Ferman ve Ali'yi depo gibi bir yerin önüne getirmişlerdi. Silahlı bir adam silahıyla Ali'yi öne itti Ali hemen kaçtı yana.
"Çocuğa dokunma tamam geçiyoruz içeri işte!" Dedi Ferman.
"Sizi burada biraz misafir edeceğiz ama takdir edersiniz sizinle halletmemiz gereken meseleler var. O zaman hadi bakalım biraz içeride dinlenin." Dedi başları olan Rus aksanlı adam.
İkisi de geçtiler içeri içeride birkaç kutu dışında bir şey yoktu soğuk bir zemin ve yanıp sönen lambalar vardı sadece. Ferman adama döndü.
"Bana ne yaparsanız yapın çocuğa dokunmayacaksınız duydunuz mu beni?" Dedi Ferman.
"Zaten bir şey yapacak olsak Fermancim sana yaparız Ali'ye ihtiyacımız var çünkü. Hadi siz biraz alışın buraya ben sonra sorguya geleceğim. Neydi hah iyi akşamlar." Dedi adam ve gülerek kapıyı kapatıp çıktılar.
Ferman Ali'ye döndü. Ali onun yüzüne bakmıyordu gitti zemine çöktü ve dizlerini kendine çekerek başını dizlerine yasladı. Ona bakmıyordu bile.
Ferman da sessizce gidip onun yanına ama biraz uzağına oturdu.
"Ali nasıl becerebildin kendini böyle bir şeyin içine sokmayı çok merak ediyorum evet açıkla dinliyorum." Dedi Ferman.
Ali başını kaldırdı ona baktı.
"Asıl siz nasıl başardınız ya onca şey yaptım sırf sizi... Ya ne yapıyordunuz o restoranın önünde?" Dedi Ferman.
"Seni takip ediyordum." Dedi Ferman.
"Beni mi takip ediyordunuz? Nasıl yani neden takip ediyordunuz sorabilir miyim?" Dedi Ali.
"Neden olacak bana saçma sapan davranışların durup dururken benden uzak kalmaya çalışman beni abin olarak görmek istememen dedim bu çocukta bir şeyler var ne anlamam lazım dedim takip ettim sende de maşallah olan olanaymış Ali." Dedi Ferman.
Ali sinirlenmeye başlamıştı.
"Takip ettiniz beni de ne oldu şu halimize bak Rus mafyası bizi esir almış durumda hem de ben o kadar uğraşmışken..."
"Bir kere sen bana başında böyle bir dert olduğunu nasıl söylemezsin Ali? Neyim ben dış kapının mandalı mı ya da ne bileyim sabah tost aldığın bakkal mıyım nasıl söylemezsin ya bunu bana? Gerçi pardon ben unutmuşum sen artık abin olmamı istemiyordun değil mi kalbin paramparçaydı artık beni istemiyordun..."
"Senin için yaptım çünkü!"
Ferman Ali öyle bağırınca birden donup kaldı ve Ali'ye baktı kocaman gözlerle. Ali'yi ilk kez bu kadar sinirli görüyordu.
"Senin için yaptım senin için senin bunu öğrendiğin anda kendini böyle benim için tehlikeye atıp bu kadar aptalca şeyler yapacağını bildiğim için içim parçalansa da kendimden uzak tutmaya çalıştım seni! Çünkü sen düşündüğünün aksine benim için o kadar çok önemlisin ki seni tam da şu an olduğumuz halde görmek istemedim o yüzden git dedim sana abim olmanı istemiyorum dedim duydun mu beni? Yoksa niye yapayım böyle neden sana böyle bir şey diyeyim ben hep abim olmanı istemedim zamanında istemeyen sendin! Şimdi bana bunu yapmaya hakkın mı var sanıyorsun? Benim yüzümden bu haldesin ölebilirsin ve benim yüzümden! Ben bunların hepsini sana zarar gelmesin diye yaptım abim bir daha ölmesin diye yaptım ne diye takip ettin ki beni? Bıraksaydın bana zarar verselerdi sen beni niye takip ettin şimdi seni kullanacaklar işte..." Dedi Ali.
Ferman kocaman gözlerle Ali'ye bakıyordu Ali'nin bağırırken gözleri dolmuştu başını çevirdi. Burnunu çekti Ali.
"Bir kere dediğim gibi uzak dursaydın benden ne olurdu? Bir şey bilmesem der miyim ben sana? Takip etmek ne ya..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Çok Abim Severdi Beni
Fiksi PenggemarBu hikaye 46.bölümdeki kurul sahnesinden ve Ali'nin bankta tek başına kaldığı sahneden sonra geçmektedir. Ali kendini çok zor bir karar vermek zorunda bulur ve uzaklara gitmeye karar verir. Ferman Ali'yi bulacak mıdır ve kendini affettirip onu geri...