E D A
Serkan'ın annesi olan kadın gitti, bende Melo ile tek başıma kaldım. Hiç bir şey demeden hemen yukarı odama çıktım, Melo da peşimden geldi.
O sözleri aklımdan çıkmıyordu.
Benim oğlum sözlü. Sözlü.
Sözlü.
Serkan'ın nışanlısı vardı. Nışanlısı vardı ve ben aptal gibi— of.
M: belki göründüğü gibi değildir ya Eda. Bilemezsin.
E: Melo sen ne diyorsun? Serkan'ın annesi ya annesi! Bal gibi de göründüğü gibi. Serkan nışanlı.
M: ben pek inanmıyorum bu duruma. Kusura bakma. Ben o adamın sana nasıl baktığını gördüm. Onun ağzından duymadan bir şeye inanmam ben.
E: saçmalama Melo. Bir kere gördün adamı.
M: ama o bir kere bakışı senden çekmediğini gördüm. Son sözüm budur.
E: Melo, tamam. Umrumda bile değil.
M: pardon da, umrunda değilse, ne bu halin?
E: halimde bir şey yok.
M: var. Biz seninle beraber büyüdük Eda. Senin çiğerini bilirim ben. Serkana karşı bir şeyler hissediyorsun değil mı?
Duraksadım. Daha kendime itiraf edemiyorum. Bu sorunun cevabını kendime bile veremiyorum.
Gözlerimi sımsıkı kapatıp açtım. Ve Melo'ya döndüm.E: bir önemi var mı?
M: var. Hemde çok var.
E: adam sözlü çıktı. Bence hiç bir önemi yok, Melo.
M: bir konuşsana sen Serkan'la. Konuş. Sor ya. Sormak bu kadar mı zor, ben anlamıyorum.
E: tamam, Melo. Yeter. Rahat bırak beni.
M: peki. Ben gideyim. Sen rahat rahat ye kendini.
Melo çantasını aldı ve gitmek için ayağa kalktı.
E: Melo, ben öyle demek istemedim.
M: yok, ben gideyim.
Melo da odamdan çıktı. Bende derin bir nefes alıp yatağa oturdum. Oooof.
S E R K A N
Kahvaltımı ettikten sonra, hemen dışarı çıkmıştım. Biraz yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım vardı.
Aklıma Kerem geliyordu. İntihar edişi.
Benim intikam yeminim aklıma geliyordu. Sonra Eda aklıma geliyordu.Ve istemesizce gülümsedim kendi kendime.
İntikamımdan vazgeçtim.. Eda için. Pışman olacak mıyım bilmiyorum, ama o her şeye değer.
S E L İ N
Sabah mide bulantısı ile uyanmıştım. Hemen lavaboya koştum ve midemdeki olan her şeyi kustum. Off. Ne oluyor birden bana ya?
Of çok fena hissediyorum ya. Her an bayılacakmışım gibi.
Odama annem girdi.
Ef: kızım, öğlen oldu. Sen niye hala kalkmadın?
Benim halimi görünce hemen yanıma geldi.
Ef: Selin, neyin var senin? Ne bu hal?
Sel: anne ya, ben hiç iyi hissetmiyorum kendimi. Hiç halim yok.
Annem elini alnıma koydu.
Ef: ateşin yok. Hasta mısın? Neyin var?
Sel: midem çok fena bunalıyor. Birde sürekli uymak isteği de var ya, çok yorgunum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İntikam
RomanceYa intikam aşka dönüşürse? Serkan Bolat tek bir amacıyla geldi İstanbula. Birini bulmak ve intikam almak için. Peki ya yalnış kişiyi bulduysa?