19.BÖLÜM

1.3K 72 95
                                    

Multimedya: Sarp

Selam, güzel bir bölüm oldu. Beğeneceğinizi umarım lütfen oy ve yorum yapmayı unutmayınız.

***

"Acı verecek kadar güzelsin."

***

EYMEN

Eğer isteme şansım olsaydı inan bana güzel kadın bende lider olmak istemezdim. Böyle bir hayatın içinde böyle bir karmaşaya karışmak istemezdim. Bende her insan gibi sade bir hayata temenni etmek isterdim.

Eğer sade bir hayatım olsaydı dizimin dibinde olan bir sürü tatlı çocuğum olsun isterdim. Şimdi ise hiç çocuk istemiyorum, elimde olsa Meleği de istemezdim ama sevmediğimden ya da benimsemediğimden değil.

Bir insan el kadar bir bebeği nasıl benimsemez ki? Benim tek korkum böyle bir hayatın içine doğacak masum bir bebeğin hayatının mahvolması. Zamanında neden onu sahiplendiğimi de bilmiyorum, her şey bir anda olup bitmişti.

Ben baba sevgisi görmemiştim, anne sevgisi de hak getireydi. Sanırım bu yüzden bir bebeğin babasız olmasına gönlüm razı olmamıştı. Ağzımdan bir anda çıkmıştı ama düşünerek verdiğim bir karardı, madem bir karar vermiştim madem artık babaydım bende her baba gibi çocuğumu koruyacaktım.

Son nefesime kadar hem onu hem de Meleği gözümden bile sakınacağım. Elimden gelenin fazlasını yapıp ailemi bir sürü saldırıdan koruduğum gibi bazılarından da koruyamıyorum. Sonuçta tanrı değilim her şeyi bilip saniyesinde durduramam kadere de engel olamam ama elimden geldiğince değiştire bilirim.

Hande, oda pek masum değildi aslında. Vurulup sakat kalmadan önce inatla benim işlerimin peşinden geliyordu. Zamanında babam ona sen kızsın böyle şeylere bulaşamazsın yapamazsın dedikçe bilenmişti aslında.

İnatla ne kadar pis iş varsa bulaşmış babama kendini ispat etmeye çalışmıştı. Kız olduğu için babamın onu ezmesine o kadar kafayı takmıştı ki onu ben bile durduramamıştım. En sonunda benim yerime mermiyi yediğinde akıllanmıştı ama büyük bir bedele maal olmuştu oda.

Her şerde bir hayır vardır derler, Hande belki yürüyemiyor ama en azından nerede ne yaptığından artık rahatça emin oluyordum. En azından rahat duruyordu ve güvendeydi, insan kardeşi yürüyemiyor diye sevinir miydi? Ben seviniyordum çünkü yürürse başına kim bilir daha ne belalar açacaktı.

Hande ile Hale ne kadar ikiz olsalar da asla birbirlerine benzemiyorlardı. Hale anneme benziyordu Hande ise babama, Hande babam gibi inatçı ve kesin tavırlara sahip bir kadındı aslında tipi de babama benziyordu.

Bazen onun yüzüne bakamıyordum, baktığımda babamı görmek yutkunmama sebep oluyordu. Sekiz yaşından beridir beni savaşa hazırlıyormuşçasına bir disiplinle eğitmesine rağmen bu kadar sıcakkanlı kalabilmem baya başarılıydı.

Soğuk insanlardan nefret ettiğim içindir belki de. Çocuklara olan zaafım ise yaşayamadığım çocukluktan geliyordu. Çatışmanın ortasında bunları düşünmem ne kadar doğruydu gerçi orası da tartışılır.

Çocuk ticareti yapan Hüsamettin'in mekanını basmış, çocukları sağ salim çıkarmışken çatışmanın ortasında kalmıştık. İçeriden çıkamamamın sebebi ise yukarıda kalan küçük kızdı, diğerleri kurtarmak için onu bıraka bilirdim ama buna ne gönlüm nede varlığını hala belli eden vicdanım izin vermezdi.

Benim de bir kızım varken masum bir kız çocuğunu ölümün kollarına bırakamazdım. Onun daha yaşayacak çok güzel günleri olacakken ölmesi içten bile olmazdı. Ensarların toparladığı ekip aşağıda kalanları hallederken ben direk yukarıya çıkmıştım.

KÜL OLMUŞ KALPLER (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin