1,5 ay sonra
Ferman elini yıkadıktan sonra hızla merdivenlerden salona inip Beliz'in çoktan oturmuş olduğu kahvaltı masasına oturmuştu. Beliz elinde meyve suyuyla ona gülümsedi.
"Hoşgeldin sevgilim. Bak mis gibi krepler var al tabağına birkaçını." Beliz'in elinden krep tabağını alıp kendine üç tane alan Ferman da masanın karşısından ona gülümsedi. Bir ay oluyordu neredeyse barışalı, Ali gittikten sonra Beliz Ferman'ı hiç yalnız bırakmamış ve hep ona destek olmuştu, sonucunda da bir gün ilişkilerine bir şans daha vermeye karar vermişlerdi çünkü ikisi de birbirine deli gibi aşıktı ve aşklarına tutunmaya karar vermişlerdi. Ali gittikten sonra Ferman artık sevgisini daha çok gösteren biri olmuştu çünkü kardeşi gibi diğerlerini de sevgisini gösteremediği için kaybetmek istemiyordu. Ali'yi de bulup bunu ona göstermeye çok kararlıydı, onu aramaktan bir an bile vazgeçmemişti. Hem o hem Nazlı hem Adil hoca her yere haber vermişti, Ali'den bir iz arıyorlardı bir buçuk aydır durmadan. Ali gerçekten de yeni telefon numarası almıştı ve Ezo bile yeni telefon numarasını bilmiyordu. Bazen Ferman dayanamayıp gözyaşlarıyla kendini önce sokağa, sonra da Ali'nin eski evine atıyordu ve bazen Ezo'yla birlikte oturup dertleşiyorlardı bazen de kendisi Ali'nin yatağına uzanıp ağlayarak uyuyakalıyordu. Sonra kendisini hemen toparlayıp tüm gücüyle Ali'yi bulma çalışmalarına devam ediyordu. Ona kendi içinden de olsa bir söz vermişti çünkü, Ali'yi yerin dibine girse bile bulacaktı. Emindi.
"Ferman Ali'den bir haber var mı?" Dedi Beliz. Ferman içini çekti.
"Dün Samsun'da bir tanıdığımla daha görüştüm, üniversite öğrencilerinin kaldığı bir bölge varmış kiraların uygunluğundan eğer o civarda Ali'yle ilgili bir şey gören duyan biri varsa diye soruşturacak. Aklıma başka bir şey gelmiyor şimdi ama vazgeçmeyeceğim." Dedi inatla. Beliz başını salladı.
"Samsun'daki her yere baktık neredeyse. Hemen ev bulup çıkmış bir de çok hızlı hareket etmiş."
"Gerekirse Samsun'a gider oradaki tüm evleri tek tek gezip Ali'yi bulurum. Biraz daha Ali'nin Samsun'da nerede olduğuyla ilgili bir haber gelmezse gerçekten yaparım bunu. Bir şekilde bulurum ben onu."
"Tamam sevgilim." Beliz uzanıp Ferman'ın elini tuttu. "Merak etme evet Ali'yi bulacağız hep birlikte. Güven bana."
"Güveniyorum sevgilim. Güveniyorum."
&&&&&
Açelya içeri girdiğinde derin bir nefes almıştı. Gördüğü manzara bir aydır Nazlı'nın perişan hâliydi resmen. Şimdi de asistan odasında uzanmış uyuyordu. Gece eve bile gelmemişti. Gelip yavaşça omzundan dürttü.
"Uykucu Nazlı, hadi kalk artık gün başlayacak birazdan hadi. Geceden beri buradasın zaten."
Birkaç saniye sonra hâlâ uyuyor olunca Açelya artık başka bir uyandırma yoluna başvurabileceğini düşünüyordu. Yavaşça gidip dolabın kenarındaki şişeyi aldı ve bir anda içindeki suyu Nazlı'nın yüzüne döktü. Tabii Nazlı çığlık atarak uyanınca da uyanmış oluyordu sonuçta.
"Açi ya!" Diye söylendi Nazlı. "İnsan böyle mi uyandırılır şimdi tekrar giyinmek zorunda kalacağım şu hâle bak..."
"İyi oldu sana. Günlerdir ne yemek yedirin ne üzerine dikkat ettiğin ne kendini önemsediğin var ya. Böyle mi başasistan olacağını düşünüyordun?"
"Ne yapayım Açi ben, ben ne yapacağımı bilmiyorum Ali'yi o kadar özlüyorum ki ben... Hep onu düşünüyorum."
Açelya onun yanına geldi ve oturarak elini omzuna koydu. Saçını yüzünden geriye attı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
En Çok Abim Severdi Beni
FanficBu hikaye 46.bölümdeki kurul sahnesinden ve Ali'nin bankta tek başına kaldığı sahneden sonra geçmektedir. Ali kendini çok zor bir karar vermek zorunda bulur ve uzaklara gitmeye karar verir. Ferman Ali'yi bulacak mıdır ve kendini affettirip onu geri...