İntikam

• 41 •

Ertesi gün

S E R K A N

Sabah kalktığımda işe gitmek için hazırlandım. Aklımdan Eda çıkamıyordu ama. Ona söylemem lazım. Ona söylemezsem kesin bir şekilde öğrenir sonra benim yüzüme bakmaz bir daha.

Ama eğer şimdi ona söylersem.. beni terk edecek kesin.. her şeyi intikam için yaptığımı düşünücek ve ben buna hazır değilim hala.

Kendime bir kaç gün verdim. Sadece bir kaç gün mutluluk sonra her şeyi anlatacağım Eda'ya.

Birde Selin vardı. O gece olanları Eda'ya anlatırsa.. of. Düşünme bunları şimdi Serkan. Düşünme.

Bir kaç gün mutluluk sadece. Bence o kadarını hakettim.

Son kez kendime aynada baktım ve arabanın anahtarlarını alıp evden çıktım.

——————

Şirkete geldiğimde Eda hala gelmemişdi. Bende kendime kahve almaya gittim ki orda Mustafa bey de vardı.

S: Mustafa bey?

Must: a sana da günaydın, Serkan oğlum.

S: pardon.. günaydın. Sizi burda görünce şaşırdım sadece.

Must: e yeter evde kaldığım. İyiyim. Şimdi de işimin başındayım.

S: sizi tekrar burda görmek ne hoş.

Must: hadi o kahveni al da gel odamda biraz konuşalım.

S: tabi.

Kahvemi elime aldım ve Mustafa bey ile onun odasına gittim. İkimizde oturduğumuzda Mustafa bey konuşmaya başladı.

Must: kalmaya karar vermişsin, Eda öyle dedi bana.

S: evet öyle bir şey oldu.

Must: sanırım sebepi az çok tahmin edebiliyorum, öyle değil mı?

Kendi kendime güldüm.

S: evet.

Must: sevindim sizin adınıza. Kızıma gözün gibi bakacağından eminim. Ama bir baba olarak bunu söylemem lazım, eğer Eda'yı üzersen, seni üzerim. Anlaşıldı mı?

S: anlaşıldı, efendim.

Must: güzel. Şimdi de işimize dönelim. Ben yokken çok iyi işler çıkarmışsın, burası emin ellerdeydi. Bunun için de teşekkür ederim sana.

S: estağfurullah. Sadece işimi yaptım. İsterseniz şimdi de kısa bir özet geçebilirim projelerden.

Must: tabi olur. Dinliyorum.

E D A

Şirkete geldiğimde masasında Serkan yoktu. Gelmemiş mı acaba hala? Saate baktım, şuana kadar gelmesi lazım.

Masama gelip çantamı bıraktım, sonra mutfağa gidip kendime kahve aldım. Orda Leyla ile karşılaştım.

E: günaydın, Leyla.

L: günaydın, Eda.

E: şey. Serkanı görmedim de, geldi mı o?

L: evet, evet. Geldi. Babanın odasında. Konuşuyorlar.

E: he anladım. Sağol.

Kahvemi alıp mutfaktan çıktım ve babamın odasına gittim. Kapıyı tıklayıp içeri girdim.

Must: geldin mı kızım?

E: baba sen hani biraz daha dinlenecektin?

Must: bence yeterince dinledim. İyiyim ben, merak etme.