Yanımda Sen Varsın

805 61 26
                                    

Ferman yoğun bakımın kapısından içeri birden daldığında Ali'nin başında oturan Nazlı ve Adil Hoca zıplayarak kapıya dönmüştü. Adil Hoca hemen ayaklandı, Çağlar da peşinden hızla girmişti yoğun bakım odasına. 

"Ferman? Ne yapıyorsun sen ayakta?" Dedi Adil Hoca. 

"Hocam Ali nasıl?" Dedi Ferman. 

"Ferman sen ne kadar ciddi bir ameliyat geçirdiğinin farkında mısın oğlum ne istiyorsun seni de mi Ali'nin yanında yoğun bakıma alalım? Çıldırtma beni hemen bir tekerlekli sandalye getirsinler odana çık." Dedi Adil Hoca. 

"Hocam... Bakın kimseyle tartışmak istemiyorum Ali'nin yanında olmak istiyorum lütfen." Dedi Ferman. 

"Ferman..."

"Adil Hocam..."

Ferman birden yana savrulunca Adil Hoca kolunu sıkıca tuttu Çağlar da koşturmuştu arkadan. 

"Ferman tamam oğlum tamam gel otur şuraya." Dedi Adil Hoca ve Çağlar'la birlikte onu oradaki bir sandalyeye oturttular dikkatlice. 

"İyiyim tamam başım döndü sadece iyiyim." Dedi Ferman ve kafasını kaldırıp baktığında Ali'yi bilinçsiz bir şekilde önünde yatarken gördü. 

Ferman'ın boğazında o kadar çok kelime vardı ki dışarı çıkmak isteyen bazıları yıllar öncesinden kalma kelimeler... Yine de Ali'yi makineye bağlı yüzünde bir oksijen maskesiyle öyle görünce gözlerindeki yaşlar bile kaldı öyle hissizleşmişti sanki. Baktı Nazlı da karşısında Ali'nin elini tutmuş ona dikkat bile etmeden Ali'yi izliyordu kırmızı gözlerle onun da başı sarılıydı kolu askıya alınmıştı. 

"Ferman bak..." Dedi Adil Hoca. 

"Hocam bana niye söylemediniz?" Dedi Ferman. 

Adil Hoca derin bir nefes alarak onun yanındaki sandalyeye oturdu onun da saçı başı dağılmıştı ve gözleri kırmızıydı ama güçlü gözüküyordu zaten Ferman için yıkılmaz bir dağ gibiydi Adil Hoca. Çok güvenilir ve hep dayanabileceğin bir çınar gibiydi. 

"Ameliyattan çıkmıştın hatta Ali'yi getirdiklerinde yoğun bakımdaydın. Üstelik ciğerlerinin durumu çok riskliydi ve inan bana şu anda da burada değil yatakta olman gerekiyor. Sana söyleseydik bunu yapacağını biliyordum çünkü nasıl söyleseydim Ali'nin bu... bu durumda olduğunu?" Dedi Adil Hoca. 

Ferman derin bir nefes aldı. 

"Durumu nasıl peki?" Dedi Ferman kısık bir sesle. 

Çağlar söze girdi bu sefer. 

"Biz seni önce bir odaya mı alsak artık?"  

"Çağlar başlatma odana şimdi. Ali'nin durumu nasıl? Bana karşı dürüst olun lütfen." Dedi Ferman. 

Karşıda Nazlı'nın gözlerinden yeniden yaşlar süzülüyordu Ali'ye bakarken elini ağzına götürmüştü daha fazla yaş akmasın diye. Adil Hoca da gözlerinin dolduğunu biliyordu ona döndü. 

"Ferman..."

"Hocam..." Dedi Ferman. 

Adil Hoca derin bir nefes aldı. 

"Ali'nin dalağını dün ameliyatta almak zorunda kalmışlar paramparça olmuş dalağı buraya geldiğinde." Dedi Adil Hoca. 

Bu Ali'nin artık eskisi kadar hareket edemeyeceği çok koşamayacağı anlamına geliyordu ama başka bir şey vardı sanki farklı bir şey. 

"Başka?" Dedi Ferman. 

Adil Hoca ona bakmıyordu ama o yeşil gözleri dolmuştu. 

"Hocam başka?" Dedi Ferman ısrarla. 

En Çok Abim Severdi BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin