim ama evin çalışanı ile yeni tanışma fırsatım olmuştu, orta yaşlı kadının yanına usulca geldiğimde gülümseyip bana dönmüştü.

"Merhaba İzem Hanım."ben onu tanımıyordum ama o beni tanıyordu belli ki.

"Merhaba şey-"

"Adım Hacer."hafifçe güldüm.

"Tamam Hacer abla bana hanım deme olur mu?"

"Peki kızım."

"Çok teşekkür ederim çünkü son derece rahatsız edici benden yaşça büyüksünüz böyle olmazdı."

"İstediğiniz bir şey var mı kahvaltı için?"

"Hayır canım bir şey istemiyor."

"Peki."hızlıca işine döndüğünde bende mutfaktan çıkıp salona ilerledim, bu ev oldukça büyüktü ve daha dolaşmadığım bir sürü odası vardı.

Salona girip büyük camların yanına geldiğimde dışarıyı izlemeye başladım. Kollarımı vücuduma sararken dışarıdaki bahçenin güzelliğini izlemeye başladım, yemyeşil çimenleri ve renk renk çiçekler vardı.

"Günaydın."diye salona giriş yapan Aslana dönüp hafifçe gülümsedim.

"Günaydın."esnerken salondaki büyük koltuğa yayıldı.

"Daha birkaç günde uykuların mı kaçtı da sabahın bu saatinde kalktın."

"Aşkımın kollarından ayrılmak istemiyordum tabi ama bilirsin uykusu çok hafif."zoraki bir şekilde gülümsediğimde gür bir kahkaha attı.

"Aşk bu dünyadaki en büyük aptallık bence ve ben o aptallığa inanmayacak kadar zekiyim."kollarımı göğsümde birleştirirken karşısındaki koltuğa oturdum.

KÜL OLMUŞ KALPLER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin