"Ali! Ali bacağına ne oldu? İyi misin Ali ben halledeceğim merak etme gel şu odaya geçelim."
Ali birden Nazlı onun yanına koşunca ve ona bu kadar yakın durunca ne tepki vereceğini bilememişti. Hatta düz bir yüzle ona bakmayı nasıl başardı onu da bilmiyordu.
"İyiyim ben sadece dikişi patlattım o kadar iyiyim sadece yenilememiz gerekiyor." Dedi Ali ve yavaşça boş hasta odasına gitmeye başladı.
"Ben halledeceğim canım bana hemen yaraya müdahale setini getirin çabuk! Ali gel." Dedi Nazlı.
Ali Nazlı canım sözcüğünü kullanınca başını kaldırıp ona baktı ama bir şey demedi. Ali yatağa uzandı ve Nazlı da hemen müdahale etmeye başladı.
Ali'nin pantolonunu yarayı açık bırakacak şekilde kesti ve antiseptikle kanı ve yarayı temizledi. Yarayı görünce içi gitmişti sanki.
"Ali nasıl oldu bu yara bu kadar derin miydi bu hep yoksa şimdi mi açıldı?" Dedi Nazlı.
"Şimdi açıldı galiba Çağlar Hoca ilk müdahale ettiğinde bu kadar değildi ama iyiyim ben sadece iltihap kapmadan halledersen sevinirim." Dedi Ali.
"Merak etme şimdi geçiyorum yarayı dikmeye." Dedi Nazlı.
Ali Nazlı hızlı bir şekilde yarayı dikerken onun parmaklarını hissettikçe içinde bir ürperti hissediyordu. Komik olan durumlarının tam olarak böyle olmasıydı sanki Nazlı'yı görmek onun Ali'nin kalbindeki yarada parmaklarını gezdirmesi gibi bir şeydi. Üstelik daha Ferman Hoca'nın açtığı yara yeni iyileşmişti.
"Hallettim işte Ali merak etme acısı birazdan geçer." Dedi Nazlı.
Bu yaranın geçer de kalbiminki geçer mi Nazlı?
"Ali ben..." Dedi Nazlı.
"Biliyorum konuşmak isteyeceksin Nazlı..."
"Merak etme Ali ben Doruk'tan duydum senin yalnız kalmak istediğini. Sen hazır olana kadar seni rahatsız etmeyeceğim Ali. En azından buradasın ben senin yüzünü görsem Ali şimdilik dayanabilirim."
Ali tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki kapı hızla açıldı.
"Ali sen cidden beni öldürmeye mi çalışıyorsun Ali canıma kastın mı var Ali ne yapıyorsun Ali sen iki dakika ya Ali nasıl becerdin iki dakikada bacağındaki dikişi patlatmayı iki dakika ya iki."
Ferman Hoca hızla Ali'nin yanına gidip yanına oturdu. Bacağına baktı.
"İyiyim ben yanlışlıkla bir yere çarptım bacağımı ondan oldu böyle." Dedi Ali.
"Bundan sonra sinyal verici takacağım Ali üstüne bana dakikası dakikasına nerede ne konumda nasıl olduğunun bilgisini verecek aklıma gelen en mantıklı çözüm bu senin hakkında Ali. Selam Nazlı ben gelmeden bacağını halletmişsin sağ ol." Dedi Ferman.
"Merhaba Hocam."
Ali kaçamak bir bakış attı ona ama Nazlı üzgün görünüyordu ve Ali'ye bakmadı çünkü gözleri dolmuştu. Ali de Ferman'a baktı çünkü hâlâ söyleniyordu Ferman.
"İyiyim ben Nazlı dikti işte tekrar abartılacak bir şey yok sanki bacağımı kestiler." Dedi Ali.
"Ali beni tansiyon hastası mı yapmaya çalışıyorsun birkaç gündür hem bıçaklanma hem neredeyse vurulma hem de bayılma korkusu yaşattın bana."
"Vurulan sizdiniz sanki Hocam öyle hatırlıyorum ameliyatınıza giren de bendim kalbiniz durduğunda şok cihazıyla sizi geri getiren de uyanana kadar başınızda bekleyen de o yüzden başlarsanız ben de başlarım." Dedi Ali.
![](https://img.wattpad.com/cover/264176215-288-k96880.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Çok Abim Severdi Beni
FanfictionBu hikaye 46.bölümdeki kurul sahnesinden ve Ali'nin bankta tek başına kaldığı sahneden sonra geçmektedir. Ali kendini çok zor bir karar vermek zorunda bulur ve uzaklara gitmeye karar verir. Ferman Ali'yi bulacak mıdır ve kendini affettirip onu geri...